Görüş Bildir

Kararlı eylem!

Suriye'ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için oturma eylemi yapan Salih Gökçe, "Benim bir oğlum asker, bir oğlum dağda; kandırıp, götürdüler. HDP'den açıklama bekliyorum" dedi.

Kararlı eylem!

PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen 53 aile, HDP binası önündeki oturma eylemleri 36'inci günü geride bırakırken, İstanbul'da çalıştığı sırada, 5 yıl önce, askere gitmek üzereyken PKK tarafından kaçırılıp, Suriye'ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için oturma eylemi yapan Salih Gökçe, "Benim bir oğlum asker, bir oğlum dağda; kandırıp, götürdüler. HDP'den açıklama bekliyorum" dedi.

HACİRE ANNE UMUT OLDU

Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu.

3 EYLÜL'DEN BERİ EYLEM

Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Eylem, 36'inci günde de 53 aile tarafından sürdürüldü.

'ÇOCUĞUMU ALMADAN GİTMEYECEĞİM'

İstanbul'da çalışırken, 2014 yılında, askere gitmek üzereyken terör örgütü PKK tarafından kaçırılarak, Suriye'ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer için 17 Eylül'den beri oturma eyleminde olan Salih Gökçe, bir oğlunun da asker olduğunu söyledi. Oğlunu bulmak için Suriye'ye gittiğini, teröristlerin kendisinden 15 bin TL aldığını anlatan Gökçe, "Ben Ağrı'dan geldim; oğlumu İstanbul'dan alıp, Suriye'ye götürdüler. Kobani'ye gitmişler. Kobani'de PYD'li teröristler, önünü kesip, bırakmıyor. Onunla birlikte 30 genç daha var. Ben 2 kez Suriye'ye gidip, geldim. Orada 15 bin TL verdim, param da gitti, elimden aldılar. Meğerse kampın etrafından beni döndürüyorlarmış. Ben oradayken bomba patladı sonra içeri girmeme izin vermediler. HDP evlatlarımızı versin. Benim bir oğlum asker İstanbul'da, bir oğlum da dağa; kandırıp, götürdüler. Kapımızı kilitleyip, gelmişiz. Yine de gitmeyeceğim, bekleyeceğim; çocuğumu almadan gitmeyeceğim" diye konuştu.

İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen, Bitlisli Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde, 19 yaşındayken kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Erkan için 20 Eylül'de HDP binası önündeki oturma eylemine katıldı. Akkuş, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrendikten sonra oğlunu almak için teröristlerle görüştüğünü anlattı. Teröristlerin oğlunu vermeyeceklerini söylemesinin ardından felç geçirdiğini belirten Akkuş, evladını kaybetmenin büyük acı olduğunu söyledi.

'ÜZÜNTÜYLE FELÇ GEÇİRDİM'

PKK tarafından kaçırılmasa oğlu Erkan'ın vatani görevini yapacağını anlatan Fahrettin Akkuş, "2 ay sonra askere gidecekti. Çocuğumu nasıl götürdüler, farkına varmadım. Evladımın peşine düştüm. Türkiye'de gitmediğim yer kalmadı. Evladımı onların elinden koparmak için çok mücadele ettim, maalesef koparamadım. Evladımın Bitlis'in Hizan ilçesinde olduğunu öğrenip, oraya gittim. PKK'lılarla görüştüm, 'Oğlum sizdedir, bana evladımı verin, tek oğlumdur' dedim. Bana evladımın orada olduğunu, vermeyeceklerini söylediler. Bundan daha ağır bir büyük acı var mı? O üzüntüyle felç geçirdim. O üzüntüyle kolum, ayağım gitti. Psikolojim tamamen çöktü. Evladını kaybetmek ne kadar büyük bir acıdır,  bu acıyı ancak ana- baba bilir. Şu anda ilaçlarla yaşıyorum. Yüzde 85'im gitmiş, yüzde 15 canlılığım kalmış, hep üzüntüden. Ben vazgeçmedim, sonuna kadar da mücadele edeceğim. Erkan'ım gelene kadar buradan ayrılmayacağım" diye konuştu.

Oğluna seslenen Fahrettin Akkuş, "Erkan, beni dinliyorsan eğer çık, gel oğlum. Bir yolunu bulursan kaç, gel oğlum. Gel bak, 81 milyon insan bizim arkamızda oğlum. Başımın üstünde yerin var; çünkü 81 milyon insan bizden taraftır. Bu çocukları bunların elinden çıkarmak için 81 il şu anda bize destek veriyor. Çıkabiliyorsan çık gel oğlum, bunlarla bizim işimiz yok" dedi.

GÜRBETÇİ ANNELERİN ZİYARETİ

Almanya'dan bir gezi kapsamında Diyarbakır'a gelen çoğu kadın 20 kişilik grup, Diyarbakır annelerini ziyaret etti, onlarla görüştü, desteklerini bildirdi. Grup adına açıklama yapan Sevgi Polat, gezi amaçlı kente geldiklerini, annelerin eylemini öğrenince de geziyi iptal edip, destek ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.

"Ailelere ses olmak için geldik. Annelere cesaret vermek için buraya geldik. Biz de anneyiz. Bu anneler sakın pes etmesin. Avrupa'daki anneler ve gurbetçi anneler de sizin arkanızda." diyen Polat, annelerin evlatlarına bir an önce kavuşmasını temenni ettiklerini belirtti. Polat, "Gezimizin adını 'Annelerin çığlığı olmaya geldik.' diye değiştirdik. Bütün anneler için buradayız." dedi.

Mefaret Şen de eyleme katılan ailelerin her birinin farklı bir öyküsü ve dramı olduğunu belirterek, "Burada bulunan bir baba tek başına büyütmüş evlatlarını. Evlatlarını bugünler için büyütmediler. Aileler inşallah yavrularına kavuşurlar. Sonuna kadar destekçileriyiz. Kadına destek ve şiddete 'hayır' diyoruz. Ancak şiddetin en büyüğü burada." diye konuştu.

Kars'tan gelen bir grup da Diyarbakır annelerini ziyaret etti.

AĞRILI ANNELERİN DESTEĞİ

Ağrı'dan gelen 124  anne, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan Diyarbakır annelerini ziyaret ederek, desteklerini iletti.

Başlarına beyaz tülbent takan Ağrılı anneler, terör örgütü PKK aleyhine slogan atıp, Diyarbakır'daki annelerle Kürtçe ağıtlar yaktı, acılarına ortak oldu.

Ağrı'dan gelen annelerden Kelime Dinç, teröre tepki göstererek, şöyle konuştu:

    "Allah'ın izniyle bunlardan kurtulacağız. İnşallah burayı da onlardan temizleyeceğiz. Hepimiz kardeşiz. Buraya, annelere desteklerimizi iletmek için geldik. Hepimizin çocuğu var. İnşallah onlardan bu annelerin çocuklarını alacağız."

Fatma Üncer de terör örgütünü lanetleyerek, çocukları için oturma eylemi yapan annelerin amaçlarına ulaşması için dua ettiklerini dile getirdi.

Bir anne olarak Diyarbakır anneleriyle gurur duyduklarını vurgulayan Üncer, "Bu annelerin çocukları bizim çocuklarımız gibidir. Hepimiz aileyiz, Kürt, Türk fark etmiyor, hepimiz eşitiz. Biz çocuklarımız için geldik buraya, hepimiz Müslümanız." diye konuştu.

Saltanat Kaya da annelere destek için geldiklerini belirterek "Dileriz ki bu anneler bir an önce evlatlarına kavuşur. Biz onlara destek için geldik. Allah hepsine yardım etsin. Allah devlete zarar, ziyan vermesin." ifadelerini kullandı.

Ağrı'dan gelen annelerden Nazemin Kınat, 8 yıl önce çocuğunun İstanbul'da çalışırken terör örgütü tarafından dağa kaçırıldığını anlattı.

  Gözyaşlarına hakim olmayan anne Kınat, askerden geldikten sonra çocuğunun dağa kaçırıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Oğlum hangi zalimin elindedir bilmiyorum. Hangi zalimin elindeyse oğlumu göndersin. Artık çocuğumu istiyorum. On senedir çocuğumu görmüyorum, artık yeter. Allah onu götürenlerin belasını versin. Oğlumdan, gittiğinden beri hiç haber alamadım."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi