Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

DİYARBAKIR NEYİ KONUŞUYOR?…

 

Evet…

AK Parti kendini ter-ü taze bir şekilde…

Yenilemeli.

Gençleşmeli.

Ve tabi ki, "dava adamlığına", samimileşmeli!

Nitekim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'da her fırsatta dile getiriyor.

Ki, Parti süreç açısından, "hayli" yorgun.

Ki "Metal yorgunluğu var"

Ki "Defolu, adamlıktan çıkmışlar var"

Onun için; "köklü değişikliğe" ihtiyaç var.

Bu tanım ve ifadeler boşuna değil.

İşte bu minvalde bizde; "Ak Parti" kendini yenilenmeli.

***

Diyarbakır'ın özeline dair.

Biliyorum…

Bu yazım da "birilerine" batacak…

Bir önceki yazılarda olduğu gibi...

Rahatsız olanlar olacak.

Ki hep olmuştur…

Zaten olmaması, bir gariplik arz eder.

Ki anlamsızlaşır; "bizim ne söylediğimiz."

Şu iyi bilinmelidir…

Tek amacım.

Ve ana gayem şudur.

Kişi veya kişilere odaklı, bir "rahatsızlık" yaratmak değil.

Ya da, hedef tahtasına oturtmak…

Bilakis…

Siyasi süreçte, "doğru ile yanlışı"…

Basiretli ile basiretsizi, "ortaya koymak" ve ayırt edilmesini sağlayabilmektir...

Dikkati, "bu noktaya" çekebilmektir…

***

Ne yazık ki.

Diyarbakır’ımızda.

Genel itibariyle.

Ki salt Ak Parti için demiyorum.

Gelen giden tüm iktidar ve siyasilerimiz.

İstisnalar hariç destekte.

Vaziyet kaideyi bozamayacağına göre.

"Siyaset hep para kazanma sanatı" olarak, görülmüş…

Kanıksanmış…

Halk deyimiyle "hep bana rap bana" denilmiştir…

Tüm enerjilerini…

Kişisel,

Ailesel,

Ve feodal zikirle, "harcayarak", rantı ve menfaati gözetmiştir…

Devletin kurumlarını.

Makam ve mevkilerini…

Kendi çiftliği gibi kullanarak; "despotça" hâkimiyet kurmuştur.

Öyle ki, aynı parti mensupları "parselasyona" bile gitmektedir…

Burası senin.

Burası benim.

Sınır da koyuyor; "kimse kimsenin sahasına" girmeyecek…

Yani tekelleşme...

***

En sıradan ihaleden.

En sıradan işe alıma kadar…

İlla ki; "yüzde 10'luk" bir getirim temini olacak…

Düşünün…

Asgari ücretlinin "maaşından" bile pay isteyen var.

İl ve ilçe teşkilatlarına çöreklenmişler…

Hayali isimlerin bankamatik kartları ceplerinde…

İşe gitmeden; "sallabaşı al maaşı" yapanlar…

Özetle!

Siyaset ve siyasi kulvarda yürümek!

İşte böylesi bir halliyeti ruhiyat içerisinde; "para kazanma sanatına" dönmüştür…

Ve Diyarbekir…

Maalesef dün olduğu gibi bugün de; "aynı" portal de!

Ki dünü aratıyor.

Onun için de gelen gideni aratıyor diyoruz ya!

Hal bu…

***

Hakikat bu minvalde iken!

AK Parti…

Diyarbakır özelinde, "bu rüzgâra" kapılmışken…

Daha fazla tahribat.

Daha fazla kan kaybına uğramadan!

Kendine, acil ve ivedi şekilde "ayna" tutmalı..

Gerçek yüzünü; görüp "kendini" yenilemelidir…

Donanımlı.

Ahlaklı.

Dürüst.

Şeffaf…

Liyakatli.

Basiretli…

En önemlisi de şaibeye bulaşmamış!

Gözü işte, eli oynaşta olmayan…

Siyaseti "para kazanma sanatı" değil, dava adamlığı.

Hizmetin "hizmetkârı" olarak, gören!

Bu şiarda olanlar.

Kariyer.

İki kelam laf edebilecek şahsiyetlerle, parti ikmale getirilmeli…

***

Şuan konuşulan.

AK Parti'de.

5 İlçe'nin dışındaki 12 ilçe'ye "neşter" vurulacak.

Yani üstleri çizilmiş.

Kongrede "yeni isimler" dâhil edilecek…

Ama nasıl…

İşte burda da garabet bir durum var.

Niye mi?

Mevcut yönetimler iş başında iken "delege seçimi" yapılıyor.

Ki onların kontrolünde…

Hal bi iken yarın yapılacak kongrede "hangi aday" işaret edilirse, oylar ona gidecek?

Demem o ki, "ilk tuğla" yanlış konuluyor.

Ki gelen de yanlışı üzerine tuğlayı koyacak.

Sonuç, "âli veya kara âli" misali.

Bu engel ortadan kaldırılmalı.

Diğer bir arıza-ı durumda; "İl Teşkilatı ve Vekil" müdahalesi.

Tabi Ankara'nın "palazlanmışları da" ayrı bir vaka!

Biz biliriz.

Bizim dediğimiz olur diyen; "eskiler…"

***

Gelelim!

İl Teşkilatına.

Yani İl Başkanı kim olacak?

Muhammed Dara Akar ile "devam mı" edilecek?

Yoksa "metal yorgunu" denilerek, yenilenecek mi?

Şuan farklı mülahazalar yapılıyor.

Lakin bir önceki yazım da, Akar'a çağrı yapmış.

Kendisi de, cevap vermişti.

Özellikle sosyal medya üzerinde kendisine dair "incitici" söylemlerin, yoğunluğuna dair.

"Ben olsam istifa ederim" diyerek öneride bulunmuştu.

Ama kendisi, "istifa" sözcüğüne, içerlenmiş...

Neyse!

***

İlk gün ifade ettim.

AK Parti Diyarbakır özeline. Ki bu Güneydoğu'nun tüm illeri için de geçerli.

Çünkü Diyarbakır'ın hal-i durumu.

Siirt.

Şırnak.

Batman ve Mardin'den, Van'dan geri kalır yanı yok.

Albirini vur ötekisine…

Hepsinde "köklü" bir değişiklikle, "ter-ü taze" kan lazım!

Yeni bir soluk, geliştirilmeli!

Hele ki, HDP'nin kendisini "hendek ve barikat" çukuruna, düşürdüğü bir ortam yaşanırken.

Güçlenmeli.

Dava adamlığıyla, saha hâkimiyetini alabilmeli…

Yoksa eski tas eski hamam olur…

***

KİMLER ADAY…

Okurlar yoğunlukla soruyor.

AK Parti'de.

Özellikle, Diyarbakır'a dair.

İl Başkanlığı için; "kim aday, kimin ismi" geçiyor?

Akar şuan görevinin başında.

Ama, Ankara kulislerinde, konuşulanlara bakılırsa.

Genel kanı; "değişiklik" üzerine kurgulu…

İsimleri zikredilenler..

Eski bakan-milletvekili Kutbettin Arzu.

Alattin Parlak…

Abbas Barış…

Abdulkadir Akboz…

Doç. Dr. Cenap Ekinci…

M. Fatih Kayhan...

İsimleri ciddi şekilde konuşulanlar bunlar.

Ki başka isimlerden de söz ediliyor..

Yani kimi derseniz…

Kim kimi destekliyor sorusuna gelince…

Eskiler.

Daha eskiler.

Yeniler.

Ve oluşumlar nokta-i nazarında 4 cephe oluşmuş..

Dörtlü bir mücadele var.

Bakalım, kim kimi egale edecek.

Ya da kimler, hangi isim üzerinde, "uzlaşacak?"

Göreceğiz…

AKŞENER NE YAPAR?

Hiç bir şey…

Diyeceksiniz ki.

"Dereyi görmeden, paçaları sıvamakta neyin nesi."

Haklısınız.

Ama halka mal olmuş bir deyim de var.

Denilir ki…

"Adam olacak çocuk… Bilmem neyinden belli olur.

Akşener.

Peşi sıra gelenlere baktığımızda vaziyet bu ikmale geliyor.

***

Tırtıklamalarla.

Birilerinin adıma olmakla.

Şu veya bunun komutasıyla hareket etmekle.

Türkiye'deki "siyaset", neticesi çöplük olmuştur.

Şöyle tarih'e bir bakılsın…

Kimler geldi, kimler gitti?

Uzanlar ımı,

Boyner'leri mi kim kimin nam-ı hesabına arz-ı endam etti.

Ve akıbetleri…

***

Biliyorum…

Bu örneklere karşı, zıtları da var diyeceksiniz.

Doğru…

Tabi ki, Türkiye'nin siyaset seyrinde.

Doğru zamanda…

Doğru kişilerle ortaya çıkan "yeni örgütlenmeler…"

Hele ki, "yeni söylemler", ihtiyaç hâsıl ettiği gibi…

Primde almıştır.

Ki en barizi, hal-i hazırdaki Ak Partidir…

Belki, HDP'de örnek teşkil edebilir…

Ama doğru zamanda, doğru söylem ve doğru kişilerle!

***

Ancak ne var ki…

Akşener'in liderliğinde kurulacak bir parti.

Ki, "kendini" sağda gösterecek…

Kozmopolitleşmeyeceğine iddia ediyor.

Eğer öyle ise…

AK Parti şuan, "sağın" tek temsilcisi…

Ve kopmaz bir ilişki ağına sahip.

15 Temmuz'un "yarattığı" atmosfer…

Erdoğan'ın tek eksende; "iç ve dışta hasım" görülmesi!

Yani, Akşener AK Parti ve Erdoğan kayasından etkiyeceği rüzgârla "yel olabilir?"

Hele ki, FETÖ ile ilişkili hali.

Ki Türkiye'de "darbeye, FETÖ'ya ve onun akımına" evet diyecek, kesim!

"Vatan hainliği" ile değerlendirilirken…

Koray Aydın'ın beyanıyla.

Akşener Cumhurbaşkanı adayı…

Getirisi.

Bu çocuk, "ölü" doğmuştur.

Akşener şimdiden "paketlenmiştir."

Bir dönemin Şener'i olarak, "yuvarlanacaktır…"

Ötesi, yok!

 

 


Bu Makale 1101 kere okunmuştur.