O savaş mağduru!

Suriye'nin İdlib kentinde rejim güçlerinin bombardımanında 11 yaşındayken sol gözünü kaybeden Marina Esbiru'ya Dicle Üniversitesi'nde (DÜ) yapılacak ameliyatla protez göz takılacak.

O savaş mağduru!

Suriye'nin İdlib kentinde rejim güçlerinin yaptığı bombardımanda henüz 11 yaşındayken sol gözünü kaybeden 16 yaşındaki Esbiru'ya DÜ sahip çıktı. Ailesi ile üniversitenin konukevinde misafir edilen Esbiru, protez göz takılması için ameliyata alınacak.

DÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Kırbaş, DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül tarafından AFAD kamplarına gönderilen ekip tarafından Esbiru'nun fark edildiğini anlatarak gerekli izinleri aldıktan sonra Esbiru'yi Diyarbakır'a getirdiklerini söyledi.

Esbiru ile anne ve babasını konukevinde misafir ettiklerini aktaran Kırbaş, bombalama sırasında isabet eden şarapnel dolayısıyla sol güzü görme yetisini kaybeden Esbiru'nun psikolojisinin de olumsuz etkilediğini belirtti.

Sol Esbiru'nun sol gözünün estetik olarak iyi görünmediğini ifade eden Kırbaş, "Bir genç kız için bu çok önemli. Gözünün o halinden dolayı Esbiru, kendisine olan güvenini kaybetmiş. Psikolojisi bozulmuş, içine kapanmış. Bunu kendine dert etmiş." dedi.

- "Güveni bir parça da olsa yerine gelecek"

Esbiru'nun görme yeteneğini kaybeden sol gözünün ameliyatla alınacağına işaret eden Kırbaş, onun yerine sağ gözünden kopyalanarak gerçeğinin benzeri olan bir protez göz yapacaklarını dile getirdi. Ameliyatın iki aşamalı olacağını anlatan Kırbaş, şöyle konuştu:

"İlk ameliyatta gözü alacağız. Ameliyat yeri iyileştikten sonra protez gözü takacağız. Protez gözün de hazırlık süreci var. Diğer gözün aynısı olacak şekilde, diğer gözü kopyalanacak. Takacağımız protez gözü, göz kasları ile hareket edecek. Dışardan dikkatli bakılmadığı sürece protez bir göz olduğu fark edilmeyecek. İnşallah bu ameliyattan sonra kendisine olan güveni bir parça da olsa yerine gelecek."

- Doktor olmak istiyor

Marina Esbiru da rejim güçlerinin bombardımanında sol güzüne isabet eden şarapnel parçası sonucu gözünü kaybettiğini, tedavi için ailesi ile Türkiye'ye geldiklerini söyledi.

"Suriye'deki savaşın bitmesini istiyorum. Bizim de hayallerimiz vardı ama savaş bütün hayallerimizi elimizden aldı." diyen Esbiru, doktor olup kendisi gibi çocukları tedavi etmek istediğini vurguladı.

- "Türkiye bize sahip çıktı"

Baba Abdurrezak Esbiru da kızının sol gözünü kaybettikten sonra içine kapandığını ve insanların içine çıkmak istemediğini belirtti.

Olaydan sonra kızının tedavisi için Türkiye'ye geldiklerine dikkati çeken Esbiru, şöyle devam etti:

"Türkiye bize sahip çıktı. Burada sonsuz hürmet gördük. Türkiye'de bize ellerinden gelen yardımı yaptılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye hükümetine teşekkür ediyorum. Hizmette hiç kusur edilmedi. Tüm masraflarımız devlet tarafından karşılandı. Burada hiçbir sıkıntımız yok. Kendimizi çok değerli hissediyoruz çünkü insan olduğumuzun farkında olan ve bu hassasiyetle bize sahip çıkan bir devletin misafirleriyiz. Lübnan'da kalan kardeşimle telefon ile görüşüyoruz. Onların durumu Türkiye'deki kadar iyi değil. Onlar zorluklar çekiyor."

Esbiru, savaş bitince ülkelerine dönüp evlerini tekrar yapmak istediklerini aktardı. Ülkelerinde çadırda bile yaşamaya razı olduklarını dile getiren Esbiru, en büyük hayalinin eskiden olduğu gibi sokaklarda çocukların top oynadığı bir Suriye olduğunu söyledi.

- "Aileler paramparça olup dağıldı"

Suriye'deki iç savaş nedeniyle ailelerin dağıldığını anlatan Esbiru, şunları kaydetti:

"Aile kavramı diye birşey kalmadı artık. Neredeyse her ailenin kayıpları var. Geriye kalanlar ise bundan sonraki hayatını normal bir insan gibi idame ettirebilecek halde değiller. Gözünü, bacağını, kolunu kaybeden; vücudunda ağır yanıklar olan insanlar var. Her bir ferdi başka yerlerde yaşamak durumunda kalan paramparça olmuş aileler var. Bizim temennimiz ve duamız bu ölümlere ve bu ayrılıklara artık bir çare bulunmasıdır."

Anne Reca Esbiru da "İnşallah bu savaş biter. Benim çocuklarım yanımda ama bu benim duygularımı değiştirmiyor. Beraber yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz akrabalarımız, komşularımız öldü. Kalbim acıyor." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz