Oğlum sesimi duy!

PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 56 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini 79'üncü günü geride bıraktı. 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için HDP önünde eylem yapan Mevlüde Üçdağ, terör örgütü tarafından çocukları kaçırılan diğer annelere seslenerek, "Gelin evlatlarımızı beraber arayalım" dedi.

Diyarbakır'da, 21 Ağustos günü oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını belirten Hacire Akar, bir gün sonra partinin il binası önüne gelip, oturma eylemine başladı. Mehmet Akar 3 gün sonra ortaya çıktı, ifadesi alındıktan sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece ev hapsine çarptırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere de çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önüne gelip oturma eylemine başladı. 56 aile, 79'üncü günde de oturma eylemini sürdürüyor.

'OĞLUM RAMAZAN SESİME SES VER'

9 Eylül günü HDP önüne gelip 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için eyleme katılan Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, çocukları kaçırılan diğer annelere de oturma eylemine gelmeleri yönünde çağrıda bulundu. Üçdağ şöyle konuştu:

''81 ile sesleniyorum, lütfen bize desteğe gelin, bize destek verin. Ne olursunuz gelin, evlatlarımızı beraber arayalım. Evlatlarımız için beklemeyeceksek, başka ne için bekleyeceğiz? Buradan annemiz Emine Erdoğan'a da sesleniyorum, ne olursunuz bize bir çözüm yolu bulun. Ne zamana kadar burada oturacağız evlatlarımız için, ne olursunuz bize bir çare, bir çözüm bulun. Devletimiz güçlüdür. Buradan oğluma da sesleniyorum, oğlum Ramazan eğer benim sesimi duyuyorsan sesime ses ver. Silahını bırak, devletimiz güçlüdür, vallahi sana hiçbir ceza da yoktur. Ne olursun bir asker, polis gördüysen teslim ol. Ne olursun evine dön, ben seni burada HDP il binasının önünde bekliyorum. Sen eve gelince ancak ev mutlu olur. Ben hasta olmama rağmen her gün gelip burada yolunu bekliyorum.''

GURBETÇİLERDEN AİLELERE DESTEK ZİYARETİ

Avrupalı Türkler adına Fransa, İsviçre, Almanya, Belçika, Avusturya ve Hollanda'dan 46 kişi, Diyarbakır'a gelerek evlat nöbetindeki ailelere destek ziyaretinde bulundu. Grup adına açıklama yapan Ali Erkoç, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden birleşip, bu davayı bütün millete anlatabilmek için geldiklerini belirterek, ''Bu işin Kürdü, Laz'ı, Çerkez'i yok. Hep birlikte ay yıldızlı bayrağın altında mutlu bir yaşam sürdürebilmek için. Avrupa devletleri her gün sınırları kaldırıp birleşirken, bizi bölüp yutmaya çalışıyorlar. Bizim bu tuzağa düşmememiz gerekiyor. Çünkü biz asil bir milletiz. Burada, aramızda her milletten insan var, içimizde gelenlerden Alevi ve Kürt olan vatandaşlarımız da var, Sünni'si var, Şafisi var. Biz bir bayrak altında bulunduğumuz müddetçe sırtımızı kimse yere getiremez. Bizi bölüp parçalamalarına izin vermeyeceğiz. Avrupalı Türkler adına yola çıkıp, kendi imkanlarımızla geldik. Gittiğimiz her yerde bunu anlatmaya çalıştık. Buraya gelen Avrupa'nın 6 ülkesindeki 46 kişi olarak fahri Diyarbakırlı olmaya karar verdik'' dedi.

FADİMAMİ İSTİYORUM DİYE ÇIĞLIK ATTI

Anne Hatice Levent, yaptığı açıklamada, kızı Fadime için katıldığı oturma eylemini sürdüreceğini söyledi.  "Bu vicdansızlar garibanımdan ne istediler. Fadime'mi versinler, Fadime'mi istiyorum. Bu zulmü bize çektirmesinler. Bizi mahvettiler." ifadelerini kullanan Levent, şöyle konuştu:

"Yavrumu yoklukla, büyük cefalarla büyüttüm. Sırtıma sarıp sarmaladım, halılar dokudum, yokluklarla büyüttüm. Yavrumu istiyorum. Yavrum için buradayım, ölünceye kadar da buradayım. Ömrüm ne kadar yeterse o kadar burada olacağım. Bütün analar olarak ancak yavrumuzu alınca buradan gideriz. "

ÇOCUKLARIMIZI ABD'YE UŞAK ETMİŞLER

Kızı Songül için eyleme katılan Fatma Akkuş da evladından 5 yıldır haber alamadığını, bu sürenin kendisine bir ömür gibi geldiğini belirtti.

Çocuklarını zor koşullarda büyüttüklerini anlatan Akkuş, şunları kaydetti:

"Çocuklarımızı götürüp ABD'ye uşak etmişler. Onlar çocuklarımızı ABD'ye satıyor, kendi çocuklarını da özel okullarda yetiştiriyorlar. Kalkmayacağız, çocuklarımızı alana kadar gitmeyeceğiz. Çocuklarımızı getirsinler, onlar için büyütmedik. Onlar kendi çocuklarını götürüyorsa götürsünler. Onların davaları varsa kendi çocuklarını davalarına koysunlar. Niye bizim çocukları götürüyorlar?"

Kaynak: Diyarbakır Söz