Görüş Bildir

Fabrika gibi cezaevinde 14 iş kolunda üretim

Van'da yaklaşık bir yıl önce açılan Açık Ceza İnfaz Kurumu, İş Yurtları kapsamındaki tekstil, demir, unlu mamuller, yemek atölyeleri ve karton bardak imalathanesiyle bir üretim merkezi gibi faaliyet yürütüyor

Fabrika gibi cezaevinde 14 iş kolunda üretim

Van'da bir yıl önce açılan Açık Ceza İnfaz Kurumu, İş Yurtları kapsamında kurulan 14 atölyedeki üretimle fabrikayı aratmıyor.

İş Kur Müdürlüğünün de desteğiyle farklı iş kollarında açılan atölyelerde üretilen iç çamaşırı, delil torbaları, ameliyat önlükleri, karton bardak ve ahşap ürünler, Türkiye'nin her yerindeki cezaevlerine ve diğer kurumlara gönderiliyor.

Sabah işe gelir gibi atölyelerin yolunu tutan ve mesai bitimine kadar çalışan hükümlüler, hayatlarında ilk kez oturdukları dikiş makineleri ve karton bardak üretim ünitesinin başında, kendi iş yerlerini açacakları günün hayalini kuruyor.

Boş zamanlarını üreterek değerlendirip cezaevinde kalmanın oluşturduğu baskıyı üzerlerinden atan hükümlüler, aldıkları ücretler sayesinde de ailelerine yük olmaktan kurtuluyor.

"ATÖLYELER HÜKÜMLÜLERİN PSİKOLOJİSİNİ DÜZELTTİ"

Van Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mecit Demirci, cezaevinin yaklaşık bir yıl önce kurulmasına rağmen Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü İş Yurtları Daire Başkanlığının destekleriyle bir üretim merkezi haline geldiğini söyledi.

Van-Erciş karayolu üzerindeki Kampüs Ceza İnfaz Kurumlarının, 360 dönüm üzerine kurulu Açık Ceza İnfaz Kurumunun da aralarında bulunduğu 4 cezaevinden oluştuğunu belirten Demirci, "Burada çalışmaları devam eden ve kurulması planlanan 14 iş atölyemiz var. Bir yıl olmasına rağmen açık cezaevimiz bir üretim merkezi gibi faaliyet yürütüyor. Hükümlülerimizin buralarda çalışarak üzerlerindeki baskı ve stresi attıkları yüzlerinden belli oluyor. Hükümlüler yeni meslekleri öğrenmek ve buralarda çalışmak için birbiriyle yarışıyor." dedi.

Cezaevi bünyesinde 400 metrekare alan üzerine kurulu tekstil atölyesinde 30 hükümlünün meslek öğrendiğini ifade eden Demirci, tekstil konusunda kendilerini geliştiren hükümlülerin tahliye olduktan sonra tekstilkent ve diğer bölgelerdeki atölyelerde rahatlıkla iş bulabileceklerini vurguladı.

"KENDİ İŞLERİNİ DE KURABİLECEKLER"

Atölyelerde çalışan hükümlülere verecekleri sertifikalarla kendi işlerini kurma imkanı da sağladıklarını vurgulayan Demirci, şöyle devam etti:

"Tekstil atölyemizde nevresim takımları, delil torbaları, tek kullanımlık ameliyat önlükleri ve iç çamaşırları üretiliyor. Hükümlüler kendi meslekleriyle ilgili eğitim alıyor ve kendilerini geliştirebiliyorlar. Karton bardak atölyesinde de saatte 3 bin 600-4 bin 200 arasında bardak üretebiliyoruz. 6 hükümlümüz burada faaliyet gösteriyor. Cezaevimizdeki hükümlüler iş kollarında çalışmak için çok istekli. Bundan bir yıl önce cezaevi açıldığında hükümlülerin yüzlerinde bir umutsuzluk vardı. Yeni olduğumuz için eksiklerimiz vardı. Hükümlülere iş imkanları yoktu. Bakanlığımızdan bu konuda büyük destek aldık ve bir çok atölye açtık. Atölyelerimizde şu ana kadar onlarca hükümlü çalıştı ve kendi alanlarında eğitim aldı."

Demirci, hükümlülerin cezaevine ilk geldiklerinde oluşan psikolojilerinin zamanla değiştiğini, umutlarının ve enerjilerinin arttığını gördüklerini aktararak, şunları dile getirdi:

"Hükümlüler çalıştıkça kendilerini daha rahat hissetmeye başladılar. Ekonomik olarak ailelerine yük olmaktan kurtuldular ve bu yüzlerine de yansıdı. Olumlu davranışlar sergilemeye başladılar. Yapılan tesisler, gösterilen gayret ve emek onları da mutlu etti. Bu çalışmalarımız devam edecek. Hükümlüleri topluma kazandırmak ve sağlıklı bir şekilde ailelerine kavuşmalarını sağlamak için cezaevimizin büyük gayretleri bulunmakta."

Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında Kampüs Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesinde son sistem cihazlarla donatılan semt polikliniği kurulduğunu bildiren Demirci, 16 yatak kapasiteli hastanede 9 dalda uzman doktorun görev yaptığını aktardı.

Hükümlülerin 30 kilometre mesafedeki şehir hastanelerine sevklerinin en aza indirildiğini dile getiren Demirci, bu sayede zaman kaybının önlendiğini ve kamu kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasının sağlandığını vurguladı.

"SABAH İŞE GİDİYOR GİBİ ATÖLYELERE GELİYORUZ"

Hükümlülerden E.T, hayatında ilk kez dikiş makinesi kullandığını, iç çamaşırı, nevresim takımı ve delil torbası diktiğini belirterek, cezaevinde meslek öğrenmesini sağlayan herkese teşekkür etti.

Ürettikleri ürünlerin Türkiye'nin her yerine gönderildiğini anlatan E.T. şöyle konuştu:

"Burada yeni arkadaşlıklar ediniyoruz. Öğrendiğimiz meslek tahliye olduğumuzda bize faydalı olacak. Cezaevinde olduğumuzu hissetmiyoruz. Sabah işe gidiyormuşuz gibi atölyeye geliyor akşama kadar çalışıyoruz. Bu imkanlar oldukça suç oranlarının da düşeceğine inanıyorum. Buradan çıktıktan sonra bu meslek üzerine devletin katkılarıyla kendi işimi kurmayı amaçlıyorum. Burada her insan yanlış yapabilir önemli olan hatasını anlamak. Bu mesleği öğrendikten sonra devlete topluma ailemize daha faydalı bireyler olmaya çalışacağız. Hata yapmış olabiliriz ama dışarı çıktığımızda maddi ve manevi açıdan bize iyi gelecek."

Hükümlülerden A.A ise atölye sayesinde iş sahibi olduğunu ve para kazanmaya başladığını söyledi.

A.A, şunları kaydetti:

"Burada meslek öğreniyoruz. Daha önce tekstil atölyesinde çalışmamıştım. Burada çalışmadan önce sıkıntılarımız oluyordu, sürekli düşünüyorduk. Bu da psikolojimizi etkiliyordu. Burası psikolojik açıdan da maddi ve manevi açıdan da bize çok iyi geldi. Cezaevi psikolojisinden kurtulduk. Kendimizi daha iyi hissediyoruz. Mesleği geliştirmeye çalışıyorum. Burada topluma iyi birey olmaya çalışıyorum."

Öğrendiği meslek sayesinde cezası bittikten sonra kendi işini kurabileceğini belirten M.E. de cezaevinde kendilerine yardımcı olan görevlilere teşekkür etti.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi