Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

AK PARTİ - KÜRTLER

Referandum'a dair analizlerimize devam ediyoruz…

Ki daha çok konuşacak..

Çünkü, her yönüyle; "ders-i ibret" çok..

Önce, AK Parti-MHP işbirliğine bakalım..

Netice ne?

Anlaşıldı ki…

Seçim.. Hangi "seçim" olursa olsun…

İttifak… Ya da mutabakat-işbirliği…

Adına ne derseniz partiler açısından sandık sonucu, iki artı iki; dört etmiyor…

Hatta "eksiye" indiriyor…

İflası da, getirebiliyor..

İşte, referandum'da ortaya çıktı Ak Parti ve MHP işbirliğinin "fayda" getirmediğini!…

Ne toplama… Ne çıkarma.. Ne de başka bir matematiksel; "sonuç" vermedi..

Yani; "işbirliği" sahada karşılık görmedi…

***

Şu an!

MHP kendi içinde; "bütünlük" arızası yaşıyor..

İflas, noktasında..

Türk milliyetçi hareketi, "dağıldı.."

Ki Cumhurbaşkanlığı "seçiminde" netleşti..

Çünkü "bütünlük" olmadı… İller düzeyinde de…

Adana.. Osmaniye.. Mersin… MHP'nin güçlü olduğu, "seçim bölgelerinde de…"

Beklenen "oylar" gelmedi…

***

MHP… Ve Türk milliyetçiliğindeki; "ikilemi.."

Çok farklı "başlıklar" içermektedir…

Akşener faktörü.. FETÖ ilişkileri… Erdoğan'a karşı; "hasımlık.."

Ergenekon.. Ulusalcı..

Gibi; bir çok element içeren bir hareket olması münasebetiyle..

Ki Ülkücü kesim de… Referandum'a, Bahçeli'ye "bütünlük" entegrasyonu sağlanmadı.

Dağınık ve çok başlılık oluştu.

Doğrusu çıkan bu "iç" bölünmeyi nasıl hazmeder?

Bir toparlanma.. Ya da, bu eksende yeni bir "parti" durağı olur mu?

O'nu zaman gösterecek..

Ama, MHP açısından "meçhuliyet" var..

Ki şu tartışılmazdır referandum sonucu; "işbirliği" adına "hezimettir.."

Ki, AK Parti kulislerinde "yoğun" bir tartışma…

Referandum'da alınan; yüzde 51.49'a rağmen…

Bir burukluk.. Bir dağınık ruh hal-i söz konusu…

Hayal kırıklığı yüksek… "MHP işbirliği, karşılık bulmadı.. Getirisi olmadı" diye…

***

Yazıyı kaleme alırken..

AK Parti kurmaylarıyla bir diyalogum oldu..

Seçmen nezdinde…

Karşılığı olmayan AK Parti-MHP "işbirliği" devam edecek mi?

Malum; Anayasa değişikliğine dair; "uyum yasaları" var..

Bunların oylanması..

Mecliste tartışılması evresi olması münasebetiyle!..

Aldığım cevap, "altı çizili" soruya şu an "çıkışa dair cevap" aranıyor…

Ama "tartışmaların' dozajı..

Kamuoyundan gelen; baskı..

Ki MHP'nin "içindeki" dağınıklığın oluşturacağı dalgalanma, yekun vaziyette; "bir netice" sağlar…

Devam mı, bitti mi?

***

Önemli bir nokta ki…

AK Parti ve Devlet Başkanı Erdoğan…

Doğru bir noktada; "sonuçları" analiz ederse…

MHP "işbirliğinde…"

Kürtler açısından, nasıl bir "uyumsuzluk" geliştirdiğini de görmeleri lazım…

Çünkü referandum evresinde; MHP üzerinden "Kürtler" ciddi manada tehdit edildi…

Korku üretildi… Saldırı dili kullanıldı… Öldür, yaşatma…

“Yok et” minvalinde; "strateji" benimsendi..

***

Kerkük'teki "bayrak" meselesinden..

Kürdistan'ın Bağımsız istemine kadar…

Barzani'ye karşı, MHP'nin "takındığı" tavır…

"Kürt meselesine" kapıları kapatma fikriyatı…

Kayyumlar..

Siyasilerin tutuklanması…

Ve bu "aksiyonlara" ilaveten…

MHP işbirliğinin, arıza-i durumunu fırsat bilen; "referandum" karşıtlarının tutumu..

CHP…

Pek tabi ki, Kandil…

HDP..

FETÖ…

Ve diğer; "illegal" örgütler..

Bir bağdaşlık içerisinde; "oluşan" cephe kendilerine has argümanları kullandı!

Yekûnuyla…

Kürtleri…

Doğu ve Güneydoğu'da olduğu gibi..

Batı illerinde de; "baskı, tehdit ve korku" atmosferine soktu…

***

Yönetim sistemi değişirse..

Erdoğan, Devlet Başkanı olursa..

AK Parti ve MHP "işbirliği" daimileşirse…

"Kürtler" yok edilecek… Kürtlere "ab-ı hayat" verilmeyecek…

Var olan haklar elinden alınacak…

Tıpkı, 60'ların, 70'lerin, 80'lerin, 90'ların dönemi olacak…

İşte böylesi bir "korku imparatorluğu" körüklendi…

Bunu sahada hep gördük-okuduk…

Ki çok kez burada dillendirdik…

Bu korkunun giderilmesi gerekir..

Kullanılan dil… Sergilenen tavır Kürtler açısından "hak edilen" değil diye…

***

Kürt meselesi…

Bir şiddet,

Bir terör,

Bir bölünme,

Bir bağımsız devlet kurma,

Ya da özerklik,

Gibi "sloganist" söylemlerin, "cenderesine" sıkıştırılacak; "Kandile ve Silaha" sınırlandırma edilecek hadise değil…

Mevzu; "iki" cephededir…

Kürtler aşirdir..

Kürtler dindardır..

Kürtler, geleneğine, örfüne, diline, dinine bağlıdır…

Kürtler devletine düşman değil…

Milletine hiç değil…

Mesele; açık ve nettir…

Demokrasidir…

Eşitliktir…

Kendini ifade edebilmektir…

Bir bütünlük arzıyla; "siyasi ve yönetimsel" temsiliyettin talebidir…

***

Nitekim..

Referandum'da çıkan tablo…

Yeni yönetim sistemine verilen "destek!"

Ki tüm olup-bitenlere rağmen…

Kürtler…

"Üniter birliğin" sigortası oldular…

"Şer" cephesinde durmadı.

Bunun kıymeti iyi bilinmeli…

Sakın ola ki bu tarihsel "duruş" heba edilmesin…

Hele ki; "kimse" kendi nam-ı hesabına da yazdırmasın "benim sayemde" oldu demesin…

***

Buradaki katkı…

Ne bölge siyasilerinin…

Ne teşkilat aktivitesi…

Ne kayyumlar…

Ne şu veya bunun etkisiyle; "oluşan" bir netice değil…

Ve şunu da net ifade edebilirim ki!

Referandum evresinde; "bunların" sahadaki varlıkları, "artı" değil, eksiye meyil vermiştir…

Çünkü "ne sistemi" anlatabildiler…

Ne de, "yarınlara" dair kurucu unsur olabilme adına, "söylem" geliştirebildiler…

***

Yüzde 10'ların…

Yüzde 20'lerin…

Artışındaki ana etken, temel strateji şudur…

Çıkarılabilinecek ders-i ibret noktasında..

Kürtler bu ülkenin "asli" unsurlarıdır..

Kürtler bu ülkenin "Üniter" yapısının, sigortasıdır…

Kürtler "ümmet" olabilmenin, çimentosudur..

Kürtler bin yıllık "kardeşliğin" teminatıdır…

Kürtler, Suriye ve Irak olmak istemiyor..

Kürtler hal-i hazırdaki mücadelenin "hilal ve haçlı" savaşı olduğunu biliyor...

***

Ve şu iyi bilinmelidir…

AK Parti dahil olmak üzere..

Tüm partiler..

Kürt partiler dâhil olmak üzere…

Yeni Türkiye'de..

Türkiye adına yeni bir dönemin, inşasında..

Kürtler…

"EVET" biz de varız, bizde "kurucu" unsuruz diye damgasını vurmuştur…

Velev ki…

Siyasi temsiliyette arıza-i durum vaki ise de…

Kürtler "ittifakıyla", millet olarak "bizsiz" hiçbir şey olamaz…

İşte bu hakikat ışığında…

AK Parti de…

Kürtler de…

Geliştirebilecekleri "ittifakın" tüm taraflara kazanım sağladığını, görmeli…

Çünkü Kürtlerin "referandumdaki" tavrı…

Herkese… Ama herkese "kazanç" sağlamıştır.. Kazanan, tüm Türkiye olmuştur…

***

Diyorum ki…

Bunun da bir karşılığı olmalı…

Bugün Kürtler bir kez daha; Erdoğan'ın yanında yer almış…

Bir kez daha, "şer" cephesini alt etmiştir…

Sonuç itibariyle…

Kürtler Erdoğan ihtilalına…

Yani 15 Temmuz'daki darbe girişimine dair; "sivil" darbesine..

Erdoğan'da Kürtlerin ihtilalına…

Yani, 16 Nisan'da "şer cephesine" indirdiği darbesine..

Çift yönlü bir mahkûmiyetleri vardır…

İşte bu "mahkûmiyeti…"

Yarınlar adına bir "işbirliği" çözümünü getirmesi gerekir…

Aksi taktirde her kim, yok sayarsa..

Her kim birbirini, "unutup" kulak tıkayarak, üstüne yatarsa…

Ya da kendince farklı argümanlarla yol seyrine girerse..

Şu iyi bilinsin ki…

Şimdiden de ilanımdır…

Halk deyimiyle ağızlarıyla kuş tutsalar bile; 2019'nun "kaybedenleri" olurlar…

 

REHAVET Mİ?

Çok.. Hem de çok, görüldü…

Ki rehavetin en baba hali…

Patent, Ak Parti'ye ait…

Eee…

Adil Gür bombalamıştı ya..

"Evet" yüzde 60 çıkacak diye..

Doğrusu bizim de gönlümüzde "bu oy vardı.?"

Ama, olursa diye..

Gür gibi; "çıkacak" iddiamız yoktu..

Neyse…

Ak Partililer "nasıl olsa" yüzde "60 geliyor" dedi..

Ondan sonra; "sırt üstü" yattı..

Ev mi?

Mahalle mi?

Siteler mi?

Birebir görüşme, markaj mı "boş ver"…

Nasıl olsa; "oylar" geliyor denildi…

Ama görüldü ki; "kazın ayağı" öyle değil…

Neyse; "ders" oldu…

Gelirsek, Gür'ün hal-i vaziyetine…

Ruhsal yönden çökmüştür…

Ki kimse, "onun yerinde" olmak istemez…

Bir önce seçimi bilen…

Bugünkü seçimde; "dibe" çakılan olmak!

Dükkânı kapatır mı?

Bilmem…

Ancak A haber'deki o yüz ifadesi; "unutulacak" bir kare olmadı?


MUHALEFETİN LİDERİ Mİ?

Kim diyor..

Kılıçdaroğlu "hayır" cephesinin lideri…

Hadi oradan…

Hani bir söz var!

Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler misali…

Kemal Bey'ler de öyle…

Ama Referandum'un; gaf ve yalan rekortmeni kim denilirse?

Hiç tereddütsüz cevabım; Kemal olur…

***

YENİ BİR ANLAYIŞ ŞART!

Acil.. Acil..

Ve çok ivedi bir şekilde…

Ülkenin selameti…

Devlet Başkanlığının varlık neticesi itibariyle…

Aklı-selim…

Becerikli…

İş bilen bir "muhalefete" ihtiyaç vardır…

Çünkü CHP dâhil…

Tüm muhalif partiler sergiledikleri stratejiyle; "AK Parti ve Erdoğan" için bir şans…

Bulunmaz bir nimet…

Amma velâkin; ülke ve millet acısından bir bela…

Acil; yeni bir muhalefete ihtiyaç var…

2019 geliyor…


Bu Makale 2225 kere okunmuştur.