Kent ormanı kurtuluyor?

Diyarbakır 2'inci İdare Mahkemesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Kent Ormanı yok etmekle tehdit ettiği “rezerv yapı alanı” kararını iptal etti.

Kent ormanı kurtuluyor?

Diyarbakır Barosu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kent Ormanı’na dair "rezerv yapı alanı" kararı alması üzerine "telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği" gerekçesiyle kararın yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Daha önce kararın yürütülmesinin durdurulması kararı veren mahkemenin, bakanlığın Kent Ormanı “rezerv yapı alanı” kararını iptal ettiği ortaya çıktı.

Diyarbakır Barosu, mahkemenin iptal gerekçe kararını “Baromuz Kent Ormanı’nın yok edilmesine izin vermedi” başlığıyla resmi sitesinde yaptığı açıklama ile duyurdu.

Mahkeme kararında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 4 Ocak 2019’da Diyarbakır İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden rezerv yapı alanı olarak belirlenen taşınmazlardan mera vasıflı olanların doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan alanlardan sayılarak mera vasıflarının kaldırılması şeklindeki talebi hatırlatıldı.

ALAN MERA FONKSİYONUNU KORUYOR

Mahkeme, Diyarbakır İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün bakanlığın talebine ilişkin 15 Mart 2019 tarihli yazısına ise özetle şu şekilde yer verdi: “Rezerv  yapı alanı olarak belirlenen ve toplam 2.946.060,358 m²'lik yüz ölçüme sahip olan alanın 1.908,306,14 m²'lik yüz ölçüme sahip kısmının mera vasıflı olduğu, bunlardan, 6883, 6740 ve 8073 sayılı parsellerin mülkiyet sorunları nedeniyle mahkemeler nezdinde dava konusu edildiği, bu taşınmazlara yönelik olarak İl Mera Komisyonu'nun 08.03.2019 tarihinde almış olduğu 5 sayılı karar ile Bakanlıktan alınan 25.02.2019 tarih ve E.633014 sayılı görüş yazısı doğrultusunda rezerv yapı alanı içerisinde yer almakla birlikte Mahkemeler nezdinde kaydı bulunan parsellere yönelik değişiklik taleplerinin dava sonuçlanıncaya kadar bekletilmesi, dava konusu edilmeyen diğer taşınmazlar ile dava konusu edilmiş olup da davaları sonuçlanan taşınmazlar bakımından ise söz konusu yerin afet bölgesi ilan edildiğine ve doğal afet sigortaları kapsamında olduğuna dair belge, vaziyet planı, Komisyonca istenecek diğer bilgi ve belgeler ile Başkanlık Oluru veya Bakanlar Kurulu kararı ile kadastral durumu işlenmiş onaylı afetzede imar planının bir sureti ile başvurulması durumunda tahsis amacı değişiklik talebinin değerlendirmeye alınabileceğinin kararlaştırıldı.”

Mahkeme kararında, İl Tarım Müdürlüğü’nün yazısına istinaden rezerv yapı alanı içerisinde kalan taşınmazlardan mera vasıflı olanların fonksiyonlarını koruduğunu belirtti.

PROJE YEŞİL ALAN SINIRLARI İÇİNDE

Mahkeme,  davaya konu proje alanının "Bölge Parkı/Büyük Kentsel Yeşil Alan" sınırları dahilinde kaldığını, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce dosyaya ibraz edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda da bölgenin yeşil alan fonksiyonunun korunduğu, taşınmaza yönelik hali hazırda yürütülen bir imar plan değişikliği çalışmasından bahsedilmediği gibi rezerv yapı alanı belirleme kararı öncesinde bu alanın rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin gerekliliği veya uygunluğunu ortaya koyacak somut bilimsel ve teknik bir raporun idarece dosyaya ibraz edilmediği gibi bu yönde bir raporun varlığından da bahsedilmediğini kaydetti.

‘HUKUKA VE MEVZUATA UYGUNLUK BULUNMAMAKTADIR’

Tüm dosya kapsamını değerlendiren mahkeme kararının sonuç kısmında ise şunları belirtti: “Bu durumda, yürürlükte bulunan mevcut imar planlarında yeşil alan fonksiyonuna ayrılan, toplam yüz ölçümünün yaklaşık olarak %42'lik kısmı mera vasfında kalan taşınmazların, davaya konu işlemin tesis edildiği tarihte gerek plandaki fonksiyonlarının gerekse de mera vasfının değiştirilmediği, işlem tarihinden sonra yürütülen tahsis amacı değişikliği taleplerinin ise hali hazırda bir sonuca bağlanmadığı, bu alanların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin gerekliliğini ortaya koyacak şekilde usulüne uygun şekilde hazırlanmış somut bilimsel verileri içeren bilimsel/teknik raporun da dosyaya ibraz edilmediği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 6306 sayılı Yasa'nın amacı ile bağdaşmayacak şekilde davaya konu taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesine dair dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır denilmiştir.’’

‘SAĞLIKLI BİR YAŞAM DENGELİ BİR ÇEVRE’

Diyarbakır Barosu ise karara dair, “ Kent Ormanı’nın konut alanına dönüştürülmesi, imar planı bütünlüğünü bozduğu gibi kentin yeşil alan ihtiyacına ve kentte yaşayan vatandaşlarımızın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkına açıkça aykırıdır. Çevre Kanunu, İmar Kanunu ve ilgili mevzuata dayanılarak yapılan imar planlarıyla getirilen düzenlemeler, sağlıklı yaşam çevrelerinin oluşturulması amacıyla belirlenmiş standartlar ve kurallar olup yapılaşmaya uygun olmayan bir alanı “Yapı Rezerv Alanı” olarak belirlemek, sağlıklı bir yaşam ve dengeli bir çevre oluşturma ilkesine açıkça aykırıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz