'Sıra bende ama yaşamak istiyorum'

Sahte profildeki kadına aşık olup ona evlenme teklifinde bulunmak için heyecan içinde geldiği buluşma yerinde öldürülen Sinan Akyay’ın ağabeyi Emin Akyay da, "Sorumlular bulunsun, bu dava bitsin. Sıra bende, ama yaşamak istiyorum" dedi.

Geçen 3 Temmuz salı günü saat 16.30 sıralarında Işıkkent Mezarlığı karşısında çarşaf giymiş iki kişi, park halindeki araçta beklemeye başladı. Bir süre sonra araçtaki kişiler, yanlarına gelen 25 yaşındaki Sinan Akyay’ı kovalamaca ardından sığındığı lojistik firmasının garajında öldürdü. Kaçan Ramazan Karakaya ve amcasının oğlu Ömer Karakaya, polisin takibi sonucu yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilere yönelik araştırma, Muş, Aydın, İzmir üçgenindeki kan davası takibini ortaya çıkardı. Sinan Akyay’ın ailesinin, 2011 yılının Mayıs ayında Muş’un Güzeltepe Köyü’nde, çocuk tartışmasının büyümesiyle başka bir aşirete mensup kişilerle kavga ettiği, bu sırada da 25 yaşındaki Şakir Karakaya’nın öldüğü belirlendi. Cinayet şphelisi olarak Sinan Akyay’ın babası Süleyman Akyay'ın, tutuklandığı saptandı.

İLK TUZAKTAN KURTULDU, İKİNCİSİNE AŞIK OLDU

Olayın ardından kan davasından kaçarak Aydın’a yerleşen Sinan Akyay’ın üç kardeşi ile çocukları, Şakir Karakaya’nın yakınlarının intikam duygusundan kurtulamadı. Akyay’ın tutuklu yargılanmasına rağmen olayda tabancayı Sinan Akyay’ın kullandığını düşünen Karakaya’nın yakınları, ilk olarak 6 ay önce hazırladıkları kadınlı tuzağını uygulamaya koyu. Karakaya’nın yakınları, öldürüleceğini düşündüğü için tedbirli hareket eden Sinan Akyay’ın, kendileri tarafından yönlendirilen adı açıklanmayan kadınla Aydın’da tanışmasını sağladı. Sık buluştuğu bu kadınla yaptığı son görüşmede, kan davalı olduğu ailenin bireylerini fark eden Sinan Akyay, kendisine kurulan tuzağı anlayınca ölümden kurtuldu. Ancak öldürülen Şakir Karakaya’nın yakınları, intikam duygularının etkisinden kurtulmadı ve hazırladıkları ikinci planı uygulamaya başladı. Bunun için de sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta sahte kadın profili kurduktan sonra Sinan Akyay’ı ekleyip sanal olarak yazışmaya başladı.

Akyay, kendisine kurulan tuzaktan habersiz olarak birkaç kez de telefonda görüştüğü kadına aşık olarak evlilik hayalleri kurmaya başladı. Olay günü de aşık olduğu kadınla yazıştıktan sonra evlenme teklifi yapmak için önce pırlanta yüzük aldı, ardından da İzmir’de kararlaştırdıkları buluşma yerine geldi. Sinan Akyay, buluşma yerine geldiği anda kendisini çarşaflı olarak bekleyen kan davalılarını farkettiği anda kaçmak isterken öldürüldü.

POLİS SORUŞTURMAYI BİTİRMEDİ

Olayın ardından Sinan Akyay’ı öldüren cinayet zanlılarını yakalamasına rağmen İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, soruşturma dosyasını kapatmadı. Muş, Aydın, İzmir üçgenindeki kan davasını bitirmek için arkasındaki azmettiricileri ve olay anında zanlıların yanında bulunduğu ileri sürülen kişileri de bulmak için çalışma başlattı. İzmir polisi, kan davası güden iki ailenin bireylerinin yaşadığı şehirleri belirledikten sonra çalışmalarını bu yerlere kaydırdı. Başlatılan soruşturma sonrasında, Sinan Akyay’ın öldürülmesine karıştığı belirlenen ve azmettirici olan kişiler hakkında da dava açılması sağlanacak. Polisin, bu çalışmayla iki aile arasında devam edecek olan kan davasını da bitirmeyi amaçladığı bildirildi.

AĞABEYİ: YAŞAMAK İSTİYORUM

Çocuk kavgası ardından babasının cezaevine gönderen, kardeşini kaybeden Emin Akyay, ölümden kaçmak için Muş’tan Aydın’a taşındıklarını ve kan davası gütmediklerini söyledi. Akyay, “Ancak yaptığımız tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Bizimle barışmayıp kan davası güttüler. Babam haksız yere cezaevinde yatıyor. Kardeşimin ölümündeki sorumlular bulunsun, bu dava bitsin. Sıra bende ama yaşamak istiyorum” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz