HDP neden suskun

Çocukları dağa kaçırılan ailelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde yağmura rağmen evlat nöbeti sürüyor. Gökçe, HDP'lilerin kendilerine bir cevap vermesini isteyerek; "Neden suskunlar" diye sordu.

HDP neden suskun

PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 55 ailenin, HDP il binası önündeki oturma eylemi 58'nci gününe girdi. Ailelerin evlat nöbeti yağmura rağmen devam ediyor. İstanbul’da 5 yıl önce çalışırken PKK'lı teröristler tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürüldüğünü söylediği oğlu Ömer (24) için eylem yapan Ağrılı Salih Gökçe, HDP'den bir açıklama yapılmadan gitmeyeceklerini belirterek, "Bunlar 'biz Kürt'üz' diyorlar, Kürt Kürt'e böyle zulüm yapmaz" dedi.

YAĞMUR ALTINDA NÖBET

Üzeri brandayla kapalı alanda bekleyişini sürdürenler arasında yer alan, Ağrı'dan 4 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Mehmet için gelerek eyleme katılan baba Salih Gökçe, evlatlarına kavuşmak için eylemi sürdüreceklerini söyledi. HDP'lilerin "Kürtleri savunduklarını" belirttiğine işaret eden Gökçe, " HDP'liler, milletvekilleri, başkanları burada içeri girip çıkıyorlar, onlardan sadece bir açıklama bekliyoruz. Bunlar korkuyorlar mı, eğer bir korkuları varsa biz korkularını yeneriz. Çıksınlar, Cumartesi Anneleri'ne nasıl destek veriyorlardı. Buradaki yaklaşık 60 aile, yağmur, kış demeden bekleyeceğiz. Onlar bir açıklama yapmadan biz gitmeyeceğiz. Fakir fukaranın çocuklarını götürüyorlar, kendi çocuklarını neden götürmüyorlar. Madem ki diyorlar Rojava, Rojava'yı o kadar seviyorlarsa kendi çocuklarını götürsünler oraya. Burada anne babalar bekliyor, bizim feryatlarımız artık öyle oldu ki; gözyaşlarım kurudu. Biz Kürt'üz diyorlar, Kürt Kürt'e böyle zulüm yapmaz. Bizim çocuklarımızı götüren siz, zulüm yapan siz, gelip bizden oy isteyen siz, millet meclisine giden siz, burada hakaret edip, bize karşı eylem yapan yine siz. Bunun Kürtlüğü nerede kaldı. Ben böyle bir Kürtlüğü kabul etmiyorum. Bunun arkasını bırakmayacağız, canıma da mal olsa gitmeyeceğim.''

BİR METRE KAR YAĞSADA

Gökçe, bazı anne ve babaların sinir krizi geçirdiğini dile getirerek, "Yağış da olsa çocuklarımızı almadan buradan gitmeyiz. Üzerimize bir metre kar da yağsa buradan gitmeyeceğiz. Anne ve babalar geride diğer çocuklarını bırakıp buraya gelmiş. Kapımı kilitleyip, buraya geldim. Anneler bebekleriyle akşama kadar burada bekliyor. Yazık, günah. Çocuklarımızı bıraksınlar." diye konuştu.

HAKKIMIZI BÖYLE Mİ SAVUNACAKLAR

Vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğlu Müslüm için eyleme katılan Songül Altıntaş ise evladına duyduğu özlemi anlattı. "Oğlumun kaçırıldığı günden bu yana mahvolduk. Sadece oğlumu kaçırmadılar bütün ailemizi öldürdüler." diyen Altıntaş, ilaçlarla ayakta kalmaya çalıştığını belirtti.

Altıntaş, oğluna kavuşuncaya kadar eylemi sürdüreceklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Bu acıya gerçekten artık dayanamıyorum. Bunların bize yaptığı işkence az değil. 'Kürtlerin hakkı' diyorlar. Burada bulunanların hepsi Kürt. Bizim hakkımızı böyle mi savunacaklar? Kürtleri öldürdüler, gençleri dağa kaçırdılar, bütün anne ve babaları perişan ettiler. Böyle bir hak istemiyoruz. Bunlardan bir şey istemiyoruz. Bizim hakkımızı da savunmasınlar acı da yaşatmasınlar. Çocuklarımızı bırakarak, acımızı sonlandırsınlar."

KIŞ ÇADIRI KURULDU

Buarada, hava şartlarından dolayı zorluk çeken ailelere hayırsever bir vatandaş tarafından kışlık çadır gönderildi. Çadırın kurma işlemleri devam ederken, evlat nöbeti tutan aileler de çadır kurulumunda işçilere yardım etti.  Yaz kış demeden HDP önünde evlat nöbetlerini sürdüreceklerini belirten evlat nöbetindeki ailelerden Süleyman Aydın, "Yağmurda üşüdüğümüzü gören hayırsever bir vatandaş bizlere çadır göndermiş. Aileler adına kendisine çok teşekkür ederim. Fakat yağmur da yağsa çamur da olsa biz burada evlatlarımız gelinceye kadar nöbetimizi sürdüreceğiz" dedi. 

Kaynak: Diyarbakır Söz