Turizm merkezi Uzungöl’de imar cezalarına tepki

Trabzon’un Çaykara İlçesi'Ndeki dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl'de otel, pansiyon, işyeri ve ev inşaatı yapanlar hakkında kaçak ve imara aykırı yapılaşma nedeniyle, ‘İmar Kanunu’ ve ‘Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet suçlamalarıyla dava açılmasına yöre sakinleri tepki gösterdi.

Turizm merkezi Uzungöl’de imar cezalarına tepki
Bölge turizminin göz bebeği konumunda olan ve 2004 yılında, ‘Özel Çevre Koruma Alanı’ ilan edilen Uzungöl’de ev yapan ya da evlerini apart otele, pansiyona ve işyerine dönüştüren yaklaşık 800 kişi hakkında 2-5 yıl hapis cezası istemiyle, 'İmar Kanunu’na muhalefet' suçlamasıyla dava açıldı. Yaklaşık 8 yıl süren yargılama ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da harekete geçti ve bu kişiler hakkında, 'Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet' suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Devam eden yargılamalarda 700’ü aşkın kişi temyize başvurdu, para ve hapis cezası alan yaklaşık 160 kişinin cezasının kesinleştiği belirtildi.
Haklarındaki davalar nedeniyle mağdur edildiklerini belirten Apart Otel İşletmesi sahibi İsmail İnan, kendisinin ve eşinin 20’şer ay hapis cezası aldığını belirterek, şöyle dedi:
"Bu yargılamalar nedeniyle yüzlerce vatandaşımız kurban ediliyor. Bunların bir kaçı da hapis cezası aldı. Benim akrabam bu suçlamayla ceza evinde yatıyor. Bu binayı yaptım, 20 ay hapis cezası aldım. Eşime de aynı suçtan 20 ay hapis cezası verdiler. Babam sadece restorasyon yaptı, ona da 20 ay ceza verdiler. Bize yapılan işlemler başka otel sahiplerine neden yapılmıyor? Bu imar sorununda en erken zamanda bir noktaya gelinmeli. Bizler mağduruz ve bu mağduriyetin giderilmesini istiyoruz. Arap turistlerin buraya gelmesinin ardından Uzungöl para kazanmaya başlayınca bu işlemler de başladı."
"YERLEŞİM ALANLARIMIZA DEVLET EL KOYDU"
Cezaevinde 15 gün tutulduğunu, devletin zamanında kendilerine yol göstermemesinden yakınan otel ve restoran sahibi Niyazi Kaman da şunları söyledi:
"Bu işlemler bizi çok üzüyor. Burada kiralama yapan ya da satın alan yörenin yabancısı iş adamları istediği gibi inşaat yapıyor. Bize sıra geldiğinde inşaat yapamıyoruz, yaptığımızı da yıkmaya çalışıyorlar. Devletin buna bir çözüm bulması, öneri getirmesi gerek. Mahkeme oldu, 15 gün cezaevinde yattım. Sonra çıktım. Yargılama sürüyor. 18 ay hapis cezası daha aldım. Belki de tutuklanacağım. İnşaat yaptık diye bunlar başımıza geldi. Devlet bize destek olmalı ve yol göstermeliydi. Böyle adalet var mı? Yerleşim alanlarımıza tamamına devlet el koydu."
'ALKOL BASKISI' İDDİASI
Uzungöl’de alkol izni nedeniyle kendilerine baskı yapıldığını da öne süren Kaman, "Alkol izni yüzünden bizi çok zorladılar. ‘Alkol veremezsin, verirsen sizi yok ederiz’ söylemlerinde bulundular. Bize büyük baskı var. Bir Bakan bana, ‘Alkol verdiğin için senin binanı yıkacağım’ dedi. Bize yol göstersinler. Para istemiyoruz” diyerek yakındı.
"DOĞAYI KESİNLİKLE BOZMADIK"
Bölgede oturan, evini restore ederek otele dönüştüren Veysel Akyüz de, doğaya bir zarar vermediklerini ancak mağdur edildiklerini söyledi. Yargılamalar sonucunda 40 ay hapse mahkum edildiğini dile getiren Akyüz, “Doğayı bozmadan tabiata uygun bir ev inşa ettik. Gerekli projeleri yapmadığımız için bize bütün cezai işlemleri uyguladılar. 40 ayın üzerinde cezamız ve yatarımız var. Yargıtay'a gittik, bekliyoruz. Bize hiçbir bilgi vermeden bizi hak dışı bıraktılar. Bu evin neresi doğayı bozuyor? Kendi evlerimizi onardık, turizme kazandırdık. Bölgeyi dünyaya tanıttık. Bunlar suç mu? Devlet bizi mağdur etti” diye konuştu.
"KARDEŞİM 1 YILDIR CEZAEVİNDE"
Uzungöl’de caminin arka tarafında bulunan kendi arazilerine ev yaptıkları gerekçesiyle kardeşinin 1 yıldır ceza evinde yattığını anlatan Hasan Tahsin Çakır ise şunları söyledi:
"Kardeşim ev yaptı' diye ceza aldı. Burada yaşayanların yüzde 80’i mahkemelerde uğraşıyor. Burada imar sıkıntısı var. Bir yandan da cezalar geliyor. Evi yaptık, sonra mühürlendi. Ama belediye bizden emlak ve çöp vergilerini almaya devam ediyor. Yıkım kararı var. Bekliyoruz. Olan garibana oluyor, zengine hiçbir şey olmuyor. Etiket sahibi olanlar bir şekilde bu süreçten sıyrılıyor."

Kaynak: Diyarbakır Söz