Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BİSMİL TAPU'DA NELER OLUYOR?

Neler olmuyor ki?

Ne derseniz…

Neyse!

Müfettişler karargâh kurmuş…

Araştırıyorlar…

Mevzuu pek tabi ki, Arazi toplulaştırması!

***

Öyle ya!

Diyarbakır'ın en büyük ilçesi…

Tarım ilçesi…

Tarıma elverişli yüksek oranda araziye sahip…

İlçede, "toplulaştırma" kısmi olarak tamamlandı.

Ancak, "tapu" işlemlerinde…

Tıpkı, "toplulaştırmadaki" gibi, enva-i hile söz konusu…

Özellikle; "hazine" arazileri...

Arazilerin yer değişikliği…

Verim, kriterine göre harita çizimiyle yapılan parselleme!

***

Uzun yıllardır ifade ediyoruz…

Ama kime dersiniz?

Diyarbakır'da Arazi Toplulaştırması "sağlıksız" yapılıyor…

Keyfiyet var…

Rant var…

Toplulaştırma ihalesini alan; firmalar…

Toplulaştırma idaresi…

Ve Tapu Kadastro Müdürlüğü…

Üçlü ittifakla…

Ki Milli Emlak’in da, "işbirliği…"

Mera komisyonu da dâhil olmak üzere…

İşleyiş…

Düzenleme…

Arazilerin "parselasyonu!" hukuksuzca yapılmaktadır…

***

Nitekim!

Bu hukuksuzluklar cinayetleri de beraberinde getirdi…

Son bir yıl içerisinde yaşananlara bakarsak…

Silvan'da, 6 kişinin ölümü…

Ergani'deki cinayetler…

Bismil merkezdeki, 3 kişinin silahlı saldırı sonucu katledilmesi…

Çınar…

Diyarbakır merkez…

Hepsi; "arazi toplulaştırmadaki" adaletsizliğin getirdiği; "anlaşmazlıklar" yüzünden yaşandı…

***

Ki hep uyardık…

Vahim bir "art" niyet söz konusu…

Bu "art niyet…"

Zaman içerisinde "bölgeyi" şiddet sarmalına çevirecek…

Kardeş kardeşi; "arazi için" vuracak diye…

Lakin…

İlgili, yetkili ve sorumlu "zevat" hep suskun kaldı…

Üç maymun misali…

***

İşte…

Bismil Tapu'da bugünlerde "bu sorgulama" yapılıyor…

Müfettişler…

Ki birden fazla…

Bayram sonrası; "devam edecekler…"

Müdür…

Müdür yardımcıları…

Personel…

Tabi ki, "firma”…

Ve İlçe Tarım…

Çok yönlü bir tahkikat yürütülmektedir…

***

Çok detaya girmeyeceğim…

Şimdilik bu kadar…

Ama!

Aldığım bilgilere göre…

Müfettişler, "işi sıkı" tutuyor…

Yoğun şikâyet var…

Gelen kokular "çok pis kokular…"

Ne var ki; "bir kaygı" var…

O da, yürütülen soruşturmaya "siyasi" müdahalenin olabileceği!

Onu da zaman gösterecek…

Ama takipteyiz!

***

YA ÇOCUK HASTANESİ!

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi…

Burnuma pis kokular…

Kulağıma da hiçte hoş olmayan durumlar geliyor…

Bir koltuk kavgası var…

Rant merkezli…

Müdür…

Müdür yardımcılığı…

Adamcılık…

Torpil…

Siyasi baskı…

İş zıvanadan çıkmış deniliyor…

Kişiler artık; "kumpaslarla" koltuk "kapma" planı içerisinde…

İtibarsızlık "tehdidi!"…

İş yarın; farklı bir mecra alabilir…

Özellikle; "orman kanuna" dair…

Yer ve zaman gelince ana "aktörler" der demez ortaya çıkar..

Bizden şimdilik ilgililere duyurulur…

Sonra demedi demeyin!

***

BİRİ CEVAP VERSİN!

Hep diyoruz ya…

Diyarbakır'da Sağlık "sağlıksız" işliyor diye.

Ki dilimizde tüy kalmadı…

Yine, Sağlık…

Yine şaibe kokan iddialar silsilesi…

Ve yine oynanan "üç maymun" kuralı…

Ama biz yine aktaralım…

Belki, "birileri" cevap verir…

***

Neyse…

Sorum şu…

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi…

İlan vermiş..

Hastanede çalıştırılmak üzere; "bahçıvanlık hizmetlerinin" alım işi!

1- Yüksekokul mezunu…

Ki "Peyzaj, Sus Bitkileri, Seracılık" bölümü mezunu…

Bir de, Bahçıvan Yardımcısı…

En az lise mezunu. Bahçe bakımı ile ilgili "MEB" onaylı sertifikalı…

***

Diyeceksiniz ki…

Eee ne güzel işte…

İki kişi istihdam edilecek…

Ekmek sahibi olacak…

İlan'da kusur yok…

Doğru…

Ama iş "teknik şartnameye" gelince; hiçte iyi niyet yok…

Her ihalede yaşandığı gibi…

Bahçıvanlıkla ilgili hizmet alımında da; “Adrese teslim” var…

***

Şöyle ki…

Personelin niteliklerinde şu şartlar isteniliyor.

Diyor ki;

Bahçıvan…

Mutlaka, "B" sınıfı sürücü belgesine sahip olacak…

Kamu.

Veya özel sektörde "çalışmış" olması gerekir.

Ve daha birçok, "şart"…

***

Sadece iki sorum olacak.

Tabi, "iş adrese" teslimde tartışma götürmez…

Ki bir mühendisten de söz ediliyor.

O isim bende!

Sorum şu…

Kazma, kürek, çiçek böcek için; "B" sürücü belgesi ne alaka?

Kamuda "çalışmış" şartı, ne alaka?

Şartların gerekçeleri nedendir?

Biri cevap versin.

***

Bu arada…

Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri.

Dr. Şükrü Budak…

Yerini, bilen, duyan, nerde olduğundan haberdar ola varsa bilgi versin.

Bulana aşk olsun.

Çünkü ulaşılamıyor.

Ben ulaşamadığıma göre,

Ki, sekreterine not bırakılmasına rağmen; "dönüş" yapan biri değilmiş?

Görevden mi alınmış ne?

Bilemiyorum.

Ama denilene göre ki yerel bir gazetemiz haber yapmış "Budak görevden alındı" diye?

Tabi teyide muhtaç…

Görevden alınmış mı?

***

 

ATEŞ ÇUKURUNUN KENARI!

Hep ifade ediyoruz.

AK Parti…

Evrim geçirdi.

Değişime uğradı, "rotasından" çıktı.

Tıpkı; ANAP'ın,

Tıpkı, DYP'nin son dönemleri gibi…

Maddiyat.

Menfaat.

Rant…

Doyumsuzluk "dava adamlığına" dönüştü.

Ki kamu kurumlarının hal-i vaziyeti.

Bunu.

Bas bas bağırıyor, ifade ediyor.

İşte, Abdurrahman Dilipak…

Ne diyor.

"Din elden giderse."

***

Evet, “servet ve iktidar dönüştürücüdür”. Biz bu gücü, toplumu ve devleti, kendi inanç, tarih ve geleneğimiz doğrultusunda dönüştürmek için istedik.

Ama bu güç, önce kendine sahip olanları dönüştürmeye başladı.

Farkına varmadan dönüşüyor / dönüştürülüyoruz.

İktidar ve servet bizim “İsmail’imiz” olabilecek mi?

İşte asıl mesele bu.

Aklımız ve imanımız mı servet ve gücümüze yön verecek, yoksa servet ve gücümüz mü aklımız ve imanımıza yön verecek."

***

Velhasıl kelam.

Söyleyecek söz çok.

Ne diyelim…

Kıyısına geldiğimiz ateş çukurunun kenarından kurtulmak için iş işten geçmeden…

Yoksa...

Şimdilik bu kadar olsun.

 


Bu Makale 3197 kere okunmuştur.