Ensarioğlu çekildi

Doğru…

Flaş.. Son dakika bir haber.

Peki, çekilen hangi Ensarioğlu?

Mevcut, vekil olan değil.

Amca!...

Devlet eski Bakanı M. Salim Ensarioğlu.

Dün, yazılı açıklama yaptı.

"AK Parti'den aday adaylığı başvurumu çekiyorum" diye!

***

Gerekçesi ne?

"Temayül yoklamasına" tabi tutulması!

Diyor ki;

"Üç dönem milletvekili.

3 Dönem bakanlık yaptım.

Mevcut milletvekilleri gibi "aynı statüye" tabi tutulmayıp.

Temayül yoklamasına; "girmem" gerektiği yönünde kararı; "etik" bulmadım."

***

Burda arıza-i bir durum var.

Her ne ise!

Mevzuu; farklı bir sonuca ikmal.

Peki, şimdi ne olacak?

7 Haziran için;

Artık siyasi sahnede "yer almayacak mı?"

Yok..

Bu soruya.

Yazılı açıklamasında Ensarioğlu "aileyle yapacağı" istişare sonrası; cevap verecek.

Ama!

Bağımsız Milletvekili adaylığı noktasında; "kesin" niyetli!

***

Anlayacağınız!

AK Parti içerisinde; Amca-Yeğen.

Yani, Galip Ensarioğlu.

Ve Salim Ensarioğlu'nun "siyasi çekişmesi!

Kimin; "listeye" gireceği yönündeki kulisler bu "çekilmeyle" yeni bir evre kazandı.

***

Ama oluşan soru şu.

Ensarioğlu ailesinin oyları; "kime" gidecek!

Eğer ki, Galip ilk 11'e girerse.

Bu şekliyle;

Oylar AK Parti'ye mi, gidecek.

Yoksa Bağımsız aday Salim Ensarioğlu'na mı gidecek?

***

Bu arada!

Gülistan Ensarioğlu'nu unuttuk.

O'nun da; HDP'den aday adayı başvurusu var.

Tanımam!..

Ama bu haliyle; Ensarioğlu ailesinden; "üç isim" üç farklı siyasi kulvarda geziniyor.

Ak Parti. 

Bağımsız.

Ve HDP.

Peki, "oylar" bölünmeyecek mi?

Göreceğiz!

***

KLİŞELEŞMİŞ LÜGATI!

Bugünlerde.

Gelen-gidenimiz çok.

Maşallah.

Seçim evresi, "aday adayı" çokluğu yaşıyoruz.

Haliyle.

Tanınma ve meram noktasında; "medya" gözde.

Bu nedenle de; misafir eksik olmuyor.

***

Rahatsız mıyız!..

Bilakiz, memnunuz; aday tanıma açısından.

Çay, kahve, ve sohbet.

Biri geliyor, diğeri kalkıyor.

Aday'ın kendini tanıtması.

Ve ardından; "bir iki kelam" yazar mısınız ricası!

Doğrusu!

Bu noktada kapıyı pek "kapalı" tutuyorum.

Nedeni ne derseniz?

Aldığım sorulara yanıt olmadığı için.

Yazı sonundaki; ifadelerine istinaden?

Cevabım; "bakarız."

***

Soruyorum!

Seçilirseniz; "ne yapacaksınız?"

Klişeleşmiş ifadeler dökülmeye başlıyor.

Ki, kendimi bildim bileli.

Bu mesleği icra edip, 35 yılını veren biri olarak.

Her siyasetçinin ifade ettiği şekliyle.

Kurgulu cümleler.

***

Dürüst.

Namuslu.

Halkı seven.

Halkı, sayan bilen.

Telefonlarına çıkan.

Sorunlarına eğilen,

Her hafta sonu burada olacağım diyen çok!

***

İyi de!

Siz seçim evresinde Şehri Diyarbekir'e ne diyeceksiniz?

Sorunlarından, haberdarmısınız?

Seçmen'e.

Sözünüz.

Vaadiniz; "var mı?"

Yine bildik, yine aynı ifadeler.

Ama güven vermeyen söylemler!

Varsa yoksa 

Partilerinin genel politikası ve "liderlerinin" söyledikleri "etrafında" dolanma!

***

Sağolsun.

Abone endeksli haber yapan ajanslarımız da.

Maşallahları var.

Özellikle, "iktidar" patentliler için.

Sanki "icranın" en tepesindeler.

Başbakan.

Ya da, Cumhurbaşkanı "yetkisiyle".

Çözüm süreci.

Ve Başkanlık sistemi.

Veyahut ta 'paralel" yapıdan dem vuran zevatları konuşturuyorlar.

***

Sorsanız;

İçeriğinden haberdar mısınız?

Söylediğiniz; mevzuunun "detayını" aktarır mısınız?

Vereceği cevap yok.

Muhalefete bakıyorum durum aynı…

Geri kalır yanları yok.

Klişeleşmiş ifadeler.

Onlar da;

Ya yolsuzluktan bahsediyorlar.

Ya da, Köşk'ün adamına "diktatör" yakıştırmasında bulunuyorlar.

***

Velhasıl!

Mevcut gündemin; etrafında "dönme dolap" gibi dönüyorlar.

Kimse!

Ama hiç kimse.

Ne seçmeninin.

Ne yaşayanların sorunlarına "odaklı" değil.

İşsizlikten mi,

Yoksulluktan mı,

Aşsızlıktan mı,

İstihdam alanlarının "yaratılmamasından" mı?

Bahseden yok.

***

Hatta.

Günlerdir, "manşetlere" konu ettiğimiz mevzulara bile fransızlar…

Mesela; Diyarbakır'daki "branş" doktorunun olmayışı.

Hastanelerin "harap" vaziyeti.

Devlet kurumlarındaki "idari" zafiyet.

Asaletin olmadığı.

Vekâletin hüküm sürdüğü "kurum" idaresi.

***

Yollar mı bozuk yapılmış.

Baraj inşaatı mı durmuş.

Müteahhitler "iş bırakmış".

Kimi kaçmış!

Çalışanlar "kazan" kaldırmış?

Hemşireler darp mı edilmiş.

Diyarbakır'ın; şehir imarı peşkeş mi çekilmiş?

Ya da, "ihaleler" birilerine indirme mi yapılıyor.

***

Yolsuzluk.

Usulsüzlük kol geziyor.

Yatırıma dönüştürülmeden; Milyonlar "tenkis" edilerek, geri gönderiliyor.

Enva-i hile ve desise yapılıyor.

Neşterlik durum.

***

Amma velâkin.

Ne mevcut vekiller "alakalı".

Ne de bu yola, seyir edenler.

Ekseriyeti.

Bilaistisna. 

Hepsi diyesilirim ki; be haberdar göründükleri gibi.

Yapmaları gerekenlerle alakalı da; "Hele bir seçilelim!" diyorlar.

Ne diyelim?

Biz de onlara;  "hele bir bakalım" diyoruz.

 

***

  

İlk gün ifade ettiğim gibi.

7 Haziran seçimleri.

Gerek başlangıç startı.

Gerek sandık sonrası; "bir hayli" siyasi renklenme olacak?

Bakalım kaç renk öne çıkar!

Daha 7 Haziran'a var.