YOLUNACAK KAZ MI?

Garip bir hal.
Milletvekili aday adayları.
Hali hazırda;
"Yolunacak kaz?" gibi söğüşleniyorlar.
Siyasi fırsatçılık bu!
Özellikle; AK Parti.
***
Hele ki, şu temayül evresi.
Oy istiyorsan, "bastıracaksın" parayı.
Aksi takdirde.
Para yoksa!
Bilesin ki hey aday; Temayül yoklamasında "oy" yok sana!
İlla ki; "göreceksin! L".
***
Parti teşkilatları.
İl ve ilçe; "dâhil".
Onlara göre "bu söğüşleme" "bağış, hediye?"
Kimi de inkâr ediyor.
Almıyoruz! Veren olursa, Gönül rızası.
Ama!
Ama Aday adayına göre, "söğüşleniyoruz…"
***
Yani!
Ayıplı bir durum.
Bu haliyle; Temayül de, "anlam" seyrinden çıkmış oluyor.
Parayı kim fazla verirse "o sandıktan" çıkar.
Ancak; benden bir tüyo!
Temayülün "aday profiline" katkısı, yüzde 5 bile değil.
Yani, "boşuna bir söğüşlenmeye" rıza göstermek!
 
***
DOKTORUM NERDEEEE?
Evet.
Diyarbakır'dan "yükselen" bir ses.
"Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doktorum" nerde?
Yok.
Doğum iznine ayrılmış!
Nasıl olur?
Eee.
Burası Diyarbakır; "sağlık sağlıksız" işliyor ya.
***
Baksanıza.
Daha yeni atanmış.
"Göreve" dahi başlamadan kaçıp gitmiş.
Pardon.
Zorunlu "hizmeti" doğum izni evresinde geçirmiş.
Sonra dönüp; "işi bırakmış!"
Gitmiş; Özel'e gitmiş.
Diyarbakır'da değil.
Bilemiyorum.
Ama başka ile gittiği söyleniyor.
***
Şimdi ne olacak?
Beklenecek.
Ta ki, mevzuuya Sağlık Bakanlığı eğilene kadar.
Peki, bu sürede!
En yakın doktor; 258 kilometre ötede.
Yani Malatya!
Ha Elazığ'da doktor vardı.
Maşallah o da ayrılmış.
Ama o; "siyasete" girmek için ayrılmış.
***
Yani anlayacağınız!
Diyarbakır'daki "hasta" çocuklar kendi kaderlerine bırakılmış...
Zorunlu istikamet.
En yakın Malatya'ya!
Eee.
İmkânın, araban ve paran olmalı.
Bu haber; üç gün önce Söz'ün manşetiydi.
***
Hepatit B Hastası Elifnur Demircan.
Ki onun gibi; yüzlerce!
Rahatsızlanınca.
Sancıları tutunca; "hemen doktora" gidemiyor.
Çünkü doktor yok.
Baba Tahir Demircan.
İsyan ediyor.
***
Tütün tezgâhım var.
Zar-zor geçiniyoruz.
Doktor yok.
Ne Devlet hastanelerinde,
Ne Dicle Üniversitesinde,
Ne de Diyarbakır'daki "özel hastanelerde".
Yok;
Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı!
***
Önceleri Elazığ'a götürüyordum.
Günü birlik.
Ama şimdi Malatya.
Gidiş-geliş üç gün; "otel yeme içme".
Tezgâhı kapatmam.
Perişan vaziyetteyiz.
Yeşil-Kartlıyız. İmkân yok.
***
Evet.
Demircan ailesi gibi yüzlerce aile.
Peki; yetkililer ne diyor?
Sağlık Bakanlığına başvurduk, bekliyoruz.
Anlayacağınız!
Yüzlerce çocuk, metropol bir kent!
Hal-i hazırda.
Sağlık Bakanlığı'nın "atama" inisiyatifine kalmış.
***
Bildiğim kadar.
En son atanan doktor; "talep ve atama" süresi 2 yıl.
Velhasıl.
Diyarbakır’a atanması için Sağlık Bakanlığı tarafından önce uzmanlığını tamamlamış çocuk gastroenteroloji doktoru bulunması gerekiyor.
Yoksa kentte bu uzmanlığa ihtiyaç duyan hastaları ve Elifcan’ı uzun bir yol bekliyor. 
Dilim varmıyor.
Ama hakikat bu.
Ömürleri vefa ederse.
 
***
 
 
BAYRAK MASA ÖRTÜSÜ OLURSA?
Hey… Siz!
Evet, sizler.
Bay ve Bayanlar.
Nerdesiniz.
Nerde; "bayrak" sevginiz ve sevdalılığınız.
Naralarınız.
Sahi; ne âlemdeniz?
***
Görmüyor musunuz?
Al bayrağın hal-i vaziyetini.
Masa örtüsü yapılmış.
Yetinilmemiş.
Üzerine de.
Evet, üzerine de meyve suları sıra sıra dizilmiş.
Bir de, "lahmacunlar" var.
Paket lahmacun.
Ne güzel; iştah kabartan bir sofra.
***
Yazık.
Yazık ki yazık.
Masanın örtüsü "uğrunda" binlerce canın feda edildiği "Al Bayrak."
Görmedeniz mi?
Sakın ha, demeyin.
Çarşaf, çarşaf "gazetelerde" yer aldı haberi.
Yazıldı çizildi.
Ama ketumsunuz!
Neden?
***
Nerde mi oldu?
Çirkefliğin "adresi mi?"
Evet…
Yavru Vatan.
Yani Kıbrıs'ta.
Ha bir de; Derviş Eroğlu'nun huzurunda…
Siz kabul etmeseniz de.
Kıbrıs'ta, Türkiye'ye "karşı arıza-i bir durum" var.
***
Lakin.
Bu onlara, "Bayrağa" saygısızlığı.
Masa örtüsü olarak kullanmayı.
Üzerine lahmacunları.
Yanında da, meyve sularını "bırakma" hakkını vermez!
Yazıklar olsun.
***
Düşünüyorum!
Güneydoğu'da, "kazara bu olmuş" olsaydı.
Bugün!
Birileri, "naralarını" bastırmıştı, "Bunlar Bayrak" düşmanı diye.
Bölünmeyi istiyorlar.
Baksanıza, "Bayrağı masa örtüsü" yapmışlar derdi.
***
Veyahut!
Bir okul bahçesindeki "bayrak".
Güneşten solmuş.
Ya da, "yırtılmış" bir hal, olmuş olsaydı.
Naralar atılırdı.
O okul idarecisi; "soruşturmayla" açığa alınırdı.
***
Ama gel gör ki!
Saygısızca;
Bayrak "masa örtüsü" yapılıyor.
Ancak!
Kimsenin;  "gıkı" çıkmıyor.
Bu çirkeflik nedir, diyen yok.
Demek ki.
Bayrak sevgisi de; "işine' gelindiği gibidir.
Hayırlı cumalar…