Görüş Bildir

Engelleri yıkalım!

Onlar toplumumuzun yüzde 10’nun oluşturuyor. Dile kolay, akrabamız, komşumuz, eşimi ve dostumuz 8 milyon engelli. Peki engelli vatandaşlarımıza gerekli hassasiyeti gösterebiliyor muyuz? Binalar dikerken, yollar yaparken onları ne kadar dikkate alıyoruz? Bu soruların yanıtını almak için Söz haber ekibi engellilerin görüşlerini aldı.

Engelleri yıkalım!

Hayatın her alanında zorluklar yaşayan engelli vatandaşların

“HERKES ENGELLİ ADAYI”

Mehmet Akif Karakaş, engelli vatandaşların yaşamış olduğu zorlukların fazlalığına dikkati çekerek, “Ulaşımda, eğitimde, çalışma hayatında yaşamış olduğumuz birçok sorun var. Bunu erişebilirlik anlamında ilk başta ele alacak olursak kamusal alanlarda olsun şehir yapılanmasında olsun birçok alanda sorunlarımız var. Kaldırımlar engelliler için tam olarak erişime uygun değil. Engelli rampalarının, tekerlekli sandalyeli vatandaşlarımızın hiç kimseye ihtiyaç duymadan rahatlıkla inip çıkabileceği düzeydeki 6 veya 8 derecedeki eğimde bulunmaması nedeniyle bu noktada zorluk yaşamaktayız” dedi.

“KALDIRIM İŞGALLERİ BÜYÜK SIKINTI YAŞATIYOR”

Karakaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşların kaldırım işgalleri, görme engelliler için döşenen taban takip şeritlerinin üzerine esnafların dolap kıraathanelerin, lokantaların masa sandalye vs gibi eşyaları koymaları engelliler için ulaşım anlamında büyük sıkıntı yaratıyor, bunun yanı sıra şehir içi halk otobüslerinin, engelli erişimine uygun olmaması ve engellilerin halk otobüslerinden ücretsiz yararlanma hakkından dolayı şoförlerin zaman zaman  hakaretvari konuşmaları bir engelli olarak rencide edici olarak buluyorum diyerek şöyle devam etti. Otobüslerde rampa bulunmaması bir yerden bir yere giderken hangi durakta olduğumuzu söyleyecek bir sesli anons sisteminin olmaması engelliler için büyük bir engeldir. Toplumsal bilincin gelişmemiş olmasından kaynaklanan engellilere acıyarak yaklaşımlarda bulunmak ve onlara bir şeyleri reva görmeyerek rencide ediliyor. Oysaki bizde her an engelli olabiliriz diye düşünmeleri gerek kanısındayım.”

“HAYATIN HER ALANINDA VARIZ”

Gurbet İpek de,  günlük hayatta karşılaştığı zorlukları değerlendirirken, “Çoğu engelli kadınların dışarıya çıkamamaktadır. Gerek trafikte olsun, gerekse insanların duyarsızlığından oldukça sıkıntı yaşamaktadırlar. Bir kadın görme engelliyse dışarıya çıkmamalı düşüncesi yaşadığımız toplumda en sık karşılaştığımız problemler arasında. Bu durumda halkı bilinçlendirmek için eğiticiler bulunmalı seminerler düzenlenmeli ve bu bilinci aşılanmalı. Bir görme engelli olarak bizde hayatın her alanında varız, insanlar bu gerçeği artık kabul etmeli” dedi.

“ENGELLİLERE YARDIMCI OLALIM”

Şeref Dilek ise kendilerinin bütün engelleri aştığını ancak diğer insanların en olduklarını ifade ederek, “Engelli arkadaşlarımız dışarı çıktıklarında, toplu taşıma araçları kullandıkları zaman çoğunlukla zorluklarla karşılaşıyorlar. Gerek otobüs şoförleri olsun, gerek halk tarafından olsun hor görülüyorlar. Engeli olmayan halkımızdan rica ediyorum engelli olan insanlara yardımcı olmalarını istiyorum. Mesela karşıdan karşıya geçerken veya bir adres sormaları durumunda yardımcı olmaları gerek. Şahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum bir gün otobüsle bir yere giderken arka koltukta oturan iki gencin konuşmasına istemsiz kulak misafiri oldum. Karşılaştıkları görme engelli bir vatandaşı kendi aralarında acımasızca rencide edici ifadelerle anlatıyorlardı ve bu hususta ailelerin çocuklarını eğitmeleri gerektiğini düşünmekteyim” diye konuştu.

“KAYIRMALARDAN DOLAYI İŞE GİRMEMİZ ZORLAŞIYOR”

Engellilerin istihdam sorununa dikkati çeken Serhat Cindemir, “Bende görme engelliyim aynı zamanda Kayapınar Spor Kulübü üyesiyim. Bir engelli olarak belli noktalarda zorluk çekiyorum bu da çoğunlukla ulaşım sorunu. Halk otobüslerinde geçerli olan engelli kartımızı kullandığımız da şoförlerin sitemli dolu bakışlarına maruz kalıyoruz. Bu da bizim açımızdan oldukça rencide edicidir. Yetkililer engelli spor kulüplerine gerekli yardımı yapmıyorlar bu durumun düzelmesi gerek. Engellileri engel durumlarına göre ayırıp yani görme, işitme, vs sistem kurup, bütçe ayırıp, sosyal anlamda faaliyetlerini artırabilirler. Sosyal hayatta bende varım demek isteyip de çalışmak isteyen , engeli olanlar iş bulma konusunda kayırmalardan dolayı işe giremiyorlar böyle ciddi bir sorunumuzda var” dedi.

Kübra Karaalp da yaşadığı sıkıntılara yönelik şöyle konuştu: “Yaklaşık olarak bir ay önce, yaşlı bir engelli vatandaşın vilayet durağında beklerken onu almayan bir halk otobüsü şoförünü bir sonraki durak olan kasaplar durağına kadar takip edip şoföre ‘beni neden almadın’ diye sitemde bulunduğuna ve şoföründe ‘sen yaşlı birde engellisin, git belediyenin otobüsüne bin, ben seni almam arabama’ diyerek argo kelimeler kullandığına ve otobüsün içinde ‘inin arabadan, engellileri istemiyorum’ dediği bir olaya tanıklık ettim. Bu tür olaylar bizleri derinden yaralamaktadır. İnsanların bize acıyarak bakmalarını istemiyoruz. Bizlerde birer bireyiz. Ve kendi ayaklarımız üstünde yaşamak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi