ARIZA-İ DURUM KİMDE?

Anlamadığım bir nokta var.

Diyarbakır'ı Parlamentoda 11 Milletvekili temsil ediyor…

9'ü HDP'li.

2'si de AK Partili…

HDP'lilerin hal-i vaziyeti, hepimizin malumu…

"Kendi düşen, kendi yapan" ağlamaz misali.

Sorun ayrı...

***

Ama…

Ak Partili vekiller açısından, arıza-i bir durum var…

Birileri…

Hele ki, bazı STK temsilcileri...

Sanki Diyarbakır'ı temsil eden milletvekili yokmuş.

Sanki Diyarbakır'la alakalı faaliyetlerde bulunmuyorlarmış?

Sanki kentin ahalisiyle "iç içe" değillermiş.

Sanki "temsiliyette", yeterli ve faal olamıyorlarmış gibi!

İntiba oluşturucu faaliyet içerisine girerek.

İstanbul'dan.

Ankara'dan.

Daha açık ifadeyle, Karadeniz patentiyle...

"Vekil" ithal edercesine pazarlaması yapılıyor…

Sanki, ' Diyarbakır'ı o temsil" ediyor.

***

Elbette ki..

Her seçilen millevekili seçil bölgesi kadar, ülkenin her sathı için sorumlu..

Temsil de eder..

Görev de yapar..

Sorumluluk arz eder..

Ancak biradakı gizem farklı..

Yaman bir durum…

Anlamadığım da burası..

Kim kimi niye yeriyor?

Niye ki, pazarlıyor?

Ve kim neden; "bir şey" demiyor.

Vaka aciliyet isteyen bir arıza-i durum!

Ama arıza kimden...

Vekillerde mi?

Yoksa bu birilerinde mi?

Anlayan beri gelsin…

Ancak hiçte hoş olmayan bazı; "kokular" almıyor değilim..

Birileri üzerinde, birileri iş bitirtiyor..

***

KAYYUMLAR…

Duydum ki.

Kayyum Cumali Atilla…

"Kayyumlara çağrım" başlıklı yazıma cevap verecek miş?

Şeffaflık.

Dürüstlük.

İlkelilik adına.

Özelliklen de, "sosyal belediyecilik" ahlakıyla, "hesap verici" olacak mış?

Hadi bakalım…

Cevabı, dört gözle bekliyoruz.

Biliyorum ki…

Okurlar da, kadim şehrin ahalisi de, "merak" içerisinde.

Ne geldi.

Ne gitti?

Borç, harç neyin nesi?

Bekliyoruz…

***

Tabi, kentteki diğer kayyumlar da, "ketum" kalmasın.

Çünkü.

Bu kentte, AK Parti iktidarı.

Hele ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "hizmete dönüştürme" nokta-i nazarında kesenin ağzını açtığını biliyoruz.

Örtülü, örtüsüz!

Yeter ki, "yılların birikmiş" sorunları çözülsün.

Onun için…

Bu hakikatin ışığında; "ne oluyor, ne bitiyor?" bilinmeli.

***

DİL AĞIR VE SERT!

Kürdistan'ın Bağımsızlık Referandumuna dair.

Bir şuur kilitlenmesi, fırtınası yaşanıyor.

Özellikle; "medyada."

Özellikle, "Milliyetçilik" duygusu, üzerine, kurgulanan plan.

Ateşe benzinle gidiliyor.

Dil yanlış bir dil…

Dün de buradan, ifade etmiştim.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a, hitaben.

Aman ha aman…

***

Ama ne yazık ki…

Her geçen gün.

Referandumun yaklaştığı her saat; "akla ziyan" bir ayrıştırıcı dil kullanılıyor.

Ötekileştiren.

Hasım görün.

Düşman vari bir dil üzerine, "edilmeyen" laf ve hakaret yok…

Haddini bildiririz.

Ordu göreve.

Habur sınır kapısını kapattın.

Yok, daha neler…

Beyler azıcık ağır olun.

Empati yapın.

Hakaret ettiğiniz,

Aşağılamaya çalıştığınız,

Vurun da,

Öldürün,

Yok, edin, hadlerini bildirin dediğiniz kesim; "el değil…"

***

Bizden.

Sizden.

Bu coğrafyanın, bu bölgenin "insani", kardeşi, yandaşı, candanı.

Ne diyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Barzani kardeşim.

Candan, dostum…"

Yarın telafisi zor bir durum hâsıl olursa…

Hiçte içinden; "çıkılmaz" bir, atmosfer gelişir ki.

Kendin ettin, kendin buldun sözü ikmale gelir.

Ki maazallah!

Dil.

Milliyetçilik.

Ötekileştiricilikten "çıkmalı" frene basılmalı.

***

KARPUZ YÜRÜYÜŞÜ…

Kemal beyler.

Yine "yolları" aşındırıyor…

Yürüyüşte.

Tabi bu kez kendisi yürümüyor.

Birileri kendi namına yürüyor.

Fındık yürüyüşü.

Yani "Fındıkta Adalet."

Sonda mitingde yapıldı.

Ama sefer pekte ilgi gördü diyemeyiz.

Çünkü 3 bin kişi bile mitinge katılmamış.

Diyorum ki.

Hazır yürüyüşe alışılmışken.

Kaysı için.

Üzüm için.

Şeftali için.

Elma, armut, fıstık, çekirdek derken.

Bi gelin;

Diyarbakır karpuzu için de, "Karpuza Adalet" deyin.

Ma neyiniz eksilir.

Neyse.

Yürümek iyidir.

***

ÇAYÇI NEZİR ADAY!

Nezir Büyüm…

Nam-ı diğer; "Çaycı Nezir."

Malum.

Adresi Ankara…

Ziyaretlerin "müdavim" adresi...

Yolu başkente düşenler için…

Seçilmiş.

Atanmış.

Ya da planlı, plansız her şahsiyet.

İlla ki, "gidilecek.'

İlla ki, kahvaltısından, çayından demlenecek.

İlla ki de "selfiye" yapılacak.

İlla ki, verilecek görüntüyle "mesaj" yollanacak…

Gittik, gördük konuştu…

***

Çaycı Nezir...

Sempatik.

Sevecen.

Bir o kadar da, "iş bitirici, becerikli…"

Eli uzun.

Vip sahibi…

Pek tabi ki, sosyal medyanın da vazgeçilmez "fenomeni.

***

Bugünlerde.

Yine gündemin konuşulan ismi…

Tabi bu kez.

Ziyaretlerle değil.

Kahvaltı menusuyla.

Melemeni.

Zeytini, peyniriyle, alakalı değil.

Denilen…

Çaycı Nezir.

2018'in Ocak ayında yapılacak olan AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı seçiminde başkan adayı…

***

Bazılarınız…

Hayda, demesin…

Gelenler, gidenler oldu da ne oldu?

Niye olmasın ki…

Ankara'nın "siyasi kulislerinin" havasını solmuş.

Tabiri caizse.

Enva-i "çemberinden" geçmiş…

Bu işimi beceremez?

Ne diyelim…

Haftasonu keyfiyle, "Çaycı Nezir'den" bir çay!

Neyse.

Yarı ciddi, yarı şaka mahiyetiyle; haydi hayırlısı.

 

***

 

SÖZ OLA…

Yunus Emre…

Ne de güzel dizelemiş.

Diyor ki.

Az söz erin yüküdür.

Çok söz hayvan yüküdür…

Evet.

Bilene bu söz yeter.

Ama sende; "cevher var" ise.