Görüş Bildir

Sur’un yeni kapısı

Diyarbakır’ın yedi kapılı Sur ilçesindeki yıkımın yarattığı manzaradan etkilenen televizyon muhabiri Şehadet Çitil, Sur’da sanal olsa da yeni bir kapı açmak üzere kolları sıvadı.

Sur’un yeni kapısı

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK’nın kazdığı hendeklerle başlayan çatışmalar ve sokağa çıkma yasakları aylarca sürdü. İlçenin bazı mahallelerinde yasak hâlâ sürüyor. Sur esnafı ilçede kimsenin kalmadığını, olanların ise alım güçlerinin kalmadığını belirterek gün içerisinde defalarca fiyat soran ancak alamayan insanlarla karşılaştıklarını anlatıyorlar.

“Daha anlamlı bir iş yapmak için”

Şehadet Çitil'in bir haber kanalında çalışırken yaptığı son haberlerden birisi Sur’daki insanların dramıydı. Kendisi de Diyarbakırlı olan Çitil, ilçedeki insanların durumundan çok etkilendiğini anlatıyor. Çalıştığı program bitince yeni bir programı beklemek yerine Diyarbakır’a dönmeye karar veriyor. Kendi ifadesiyle "daha anlamlı bir iş" yapmak için.

“Kamu Yönetimi eğitimi aldım ama gazetecilik hayalimdi. Güzel yerlerde güzel insanlarla çalıştım. İşimi severek yaptım. Diyarbakır doğduğum yer. Sur olaylarında buraya gelerek insanlarla konuştum. Çoğu evlerinden, işlerinden olmuştu. Durumlarından çok etkilendim. İstanbul’a döndüğümde kendimi rahatsız hissettim. Çalıştığım televizyon programı bitince hayalim olan kariyerimi noktalama kararı alarak Diyarbakır’a döndüm. Sur için bir şeyler yapabileceğimi hissediyordum, öyle de oldu.”

Yerel ürünler

Şehadet Çitil’in yapmayı planladığı şey Surluları ekonomik olarak rahatlatmaktı. Bunun için de özellikle ev kadınlarının yöresel ürünlerini pazarlamak üzere bir strateji belirledi. Sosyal medya üzerinden açtığı bir hesapla Sur’da yaşayan ev kadınları ve esnafın ürünlerini pazarlamaya başladı.’Hevsel Bahçesi’ markası adı altında kurutmalık sebzeler, yöresel kahve, sucuk, kavurma ve baharat çeşitleri şimdi Türkiye’nin her tarafına gidiyor.

Evleri dolaşıyor

Sabah erkenden kalkıp Sur’a giden Çitil, buradaki iş ortaklarını tek tek dolaşıp kiminden kurutmalıkları, kiminden de turşu, salça ve baharatları alıyor. Ardından bunları evine getirerek sosyal medyadan gelen siparişlere göre paketleyip kargoya veriyor.

“Eşimden gizli yapıyorum”

Çitil’in iş ortaklarından olan Surlu kadınların çoğu kamera karşısına geçmek istemiyor. Kimi eşinden gizli yaptığını, kimi de tanıdıklarından utanıp çekindikleri için görünmek istemediklerini söylüyor. Canan Turgut ise eşinin kendisini desteklediğini söylüyor. Asgari ücretle geçinmelerinin çok güç olduğunu anlatan Turgut, bu işe başladıktan sonra ferahladıklarını anlatıyor.

“Sur’da Dabanoğlu Mahallesi’nde yaşıyoruz. Yasak nedeniyle beş aydan fazla evimize gelemedik. Kayınpederimde kaldık. Sur açılınca evimize geldik. Hasar görmüştü, onarıp oturduk. Eşim asgari ücretli olarak çalışıyor. Şehadet hanım ile sosyal medya üzerinden tanıştık. Beraber iş yapabileceğimizi anladık. Hemen közlenmiş ve kurutulmuş biber, patlıcan, reyhan, nane kurutmaları hazırlamaya başladık. Normalde bunları kendimiz kış için hazırlarız. Şimdi daha çok yapıp Şehadet hanıma teslim ediyoruz. O da burada satamayacağımız meblağlarda satıp parasını teslim ediyor bize. Eşim de destek oldu. Bu sayede ekonomik olarak ferahladık, nefes aldık biraz. Seneye daha büyük çaplarda üretim yapacağız. Evimizden çıkmadan ve yorulmadan kazanabiliyoruz bu çok güzel.”

Surlu kadınların çoğu Canan Turgut ile aynı şeyleri anlatıyor. Maharetlerine göre kimi turşu, kimi, kurutmalık, kimi de baharat hazırlıyor. Ürünlerinin satışlarını da sosyal medya hesabı üzerinden takip ediyorlar.

“İstanbul’a sucuk satıyorum”

Sehadet Çitil ev hanımlarının yanı sıra esnafla da çalışıyor. İzzetpaşa Caddesi üzerinde kasap dükkanı olan Musa Çınar onlardan biri. Çitil’in teklifi üzerine şaşırdığını ve inanmakta güçlük çektiğini söyleyen Çınar, İstanbul’a sucuk satınca sosyal medya ile tanışmış.

“Sur’da olaylar çıktığında beş ay dükkânıma giremedim. 15 gövde etim, sucuklarım bozulup koktular. Aylar sonra geldiğimde dükkânım perişan haldeydi. Çok zararım oldu ve devlet zararımı karşılamadı. Eskiden günlük 8-10 gövde et satabiliyordum. İnsanlar göç edince, evlerin çoğu yıkılınca işlerimiz çok düştü. Şimdi bir gövde eti zor satıyoruz. Şehadet hanım ‘internet üzerinden satacağız’ dediğinde çok inanmamıştım ama baktım ki dediğini yaptı. İstanbul’a sucuk satıyorum. Bu çok güzel bir duygu burada yapıyorsunuz ve İstanbullu yiyor. Kavurma ve hatta taze et göndermek üzerine çalışma yapacağız. Bu yolla açılan kapı bizi çok rahatlatır.”

“Öğlen saatlerine kadar müşteri yok”

Şehadet Çitil’in çalıştığı Sur esnafından birisi de ünlü baharatçı Kör Yusuf. Aktar Süleyman Onur öğlene kadar tek müşterinin kapılarını açmadığını ve Sur’da insan kalmadığını anlatarak Çitil’in girişimine olumlu yaklaşıyor.

“Sur’da evler yıkıldı ve insanlar göç etti. İnanın öğlene kadar kimse dükkânın kapısını açmıyor. İşler durgun ve Sur esnafı büyük sıkıntıda. O canlılık, o hareket artık yok. Öğleden sonra dört gibi herkes aceleyle çıkıp evine gidiyor ve iş bıçak gibi kesiliyor. Bu tür girişimlerin artması Sur esnafına nefes aldırır.”

“Hedef daha çok kişiye ulaşmak”

Şehadet Çitil yeni kariyeri yolunda daha çok ilerlemek istiyor. Bu yıl geç başladıkları için hedeflediği rakamlara ulaşamadığını ancak önümüzdeki sene yaz ayları ile birlikte çok daha fazla sayıda kişiye ulaşacağını anlatıyor.

“Onlarca Surlu ev kadını ve esnaf ile çalışıyoruz. Sosyal medya üzerinde çok sayıda kişiye ulaştık. Müşterilerimiz ürünleri kullandıktan sonra hemen yeni sipariş veriyor. Yetişmekte zorlanıyoruz. Önümüzdeki yıl çok daha büyük çapta ürünle gireceğiz işe. Hem partnerimiz hem de müşterimiz daha fazla olacak. KOSGEB’e başvurdum. Bir yer açıp daha sistemli bir hale getirmeye çalışacağım. Umarım açtığımız ve tüm Türkiye’ye hitap eden bu kapıdan her geçen gün daha çok kişinin geçmesini sağlayabiliriz.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi