14 Aralık manşetleri (Medyanın dili)!

Kin, nefret, intikam, duygu sömürüsü...
Pek tabi ki; "geçmişini" hatırla sorgusu!
Harakiri yapan bir dil hâkimiyeti.
Herkes kendisine özgü anlam yüklü "ifadelerle" meramını iri puntolara yansıtmış.
Habercilik yok!
***
Dün de, ifade ettim.
Bir kere daha deklare ediyorum.
Tarafların "aksiyon" düşkünlüklerine dikkat!
Hele ki Yandaş ve Candan medya!
Bir de; "ikisinin" kavgasından, nemalanan ulusalcılar.
Beri yanda "sosyal medya" provokasyonu!
Ki destekçisi; Küresel güç!
Velhasıl tüm taraflar için geçerli bu 'inlik" ihtiva eden dil ve düşünce ürkütücü!
***
Akla ziyan!
Vahim.
Ki ötesi; "karanlığa" sürükleyen bir zihniyet.
Toplumsal "kutuplaşma" dipten körükleniyor.
Dönemsel fırtınalar yaratılarak...
Yani, "devran" değişirse "husumeti!"
***
Evet, bakalım manşetlere.
14 Aralık için;
Kim nasıl "kin" kusmuş kendi cephesinden.
Önce hükümet medyasına bakalım...
Çok satandan.
Sabah.
"Listenin başı Gülen"
Takvim de, benzer ifadeyle kullanmış.
"Elebaşı Gülen"
***
Yeni Şafak.
"Hesap zamanı." 
Star'a gelince.
Peşin hükmünü vermiş.
"İnlerine girildi"
Akşam!
"Bir Numaralı Şüpheli Gülen"
Yeni Akit.
"Operasyon ve şov."
***
Cemaat kanadına gelirsek.
Yani "paralel" medya.
Zaman.
"Yas" ilan eden siyah logosuyla sesini "Demokrasinin kara günü" diyerek duyuruyor.
Susmayacağız.
Bugün.
"Demokrasiye Darbe."
Bir Gün.
"Zaman'e diktatörü."
Üst başlığına; "Saraycılar şimdi de ortaklarına saldırdı?" ibaresi.
Taraf mı, tam bir taraf!
"Hitler de böyle başladı."
***
Peki ya, Yeni Asyacılar.
Gülen destekli.
Manşeti "hepsinden" daha farklı.
"Basın hürriyetine makul şüphe darbesi."
***
Ulusalcı, kanada gelirsek!
İki dilli; tek fikirli bir bakış var.
Ergenekon sözcüsü.
Gözcü.
Zaman'ın logosunu kullanarak "Bir zaman'lar."
Tırnak ovuşturan bir niyetle, yanına da; "pasta kesim" fotoğrafını eklemiş.
Eski dostlar denilerek; Erdoğan-Ekrem Dumanlı!
Zaman'ın 25 yıl pastası!
 
***
Ya Aydınlık.
Ergenekon'dan yargılanan Perinçekin gazetesi.
"Adım Adım Fethullah'a".
Cumhuriyet.
"Susturma baskını."
 
***
Hürriyet'in manşeti.
"İki anlam" taşıyor.
Hem "paralel" deşifresi var hem de "mağduriyet" ifadesi.
"Önce manşet, sonra gözaltı."
***
Haber Türk. Olayı anlatan bir başlık.
"Tahşiye Dalgası."
Milliyet'te benzer ifadeyse.
"14 Aralık Operasyonu."
 
 
***
Milliyetçi kanat.
MHP sözcüsü!
Ortadoğu!
Cemaat destekli!
"AKP karanlığı büyüyor."
17–25 Aralıktaki "yolsuzluk" mevzuunu öne taşıyarak, yorum başlık kullanmış.
***
HDP, DBP.
Yani Kürtler, durumu nasıl irdeliyor?
Kulvarındaki gazete, Özgür Gündem!
Kavganın dışında bir görüntü!
Operasyonu sıradan bir haber olarak görmüş.
4 sütunluk.
"İktidar çatışması, Zaman'a sıçradı."
***
İşte medyanın dili.
Ve hadiselere "bakış" aksiyonu.
Siyasi bir dille ifade edersek tepeden-tırnağa; "faşizm" ve "despotizm" kokuyor..
Hiç kuşkusuz ki, Faşizmi hep askeri "diktalardan" bekleriz!
Onların nam-ı hesabına münhasırdır deriz!
Ama Türkiye için durum biraz farklı.
Özellikle, 1950'li yıllardan itibaren.
Ki 1980'de daha bir büyüdü.
Şimdi; her cenah kendisine has yapı oluşturdu.
Medya; "faşizme" giden yolda "ilk silah" olarak kullanılıyor.
***
Onun için!
Basın özgürlüğünden dem vuracaksak.
Demokrasi'nin kesintiye uğramamasından bahsedeceksek, faşizmin; "ülkede" hâkimiyet almasını istemiyorsak!
Ne paralel yapıya.
Ne derin devlete.
Ne de; devlet endeksli "paralel iktidarların" varlığına hizmetkâr olmamamız lazım.
Öncelikle düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğüne sahip çıkmalıyız!
Ve bu özgürlüğün dergahına sığınıpta; "kirli emeller" peşine düşeni de ayıklamamız lazım.
Temizlerken de; "basın özgürlüğü" havariliğine aldanılmamalı.
***
Yoksa bu bir kısır döngü olur ki önü alınmaz.
Ve sürer gider!
Giderken de; "her dönem" bir sonraki dönemin kabrini kazımış olur ki maazallah!
Bu da; "kardeşi kardeşe " kırdırır.
Ki tarihte örneği çok.
Nitekim şu an ki kavga bile; "Kardeşlerin kanlı bıçaklı" hali!
Güçlü olan diğerini tepeliyor.
Bunu körükleyen de; "medya ve medyanın" dili!
Çünkü her mevzuya "hayalperest" bir düşünceyle kurgu yapılıyor.
Sizce!!!
 
 ***
Büyüktimur'la Gündem!
Evet, bu akşam saat 22.00'de.
Uzay ve Söz Tv'nin; ortak yayınıyla ekranınızda olacak.
Siyasetten uzak.
Vatandaşın günlük hayatını etkileyen!
Özellikle Güneydoğu'nun en sıcak mevzusu olan; "Elektrik Kesintilerini" konuşacağız!
Birinci ağızdan taraflarla, DEDAŞ masaya yatırılacak!
***
Konuklarım;
Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Genel Müdürü Mustafa Yılmaz
Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu
Av. Ercan Ezgin  
Bekliyorum sizleri.
Sorularınızla, önerilerinizle.
Şimdiden, hayırlı seyirler.