Kadınların gözüyle Sur'daki viranelik!

İş Kadınları Derneği geçen yıl terör örgütlerinin kurduğu hendek ve barikatlarda çıkan çatışmalarda mağdur olan kadınlar için yaptığı 'Diyarbakır Kadın Aile Sorunları ve Çözüm Önerileri' adlı projenin sonuç bildirgesini açıkladı.

Kadınların gözüyle Sur'daki viranelik!

Merkezi Diyarbakır'da bulunan İş Kadınları Derneği, Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın finans desteğiyle “Diyarbakır Kadın Aile Sorunları ve Çözüm Önerileri Projesi” kapsamında Sur ilçesinde yaşanan hendek ve barikat terörünün yarattığı mağduriyeti kadınların gözünden aktaran anket çalışmasında bulundu. Projenin sonuç bildirgesini açıkladı.

YÜZ YÜZE GÖRÜŞÜLDÜ

Alan çalışması, Sur İlçesi'nde hendek-barikatlarda çatışmaların en yoğun yaşandığı ve sokağa çıkma yasaklarının en uzun sürdüğü Hasırlı, Dabanoğlu, Cevatpaşa, Fatihpaşa, Alipaşa ve Savaş mahallelerinde 158 kadınla bire bir yüz yüze görüşülerek yapıldı. 79’ü evli, 79’ü bekar kadınla görüşme gerçekleştirildi.

Kadınlara yapılan görüşmeyi anlatan İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde araştırma görevlisi 'çatışma ve çözüm çalışmaları' uzmanı Esra Elmas, çalışmayı geçen ekim ve kasım aylarında yaptıklarını anlattı.

TERÖRDEN GÖÇ EDEN

Sur İlçesi'ne özellikle 1990'lı yıllarında terör yüzünden göçle gelenlerin yerleştiğini, göç nedeninin ağırlıklı olarak ekonomik nedenlere dayandığını belirten Esra Elmas, görüşülen kadınların yüzde 42.6'sının çatışma nedeniyle evleri tamamıyla zarar gördüğünü anlattıklarını söyledi. Elmas, "Buradaki en büyük mesele, çatışmanın sonucunun da evin yitimi olmasıdır. Eşyalar büyük bir oranda kaybedilmiş bir durumda. Parasal kayıpları çok büyük. 'Çatışmalardan önce aslında iyi-kötü geçinip, gidiyorduk' diye kendi ekonomik durumlarını tanımlıyorlardı. Fakat, çatışmalardan sonra oldukça kötü olarak tanımlıyorlar. Bunun bir çok nedeni var. Öncelikle, çatışmanın kendisi bir ekonomik sorun oluşturduğudur" dedi.

KİRALAR ÇOK ARTTI

Çatışmalı ortamda taşınma bedelinin 2- 3 arttığını belirten Esra Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gidilen yerlerde normalde kiralar 500 lira ise çatışmalar sonrası bu kiralar da arttı. Hem taşınma masrafı, hem evi, eşya kaybetmek ve yeni gidilen yerlerdeki yüksek kira fiyatları ekonomik olarak aileleri kötü yönde etkilemiş. Ailede şu an temel olarak neye ihtiyaç var sorusuna ise kadınların verdiği yanıtta, en çok ihtilaç duyulan şeyin gıda, ev eşyası ve yakacak olarak görüyoruz. Konuştuğumuz kadınların yüzde 91'i ev eşyasının olmadığını söylüyor. Aileniz çatışmadan sonra herhangi bir yardım aldı mı sorunusu ise yüzde 48 oranında yardım almadıklarını söylediler."

EĞİTİMİ BIRAKANLAR

Esra Elmas, evin yitirilmesinin sadece ekonomik kayıp olmakla kalmadığını belirtirken "Hayatının büyük bir bölümünü evinde geçiren kadının hafızası ve duygusal birikimin yitirilmesi demektir. Şöyle bir soru sorduk, 'Çatışmalar nedeniyle öğrenime ara veren aile üyeleri var mı?' Yüzde 60 oranında 'evet' yanıtı verildi. Eğitimi tamamen bırakan aile üyelerinin oranı ise yüzde 15. Çatışmalar sonrasında televizyon ve haber izleme bu kadınlar tarafından duygusal olarak kaldıramadıkları için izlenmediğini tespit ettik" dedi.

SOSYAL YAŞAN ALANI

Yaptıkları çalışmada mağdur ailelerin dışlandığına dikkat çeken Elmas, "Çatışmalardan önce Sur'daki sosyal yaşamı nasıl tanımlardınız sorusuna yanıt veren kadınlardan 'Çok iyi' cevabını aldık. Çünkü hem kutsal mekanlar, hem çözüm sürecinde hareketlenen kamusal yaşam onların hayatlarını renklendirmişti. Yeni gittikleri mahallelerde bir uyum sorunu yaşadıkları çok açık. Çalışmamızda geçen çok çarpıcı bir ifade var, 'Biz gittiğimiz çeşitli yerlerde bize Suriyeliler muamelesi yapıldı' diyorlar. Bu durum bir çok kez tekrar edildi" diye konuştu.

"UYUM SAĞLAMADIĞI İÇİN"

Diyarbakır İş Kadınları Derneği Başkanı Reyhan Aktar da mağdur ailelerin okulda ve oturdukları yeni konutlarda sorunlar yaşadığını, uyum sağlamadığı için site sakinleri tarafından siteden çıkarıldığını söyledi.

Yaşamadan, sosyal alanlardan soğumanın umutsuzluğun eğitim yaşamını da etkilediğini belirten Reyhan Aktar, "Okula gitme imkanı olduğu halde, eğitime devam etmeme isteği oluştu. Ama bunlarla beraber maalesef şunu da gördük, gitmiş oldukları okullarda çocukları, kimi zaman eğitmenler tarafından, kimi zaman idareciler tarafından, kimi zamanda çocukların sınıf arkadaşları tarafından dışlandıklarını ifade ettiler" dedi.

Aktar, yaşanan bu durumların toplumsal anlamda kaygı verici olduğunu belirterek, "Kendi mahallelerinde sözü dinlenir, kapısı çalınıp soru sorulan aile büyüklerinin gitmiş oldukları yerlerde bu statülerini de kaybettiklerinden dolayı bu durum onlarda ciddi kırılma yaşattı" diye konuştu.

RAPORUN İÇERĞİ

Çalışmanın "Maddi Kayıplar ve Tazmini" başlıklı kısmında, Sur’da yaşanan çatışmalarda vatandaşların tazminat almadığı ve verilen meblağın yetersiz olduğu belirtilerek, çatışmalarda evi tamamen zarar görenlerin oranlarının yüzde 42.6, eşyaları tamamen zarar görenlerin oranlarının ise yüzde 50.93 olduğunun görüldüğü belirtildi. Aynı şekilde görüşülen kadınların yüzde 94’ünün herhangi bir tazminat almadıklarını ifade ettikleri belirtilerek, tazminat almayı tercih etmeyişlerinin en öncelikli nedeninin tekrar Sur’a geri dönme isteği olduğu ve zararlar ile tazmin edilen meblağ arasındaki orantısızlık birincil neden olarak dile getirdikleri aktarıldı.

Çalışmada, çatışmalı süreç esnasında yapılan yardımların yüzde 95 oranında gıda yardımı alırken, yapılan yardımların sürekli olmayışı yüzde 76 oranında ifade edildi. Çalışmanın, devamında, "Görüşmeciler tarafından bilhassa İŞKUR üzerinden işe alınmalar ve yapılan kira yardımları memnuniyet verici olmakla beraber, bunun uzun vadeli bir politikaya dönüştürülmesi beklentisi esas olmuştur. Görüşmeciler içinde evleri yasaklı bölgede olup, kira yardımından veya İŞKUR’da çalışma imkânından faydalanmayan aileye rastlanmamıştır." denildi.

SOSYAL DIŞLANMA

Çalışmanın "Sosyal Dışlanma" başlıklı kısmında ise şu tespitlere yer verildi: " Çatışmalar sonrası yerleşilen yerlerde kiraların yüksek olması, ev sahiplerinin birçoğunda hâkim olan“memur olmayana ev vermem” anlayışı veya sur mağdurlarının devletten aldıkları kira yardımı tutarlarını göz önüne alarak kira tutarını belirledikleri ve Sur mağduru insanların, Diyarbakır içinde gittikleri yerlerde bekledikleri ilgiyi göremedikleri görülmüştür. Evlerini taşırken mağduriyetlerinden faydalanan kesimler tarafından taşıma ücretleri için fazla ücret verdikleri görülmüştür. Surlu oldukları için ayrımcılığa uğrama ve hatta kimi yerlerde “Suriyeliler” tabirinin “Surlular” olarak konumlandırılarak sosyal dışlanmaya maruz kaldıkları ifade edilmiştir. Bu durum görüşülen kadınların ifadelerinde maddi-manevi mağduriyetleri derinleştiren bir diğer unsur olarak göze çarpmaktadır."

Kaynak: Diyarbakır Söz