Görüş Bildir

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN REFORME EDİLMESİ ŞARTTIR”!?

 

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 72. BM Genel Kurulu’na katılmak üzere iki gün evvel New York’a gitti.

Gerek Ankara’da gerek New York’ta dile getirdiği söz çok önemlidir.

Büyük bir uyarıdır, büyük bir sesleniştir.

O söz, şöyle bir söz;

“Birleşmiş Milletlerin değişen şartlara ayak uydurmak için reforme edilmesi şarttır ve elzemdir.”

Evet, Sayın Erdoğan söylemesi gereken konuyu dile getirdi.

Yani deforme edilmiş, hak hukuk tanımayan, zalimin, güçlünün, sömürücünün, emperyalizmin, özellikle İslam dünyası üzerine sürdürdükleri baskıcı hayat şekli artık haktan, hukuktan, adaletten ve demokrasiden fersah fersah uzaktır.

İnsan temel hak ve özgürlüklerini hiçe sayan, demokrasiye bile kendi istek ve arzularına göre kılıf uyduran haçlı anlayış, ne kadar “Birleşmiş Milletler” olarak ortaya çıkıyorsa çıksın…

Bize göre insanlığı temsil etmiyor.

Etmedikleri için de Erdoğan diyor ki;

“Bu Birleşmiş Milletler’in reforme edilmesi şarttır ve elzemdir”

Zira deforme olmuştur, yorulmuştur, içi boşaltılmış boş bir kabuk gibidir bu teşkilat.

Yıllardan beri Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye giderken hep söylediği söz buydu.

“Dünya 5’ten büyüktür.”

Slogan haline gelen bu tarihi söz, tüm BM temsilciliklerinin kulağına küpe oldu.

Beyinlere oturtturuldu, enjekte edildi.

Buna rağmen, her gün biraz çürümeye, mezalime, sömürgeciliğe yüz tutan baskıcı haçlı emperyalizmi kendine bir türlü çekidüzen vermeyince, Erdoğan yeni bir slogan buldu.

“BM’nin reforme edilmesi şarttır” diyor.

Bize göre bu söz, altın harflerle yazılması gereken tarihi bir sözdür.

İster kabul edilsin, ister kabul edilmesin.

Tabiri caizse, taşı gediğine koydu.

Allah, İslam dünyası ve Türkiye için böyle bir liderin eksikliğini göstermesin.

Allah, Erdoğan’ı bu millete aratmasın.

Daimi olsun.

Kadim olsun.

Bu yürek, imandan gelir.

Zira Üstad Bediüzzaman Hazretleri diyor ki;

“İman hem nurdur, hem kuvvettir.

Hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir.

İman gerçekten insanı insan eder, belki insanı sultan eder.”

Erdoğan’ın bütün dünya keferetül fecerelerine karşı iman gücüyle dile getirdiği hakikatler, ne ilktir ne de son olacaktır.

İnşallah büyük bir maddi ve manevi zaferle bu tür değerli sloganları daha da kullanacaktır.

Erdoğan’ın bu yeni girişimlerine rağmen, bize göre en çarpıcı olay da New York’ta BM Genel Kurulu binasının karşısında 35 katlı Türk Evi binasının temelinin atılmasıdır.

Hele dünkü o görüntü; temel atma töreninde okunan Kur’an-ı Kerim ve dualar, ABD ve batı dünyasına yeniden İslam’ın yüce değerlerini hatırlatma usulüdür.

FETÖ, PYD, Kemalist ve Seküler anlayışlı batıl bir rejime rağmen, Erdoğan basıp geçiyor, hem de tank paletleri gibi hükmen ve manen ezerek geçiyor.

Kim ne derse desin.

Bu İslam’ın sesidir.

Yeniden bir Osmanlının sesidir.

Bilal-i Habeşi’nin okuduğu ezanın gür sedasıdır.

Kesinlikle yanlış anlaşılmasın, biz burada Erdoğan’ın propagandası için bu cümleleri kullanmıyoruz.

Ne kendisinin buna ihtiyacı var.

Ne de biz o yalakalığı yaparız.

Aklımızın kenarından dahi geçirmiyoruz.

Ama bu bir gerçektir ki “haksızlığa karşı susan dilsiz şeytanlardan” olmamak için, günümüzde yaşanmakta olan küfrün ve mezalimin karanlığına “paydos” demek isteyen Türkiye Cumhuriyetinin bir Cumhurbaşkanı vardır, bir lideri vardır.

Bütün İslam dünyasının ve Ortadoğu’nun yegâne bir ümit kaynağı vardır.

BM Genel Kurul binasının karşısında Erdoğan tarafından temeli atılan bu bina, bize göre FETÖ’nün, PYD’nin, PKK’nın, hatta terör odaklarından en eskilerinden birisi olan DHKP-C’nin, Kemalizm’in, laikçilerin, CHP’nin batıl anlayışlarına artık gölge çekmiştir.

Çin Seddi gibi bir kale kurulmuştur.

O 35 katlı bina Türkiye’nin sembolize edilmiş bir bayrağıdır ve Türkiye’yi orada dünyaya yansıtıyor.

FETÖ’nün, PYD’nin, PKK’nın, DHKP-C’nin, DEAŞ’ın ne haddi var ki Erdoğan’ın semtine uğrasınlar.

Yüce Rabbim Erdoğan’a bereketli ve uğurlu ömür versin.

Özellikle milletimizin, yani Türkiye insanının ve diğer İslam ülkelerinin başına sayeban olsun.

En derin saygı ve sevgilerimle. 


Bu Makale 2543 kere okunmuştur.