Görüş Bildir

Yavrular büyüdü, leyleklerin dönüşü başladı

DİYARBAKIR ile Bismil ilçesi arasındaki Dicle Nehri kıyısına paralel olarak kurulu bulunan yüksek gerilim direklerindeki yuvalarda üreyen leylekler, yavrularının erginliğe ulaşmasıyla göç etmeye başladı.

Yavrular büyüdü, leyleklerin dönüşü başladı

Yer yıl Şubat ayı sonunda Dicle nehri kıyısındaki yüksek gerilim hatları üzerindeki yuvalara dönerek burada üreyen leyleklerin yavruları büyüdü ve dönüş hazırlığı başladı. Kuluçkadan çıkan ilk yavru leylekler ebeveynleri ile kış mevsimini geçirecekleri Afrika'ya doğru kanat çırptı. Kuluçkadan geç çıkan yavrular ise avlanma ve kanat egzersizliği yaparken, bazıları ise hala yuvada ebeveynlerinin yiyecek getirmesini bekliyor.

2003 yılından beri Bismil'e gelen leylek kolonisini takip eden Dicle Üniversitesi Diyarbakır Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kılıç, leyleklerin göçü, yapısı, yumurta sayısı, kuluçka süresi, büyümesi, avlanması ve yeniden geldikleri Afrika'ya dönmesine kadar çok önemli bilgiler verdi.

'5-6 BİN KİLOMETRE ÖTEDEKİ AFRİKA'DAN GELİYORLAR'

Bismil'de üreyen leyleklerin çok düzenli bir popülasyona sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç, "Böylesi düzenli popülasyon sahip başka leylek topluluğu yok. Yüksek gerilim hatlarını kullanıyorlar. Buraya Afrika'dan Nil vadisinden geliyorlar. Yaklaşık 5-6 bin kilometre yol kat ediyorlar. Burası onların ata yurdu, çünkü burada ürüyorlar. Kışın Diyarbakır'da soğuk ve yiyecek azlığından Nil vadisine, Etiyopya, Somali'ye kadar gidebiliyorlar. Leylekler halk arasında çok popüler, halkımız bunları kutsal kabul ediyor. Leyleklere asla dokunulmaz, etini yemezler, ona dikkat ederler. Halk tam bir doğasever, yüksek gürültü yapmazlar onlara karışmazlar" dedi.

'YUVALAR 30 YILDAN BERİ KORUNUYOR'

Leyleklerin Şubat ayında dönmeye başladığını anlatan Prof. Dr. Kılıç, "Şubat ayı sonunda başlar, Mart ayında gelişleri tamamlanır. Bismil'in Yuvacık ve Köseli köyleri arasında, karayolu paralel olarak, 40-50 metre mesafede yuvalarımız var. Aynı zamanda Dicle Nehri'ne de yakın, bu yüzden yiyecek bakımından zengin bir bölge. Bazı yuvalar 30 yıldan beri korunuyor. Deyim yerindeyse yuvalarıyla evliler, başka yuvaya giden leylek olursa, kavgalar başlar. 20 kilometre mesafede 40 ila 55 yuva sürekli olarak kullanılır. Leylekler her sene ortalama 5 tane yumurta yapar. Kuluçka ilk yumurta ile başlar. Leylekler 25-30 sene aynı yuvayı kullanır. Her sene yuvaya yeni materyal gelir. En eski yuvalar, en yüksek olan yuvadır" diye konuştu.

'YIL KURAK GEÇTİ, YAVRU SAYISI AZALDI'

Prof. Dr. Kılıç, yiyecek bolluğu nedeniyle Bismil'de hayatta kalan yavru sayısının 4- 5 olduğunu ifade ederek, "Mayısın başından itibaren biz yavruları görmeye başlarız. Genelde yuvada 5 yavru olur. Türkiye ortalamasında 1-2 yavru yetişirken, Bismil'de, 4-5 yavru rahatlıkla yetişmektedir. Sebebi ise yuvalar nehre çok yakın. Bunların yiyeceği yılan, kertenkele, kurbağa, balık, tarla faresi, böcek gibi yiyecekler rahatlıkla temin edildiği için yavru sayısı da fazla olabiliyor. Bismil leylekleri Türkiye ortalamasının üzerinde yavruyu rahatlıkla yetiştirebiliyor."

Bu yıl kış ve bahar mevsiminin kurak geçtiğini hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Çelik, şunları söyledi:

"Leyleklerimiz 2 aydan fazla anne-babalar tarafından beslenir. Her seferinde gelen yiyecekler kardeşler arasında paylaşılır. Kuluçka süresi 1 aydır. 2, 2,5 ay arasında yuvada beslenir. Yiyecek bolluğu nedeniyle kardeşler arasında rekabet azdır. Eğer yiyecek az olursa, 3, 4 ve 5'inci yavrunun yaşama şansı azdır. Maalesef geçen yıla oranla bu yıl farklılık yaşadık. Kış kurak geçti. kar olmadı, bahar yağışlarımız azdı. Bu sene 5 yavrulu yuva görme şansımız olmadı."

Türkiye'deki en önemli göç yollarından birinin doğu göç yolu olduğunu, Dicle Vadisi'nin de bu güzergahtaki en önemli duraklardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, leyleklerin bir kısmının doğudan Dicle vadisine geldiğini ve bol yiyecek olduğu için burada dinlendiklerini kaydetti.

'LEYLEKLERİ TAKİPLE TABİATTAKİ DEĞİŞİKLİĞİ ANLAYABİLİRİZ'

Leyleklerin takip edilmesi halinde, tabiattaki yapı ve değişikliklerin anlaşılabileceğini savunan Prof. Dr. Kılıç, şunları söyledi:

"Leylekleri takip ettiğimiz zaman tabiattaki yapıyı ve değişiklikleri anlayabiliyoruz. O yüzden bu gibi sembolik türleri bilmemizde fayda var. Temennimiz odur ki burada yumurtadan çıkan yavruları markalamak. Fakat yüksek gerilim hatlarında yuva yaptıkları için imkanlar elvermediği için ulaşamıyoruz. Eğer bunları takip edecek olsak, bunların Afrika'ya kadar gittiğini ve kışı geçirdikten sonra geri geldiğini biliriz"

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi