Oyunlar onlarla yeniden canlandı

Unutulmaya yüz tutan oyuncaklar çocukların elinde şekillendi

Oyunlar onlarla yeniden canlandı

Diyarbakır'da hayata geçirilen proje ile unutulmaya yüz tutan oyuncaklar çocukların elinde şekilleniyor.

Çocukları bilgisayar ve internetin zararlı etkilerinden uzak tutarak, birbirleriyle iletişimlerini artıracak, sosyalleşmelerini sağlayacak oyun ve oyuncaklarla buluşturmak istenen "Kendi Oyuncağımı Kendim Yapıyorum Projesi" hayata geçirildi.

Merkez Sur ilçesindeki Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi'nde bir yol boyunca devam edecek çalışma kapsamında 7-15 yaş arası 180 çocuk, bir aylık periyotlar halinde eğitime katılıyor.

Aldıkları eğitim ile kartondan uçak, bezden bebek ve telden araba gibi ebeveynlerinden duydukları oyuncakları yapan çocuklar, mendil kapmaca, saklambaç ve körebe gibi oyunları oynayarak, kaynaşıyor, birlikte eğlenmenin mutluluğunu yaşıyor.

"GEÇMİŞİN OYUN VE OYUNCAKLARINI ÇOCUKLARA HATIRLATMAK İSTİYORUZ"

Proje sorumlusu Vildan Erdin,   nisan ayında başlayan proje ile bir yıl boyunca eğitime katılacak 180 çocuğun 12 farklı oyuncak yapacağını söyledi.

Projenin 90 öğrenciyle sürdüğünü dile getiren Erdin, şimdiye kadar Sur ilçesindeki çocuklara ulaştıklarını, diğer ilçelerdeki çocukları da projeye dahil edeceklerini belirterek, "Birçok geleneksel oyun ve oyuncağımız unutuldu. Şimdiki çocuklarla konuştuğumda sadece internette oynanan oyunların isimlerini söylüyor." dedi.

"Amacımız unutulmaya yüz tutmuş geleneksel oyun ve oyuncakları günümüzdeki çocuklara aktarmak, onları gelişimlerini etkileyecek olumsuz aktivitelerden uzaklaştırıp, biraz daha eğitsel çalışmalara yönlendirmektir." diyen Erdin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar da öğrendiklerini arkadaşlarıyla paylaşacaklar. Böylelikle daha geniş bir kitleye yayılmış olacak. Geçmişin oyun ve oyuncaklarını şimdiki çocuklara hatırlatmak istiyoruz. Onlar da kendilerinden sonraki nesillere aktaracaklar."

Erdin, şu ana kadar kozalaktan kuş, kartondan oyuncak, bezden bebek ve telden araba yaptıklarını ifade ederek, çocukların bu oyuncakları büyük bir heyecanla yaptığını aktardı.

İnternet ve televizyonun çocuklarda sağlık başta olmak üzere birçok zararının söz konusu olduğunu dile getiren Erdin, bu bağımlılığın çocuklara sorgulama yeteneğini kaybettirdiğini anlattı.

"HEDEFİMİZ GELENEKSEL OYUN VE OYUNCAKLARA YÖNELTMEK"

Çocukların projeye yoğun ilgi gösterdiğini belirten Erdin, şunları kaydetti:

"Hedefimiz çocukları internet ve televizyon bağımlılığından kurtarıp, geleneksel oyun ve oyuncaklara yöneltmek. Projeye ilk başladığımızda çocuklarda güvensizlik duygusu vardı. Onlara süresiz zaman tanıdım ve sonunda tüm çocuklar kendi oyuncaklarını kendileri yapabilme aşamasına geldi. Eğer imkan tanınırsa yapılamayacak hiçbir şey yok."

Erdin, projenin sonunda tarihi konakta sergi açacaklarını, sergi sonunda çocuklara emek vererek yaptıkları oyuncakların hediye edileceğini aktardı.

"ARTIK ARKADAŞLARIMLA OYUN OYNAYACAĞIM"

Eğitime katılan 9 yaşındaki Yusuf Şehmus Güven, daha önce arkadaşlarıyla çok az zaman geçirdiğini, eğitimin büyük faydasını gördüğünü belirtti.

El becerisini geliştirdiğini anlatan Güven, "Eskiden çok fazla internet kafeye gidiyordum. Günde 11 saat internette kaldığım olmuştu. O kadar fazla internet kullandım ki evde gözlük takıyordum. Buraya geldikten sonra daha fazla sokağa çıkıyorum. Arkadaşlarımla burada oyun oynamayı çok seviyorum. Artık arkadaşlarımla birlikte oyun oynayacağım, internete ve televizyona daha az zaman ayıracağım." şeklinde konuştu.

Eğitime katılan 14 yaşındaki Büşra Ercan ise oyunlar oynadıklarını, oyuncak yaptıklarını, şarkı söyleyip eğlendiklerini söyledi.

Daha önce evde daha çok bilgisayarda vakit geçirdiğini, televizyon izlediğini dile getiren Ercan, artık oyuncak yapabildiğini, zamanlarının çok güzel geçtiğini aktardı.

Projede yer alan çocuklardan 12 yaşındaki Vetfa Yaşar, bezden bebek, telden araba, kartondan bebek, uçak ve kalem kutusu yapmayı öğrendiğini belirterek, "Burada vaktimiz çok güzel geçiyor. Burada öğrendiklerimi evde de yapıyorum. Bu eğitimin bitmesini istemiyorum." diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz