‘Kürt çocukları hala anadillerinde eğitime erişemiyor’

BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 30’uncu yılına girerken, imzacı birçok ülke sözleşmeye uymuyor. Türkiye’de çocuk haklarının ihlallerine dikkati çeken Av. Çiğdem Ertak, Kürt çocuklarının hala anadillerinde eğitime erişmediklerini söyledi.

‘Kürt çocukları hala anadillerinde eğitime erişemiyor’

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan “2018 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Hakları İhlalleri Raporu”nda, ihmal, mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar ve çocuk işçiliği nedeniyle meydana gelen ihlallerde en az 41 çocuk yaşamını yitirdi. “Özgürlüklerinden Mahrum Bırakılan Çocuklar Üzerine Küresel Çalışma” adlı bir rapor yayınlayan BM ise dünya çapında 7,2 milyon çocuğun çeşitli kurumlar, gözaltı merkezleri, çatışma merkezleri ve cezaevlerinde özgürlüğünden mahrum bırakılmış durumda olduğunu belirtti.

9 YILDIR ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORLAR

Diyarbakır’da Göç ve İnsani Yardım Vakfı (GİYAV) bünyesinde 9 yıldır çocuk hakları üzerine çalışma yürütülüyor. Av. Çiğdem Ertak, çocukların haklarına dikkati çekerken, proje yürütücüsü Funda Bahçe ise haklarını bilen çocukların yaşamlarına yön verebildiklerini söyledi.

‘İMZACI BİRÇOK DEVLET UYMUYOR’

Çocuk haklarının pek çok alanda ihlal edildiğini belirten Ertak, “Bu sözleşmeye taraf devletlerin hala öncelikli olarak çocuğu düşünemediğini, çocuğun yararını gözetmediğini, korunmasını ve haklarını güvence altına almadığını görüyoruz. Bu noktada hala pek çok sıkıntı yaşanıyor. Burada vurgulamakta önemli olan nokta şu; bugün halen BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi, çok sayıda devletin imzaladığı, kabul ettiği ve kendisine bu anlamda sorumlu gördüğü sözleşmedir. Hala bu sözleşemeye taraf olan, bu sözleşmedeki hakların koruyacağına dair, hak ihalelerini önleyici tedbirler alacağına dair kendisini yükümlülük altına koyan devletler, bugün yaşanan savaşlar ve çatışmalarda gözlemliyoruz ki, çocuğu öncelik olarak görmemekteler. Yani çocuğun adalete, sağlığa ve eğitime erişimi dair pek çok sıkıntı hala gözlemleyebiliyoruz” dedi.

‘TÜRKİYE’DE ÇOCUK YAŞAM HAKKI’

Çocuk hakları konusunda hep yetişkinlerin konuştuğunu kaydeden Ertak, BM’nin sunduğu maddelerin hayatta geçilmesi noktasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Ertak “Çocuğun özellikle adalete erişim noktasında sahip olduğu hakların ve sözleşmenin getirdiğini maddelerin yerine getirilmesi gerekiyor. Türkiye’de ise hala çocuk yaşam hakkı ihlal ediliyor. Türkiye’de hala hak ihaleleri ve soruşturmaların sonuçsuz kaldığını görüyoruz. BM elbette ki bu doğrulta sözleşmeyi hazırladıktan sonra taraf devletlerin bu sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirip getirmediğini takip ediyorlar. İzleme süreci söz konusu, fakat yaptırım noktasında  etkili olmadığını gözlemleyebiliyoruz. Sosyal yardım noktasında Türkiye’nin çok ciddi eksiklikler yaşadığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

‘ANADİLDE EĞİTİM HAKKI VERİLMİYOR’

BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kapsamında Türkiye’de çocuk koruma kanununun olduğunu belirten Ertak, kanunun uygulamasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, “Türkiye’nin çekince koyduğu maddeler var. Bunlar da biri anadilde eğitim hakkı. Yani çocuğun kendi kültürüyle, diliyle eğitim görmesine karşı Türkiye’nin çekince koyduğu bir madde söz konusu. Burada çekince koymak demek aslında uygun koşullar oluştuğunda ben bunu da kabul edeceğim anlamına gelirken, hala 30 yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen Türkiye, bu çekincesini kaldırmış değil. Buradaki Kürt çocukları, anadillerinde eğitime erişme yönünde bir engelle karşılaştıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLAR KENDİ YAŞAMINA YÖN VEREBİLİYOR’

Çocuk haklarına ilişkin geliştirilen projelerin yürütücüsü Funda Bahçe ise çocuklara haklarını öğretme noktasında çalışma yürüttüklerini söyleyerek, “Bir çocuğun haklarını bilerek hayatına yön vermesi, onun gelişimi için çok önemli. Çocuklar haklarını öğrendikten sonra özgüven noktasında verimli oluyor. Öz güveni yerine geliyor. Çocukların sırf çocuk oldukları için hakları var. Bizim haberdar olmadığımız çocukların çıkardığı haklar var. Çocuk kendi hakkını kendisi belirleyebilir. Ama zaman birimi önemli” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz