BU KAVGA ÇOK YUMRUK ALDIRIYOR

Dedik ya!
DEDAŞ ile Belediyeler, ciddi bir borç kavgasıyla birbirlerine kılıçları çekti.
Hem de bilenmiş kılıçlar…
Şu an taraflar "birbirlerine" hamle yapıyor.
Tabiri caizse; "kısasa kısas"
***
DEDAŞ "şalterleri" indirdi.
7 ilçe karanlıkta...
Hal-i hazırda, "kısmi olarak" işlem dışı…
Yeni, ilçeler de sırada.
Denilen, borç yığınla.
Tabi ki, "yeni değil, eski borçlar."
***
DEDAŞ bu nedenle; "taviz yok" diyor?
Doğrusu!
Ticari noktada, "haksız değil?"
Ama bu değildir ki;
Hakkı olanı tahsilde "toplumsal mağduriyet" yaratmak…
Yani iki yanlış, bir doğru etmez!
***
DEDAŞ: borç; 90 milyon lira.
Peki, belediyeler bu borç için ne diyor?
"Tek kuruş borcumuz yok?"
Var olan da anlaşma yoluyla; "taksitlendirilmeye girilmiş?"
Bazı abonelere yönelik borçlar da hayali…
Bunu kabul etmiyoruz…
***
Aslında!
Krizin temelinde, iki tarafın da "zafiyet ve zorbalığı" söz konusu…
Halk deyimiyle!
Al birini, vur ötekine…
Çünkü taraflar "birbirini" ne kadar alt edebilir hesabında.
DEDAŞ, ne kadar fazla alabilirim?
Belediyeler, ne kadar az ödeyebilirim?
***
Şu an ki tek planları bu.
Ama velâkin, ortada mağdur olan halk…
7 ilçede su yok.
500 bin insan şuan için; "susuzluk" çekiyor.
Belediyeler iş yapamıyor.
Eee!
Haliyle çileyi, "zulmü" maruz kalan, millet.
***
Ki, DEDAŞ'ın sorumluluk alanı geniş.
Salt Diyarbakır değil.
Bölgenin 6 ilinde de durum, benzerlik arz ediyor.
Siirt. Şırnak… Mardin ve Şanlıurfa…
Belediyeler sokakta.
STK'lar tepkili.
Halk ise, "şaşkınlık içerisinde" ne yapacağını bilemiyor.
DEDAŞ, geri adım atma yok.
***
MAHKEME'DEN KARAR ÇIKTI?
Yazıyı kaleme alırken; flaş bir gelişme yaşandı.
Demiştik ya!
DİSKİ, meseleyi "yargıya" taşımış diye.
Akşamüstü…
Diyarbakır 5. Hukuk Mahkemesi karar verdi.
Belediye lehine.
İhtiyadı tedbir kararı verdi.
***
Ama!
Taraflar arasındaki; "kavga" duracak gibi değil.
Başta ifade ettim!
72 saat daha dolmadan, fena şekilde birbirlerini hırpaladılar.
Kısasa kısas
Sadece, dünkü gelişmelerden bir kaçını aktarayım.
Gülünür mü, ağlanır mı?
O'na da siz karar verin.
***
KISASA KISAS!
DEDAŞ!
Önce arıtma tesisinin elektriğini kesti.
Belediye müdahale edince ikinci kez, trafoyu sökmeye kalkıştı.
Olmadı!
Parça sökme gayreti içerisine girdi…
***
Derken, DİSKİ ilk hamleyi yaptı.
Önce, DEDAŞ'a ait 4 binanın su sayaçlarını sökerek, susuz bıraktı.
Sonra, DEDAŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel'in "evinin" sayacını söktü.
İncelendi. Sonra yeniden takıldı.
Öğleden sonra da; bu kez, DEDAŞ'ın Siverek yolu üzerindeki merkez binası önüne iş makineleri yığdırıldı.
Kazı yapıldı.
Kaçak şebeke var diye…
***
Ya, yetkililerin beyanatı!
Kışanak, "Diyarbakır'ı DEDAŞ'a der edeceğiz?"
Karagüzel ise, "mevzuatın tüm yetkilerini kullanacağız?"
Diller sert…
Nitekim STK'lar da dün beyanat verdi.
"Kurumlar yanlışa yanlışla" cevap veriyor diye…
***
Bir önemli noktaya dair tepki de şu.
Dünkü yazımda da, aktarmıştım.
Vaka hızla; "siyasileşiyor?"
Ama!
Bu kentin siyasileri, seçilmişleri neden ketum?
İl'in Valisi.
Ve diğer kent bileşenleri, "meseleye neden uzak" kalıyorlar?
***
Mevzu görüntüsünde;
DEDAŞ ve Belediyelerin "alacak-verecek" meselesi olarak görülüyor.
Ancak.
Vakada mağdur olan halk…
Cefasını çeken; Diyarbakır ahalisinin topyekunu.
Başkası değil.
İşte bu hakikat ölçeğinde…
Bu kentin;
Makam ve mevki sahipleri "uzlaşı" zemini yaratıp.
Sorunu "çıkmaz sokaktan" çıkarmalıdır.
Aksi takdir de, "telafisi" mümkün olmayan hadise zincirleri oluşur ki?
O'na da maazallah diyorum.
***
Ve bir kez daha!
Bölgeyi geren.
Kurumları "birbirine düşman eder" aksiyon.
Zamanlama açısından manidar.
Tam da, Başbakanın bölgeye geldiği; "zaman diliminde" vuku bulduruldu.
İrdelenmeli.
***
Gelelim, DEDAŞ'a sorduğum sorulara.
Cevap bekliyorum demiştim.
Galiba; "kavganın" yoğunluk hamlesi içerisinde olduklarından olsa gerek.
Henüz bize; "yüzlerini" dönmüş değiller…
Bekliyoruz.
Çünkü Ali Öncü'nün dillendirdiği iddialar; "yenilir-yutulur" değil?
***
EMITT FUARINDAN?
Ve bir not!
Aslında, size EMITT fuarından seslenecektim.
Malum, dün 19. Uluslararası EMITT fuarının açılışı yapıldı.
Son yıllarda…
Diyarbakır, kentin tarihi, kültürel ve turizm değerlerini "tanıtma" anlamında stant açıyor…
Kentin tüm dinamikleri noktasında!
***
Ben de, davetliydim…
İl Valiliği tarafından.
Uçak biletlerim de ayrılmıştı.
Ama "Şu elektrik kesintisinin" yarattığı krizler.
Ve bir de, Başbakan Davutoğlu'nun 25 Ocak'ta Diyarbakır'da gelecek olması…
Benim açımdan; heyet firesi oldu…
***
Sağlık olsun…
Tabi özrümüzü de iletelim…
Gönül isterdi ki…
Fuarın, "o muhteşem atmosferini" sizinle, solumak!
Ama fırsat gelişirse…
Giden dostların bilgi aktarımı…
Valilik ve Belediyelerin "aktaracağı" notlar…
Belki, buradan özetle de olsa havayı soluyabiliriz!
Hayırlı cumalar…