Ciğer kebabının dergahı kime ait?

Gıda, Tarim ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa ziyaretinde "Ciğerin en güzel yapıldığı yer Şanlıurfa'nın ta kendisidir. Bu çarşıda ciğer yiyeceksiniz. Başvuru yapıldı. İnşallah ciğerin patentini alacağız" demişti.

Ciğer kebabının dergahı kime ait?

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası da aralarında ciğer kebabının da olduğu 8 ürün hakkında Türk Marka ve Patent Kurumu'na başvurmak için dosyaları tamamlamak üzere...

Peki Şanlıurfa mı Diyarbakır mı ciğer kebabında bir adım önde? BBC Türkçe, günde 1 ton ciğerin tüketildiği Diyarbakır cephesinde konuyu masaya yatırdı. Hazırlanan haber aynen şöyle;

Şehrin birçok semtinde hem seyyar ciğerci tezgahlarına hem de hemen her caddede birkaç ciğerciye rastlamak mümkün. Yazın sıcaktan dolayı daha çok akşam serinliğinde yenmesi tavsiye edilse de günün her saati dolup taşan birçok ocakbaşı mevcut.

Kentteki meslek ve ticaret odaları, Bakan'ın açıklaması sonrası ciğer kebabının bölgeye has ortak bir kültür olduğunu vurgulayan açıklamalar yapıyor.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, Şanlıurfa Ciğer Kebabı'nın tescil edilmesi durumunda Diyarbakır Ciğer Kebabı'nın tescili için de engel olmadığını söylüyor.

Sayar, "İki ilin ciğer kebabının yapılışı, damak tadı farklıdır. Ciğerde tescil edilen yapılışıdır" dese de gerekirse Urfalı ustalarla yarışa girebileceklerini söyleyen Diyarbakırlı ustalar da var.

"USTALAR YARIŞSIN"

Diyarbakır Kasaplar ve Besiciler Odası Başkanı Hacı Atlı, "Tescil, patent hakkı varsa, o hak Diyarbakır'ındır" diyor ve ustaların yarışma fikrine destek veriyor:

"Tamam, Bakan Bey Urfa'ya gitti, orada ciğer kebabı yedi ve patentini alacağız diyor ama kaynağının araştırılması lazım. Urfa'nın ve Diyarbakır'ın günlük sattığı ciğerin kilosunu ortaya koysunlar. Tarım Bakanlığı öncülüğünde biz bir yarışma da yapabiliriz. Urfa ve Diyarbakır'ın en iyi ustaları yarışsın"

KUZU CİĞERİYLE YAPILIYOR

Atlı, Diyarbakır ciğerinin lezzetini kuzu ciğeriyle yapılıyor olmasına bağlıyor: "Diyarbakır ciğerinin lezzeti kuzu ciğerindendir. Burada dana ciğeri tüketilmez, Urfa ciğeri ise dana ciğeri ile yapılır. Diyarbakır'daki dana ciğeri dışarıya satılır ve bunun yüzde ellisi Urfa'ya gider.

ŞANLIURFA VE DİYARBAKIR CİĞERİNİN FARKLARI

Şanlıurfa ciğeri ufak ufak doğranırken, Diyarbakır'ın daha iri doğranır. Urfa kebabında isot, Diyarbakır ciğerinde kırmızı pul biber kullanılır"

Mehmet Cengiz Diyarbakır'ın ciğer kebabıyla özdeşleşen ustalarından biri. Yaklaşık 45 yıldır ciğer kebabı yapıyor.

1980 askeri darbesinde seyyar tezgahı tüm malzeme ve etiyle birlikte yakıldıktan sonra şimdiki yerinde küçük bir dükkan açmış. Zamanla dükkanını büyütüp, birkaç dükkanı birleştirip bugünkü haline getirmiş. Mehmet Usta, "Her elin tadı başka" diyor.

Şanlıurfa-Diyarbakır tartışması onun da kulağına çalınmış ama kendinden emin bir şekilde, "Vallahi sen bana sordun ben bu yaşta yalan söylememeliyim, ben burada güzel ciğer veriyorum" diyor.

Anlatmaya devam ediyor:

"Biri Urfa'da arkadaşına 'Gel gidelim Xalê Miheme'nin (Mehmet Usta) yanında ciğer yiyelim, gör bak nasıldır?' demiş. O da ya, ciğeri yaratan biziz, siz diyorsunuz Diyarbakır. Ama burada ciğeri yiyince çok beğendi. Onlar ben diyor, biz de ben diyoruz.

"Ama ben zannediyorum Diyarbakır'ın ciğeri çok güzel çünkü Urfa'dan gelip ciğeri burada yiyorlar. Bir de Urfa'nınki ufaktır, ciğer şişte yanıyor, hiçbir lezzet görmüyoruz. Urfa'dan gelenler de diyor ki; seninkiler daha lezzetli. Bence bizim ciğerimiz çok güzeldir"

ŞANLIURFA TESCİL İÇİN GİRİŞİM BAŞLATTI

Şanlıurfa Köfteciler ve Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Kaçak da Ağustos başında yaptığı açıklamada, Şanlıurfa mutfağının dünyanın en eski mutfaklarından, ciğer kebabının da bu mutfağın önemli tatlarından olduğunu belirtmişti. Şanlıurfa'ya gelenlerin ciğer kebabı yemeden gitmediğini anlatan Kaçak, "Ciğer kebabı kentin her noktasında rahatça bulunabilir. İnşallah ciğer kebabımız tescillenince ödüllü yarışmalar düzenleyerek, Türkiye'de ve dünyada daha çok tanıtılmasını sağlayacağız." diye konuşmuştu.

ŞANLIURFALI USTA: ARTIK GÜNDE 4 ÖĞÜN TÜKETİLİYOR

Ciğer ustası Kemal Soylu ise ciğer kebabının lezzetli olmasını sağlayan etkenlerden birinin de yörede yetişen kuzuların ciğerlerinin kullanılması olduğunu vurguluyor. En iyi ciğer kebabının kuzu ciğerinden yapıldığına dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu:

"Ayrıca ciğerin doğranması ve pişirilmesi de kebaba farklı bir lezzet katar. Daha önceleri günde bir defa tüketiliyordu ancak şimdi günde 4 öğün tüketiliyor. Yurt içinden ve yurt dışından gelen misafirlerimiz özellikle ciğer kebabını tercih ediyor."

Bir restoranın işletme müdürü Abdurrahman Çullu da ciğer kebabı denilince akla ilk gelen şehrin Şanlıurfa olduğunu aktarmıştı.

Türkiye'nin çeşitli kentlerinde de ciğer kebabı yapıldığına ancak Şanlıurfa'da yapılan ciğer kebabının farklı olduğuna işaret eden Çullu, "Ciğer kebabının patentinin alınması bizi çok sevindirir çünkü ciğer Şanlıurfa ile özdeşleşmiş bir yemeğimizdir." diyor.

'ŞİŞE TAKIP DOLAPTA BEKLETMEK SAĞLIKSIZ'

Diyarbakır'da günde 150 kilo satan işletmeler de var..."Her gün taze ciğer getirip pişiriyoruz. Ciğeri aynı gün ya da en fazla ertesi gün tüketmek lazım. Hele şişe takıp dolapta bekletmek çok sağlıksız, zehirler adamı." Diyarbakır ciğerinin daha lezzetli olduğunu söylese de tescil tartışmanın yersiz olduğuna inanıyor ve "Kebabı illa bir şehre tescillemek doğru değil" diyor

'İSOTU YÜKLÜYORLAR'

Ocakbaşında ciğer yiyen Genç kadın, "Diyarbakır'ın ciğeri meşhurdur ve hiçbir yerde böyle lezzetli ciğer yiyemezsiniz" diyor. Urfa ciğerinin çok acı olduğunu, damak tadına uygun olmadığını anlatıyor. "Yüklüyorlar isotu. Burada acıyı dengeli kullanıyorlar. Ciğer Diyarbakır'da yenmeli, ciğerimizden ne istiyorlar? Urfa'ya tescillenirse üzülürüz" diyor.

Olaya siyasi açıdan yaklaşan bir müşter ise "Bütün belediyeleri aldılar siyasi bir kararla ciğeri almışlar çok mu?" diyor.

Dağkapı Ciğercisi'nde 20 yıldır ciğer pişiren Şehmus Usta günde 150-200 kg ciğer sattıklarını söylüyor.

Saim Usta "Keşke ülkenin tek sorunu ciğer olsaydı" diyor. Abisi Şehmus Usta ise gülerek, "Deriz babam, ciğer sizin, kelle bizim" diyor ve şöyle konuşuyor:

Bizim yaptığımız ciğerin namı birçok şehre yayılmış, hatta adımızı kullanıp ciğerci açanlar bile var. Ama ben şimdiye kadar meşhur bir Urfa ciğercisi duymadım. Yunanlar da baklava bizim diyor, öyle dediler diye baklava Yunanların mı oldu? Sonuçta aynı bölgeyiz, yemek kültürleri ortaktır. Nerden çıktı şimdi ciğeri Urfaya tescillemek?"

PATLICAN KEBABINI URFALILAR GÜZEL YAPIYOR

Başka bir müşteri ise "Patlıcan kebabını da Urfalılar çok güzel yapıyor, meşhurdur. Biz, patlıcanlı bizimdir diyor muyuz? Ama ciğer kebabı Diyarbakırlılarındır diyebiliyoruz" görüşünde.

Şehmus, Diyarbakır ciğerinin lezzetinin kaynağının meralarda çeşitli otlarla beslenen hayvanlardan geldiğini öne sürüyor: "Urfa'da mera yok ki; eti lezzetli olsun. Burada yaylada, merada farklı otlarla hayvanlar besleniyor. Bu yüzden lezzetli." Kardeşi Saim de, "Ciğeri bizden almaya çalışacaklarına hele şu Diyarbakır'da kaç insan aç, kaçı açıkta diye sorsalar belki daha faydalı işler çıkar. Gerçekten gerek yok böyle tartışmalara" diyor.

HEM URFALI HEM DİYARBAKIRLI USTALAR YAPSIN

Abisi Şehmus ise "Ciğere karışmayın, bırakın hem Urfalı ustalar yapsın hem Diyarbakırlılar" diyor ve son iki yılda yaşanan olaylardan dolayı Diyarbakır'ın çok hırpalandığını belirtiyor, "Diyarbakır'ın ruhunu aldınız, bari ciğerine karışmayın" diyor. 

Kaynak: Diyarbakır Söz