D.Ü.'DEKİ SANDIKLAR!

Sonuçlarına dair; ne de merak ediliyordu?…

Edilmez mi?

Bal gibi ediliyordu…

Ki herkesin; "aklı" buradaydı…

Pek tabi ki, "biz de" vaziyete fransız değildik…

Sorulan soru şuydu..

D.Ü Camiası 16 Nisan'a dair "nasıl bir tavır" alacak?

Evet mi diyecek, Hayır mı diyecek?

***

Öyle ya!

Bu soru, kendi cephesinde çok etkenler içermiyor değil…

Enva-i hadise mevcut...

Çünkü Üniversite…

16 Nisan öncesi "hayli" gündemdi…

Gazete ve TV'lerin ana bültenlerindeydi..

Bir taraftan; FETÖ'nün "kandili" deniliyordu…

Bir taraftan; PKK'nın "kandili" deniliyordu…

Bir taraftan; AK Parti'nin "üniversitesi" deniliyordu...

***

Herkes…

Bir cepheyle "sınıflandırma" yapıyordu…

Tabi ki…

Eski Rektör Saraç'ın tutuklanması…

Birçok akademisyenin cezaevine atılması…

Açığa alınanlar…

İhraç edilenler…

Tayin alanlar..

Başka üniversitelere geçiş yapanlar..

İstifa edenler..

***

Beri yandan…

Yeni Rektörün atanması..

Yeni akademik yapılanmaya gidilmesi..

Atamalar…

Revizyon…

PKK ve FETÖ tavsiyesine, gidildiğinin ifade edilmesi…

Ve yönetimin AK Parti'ye yakınlığı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "ilişkilendirilme" vaziyeti..

***

İşte böylesi bir atmosfer hâkimdi…

Elbette ki…

D.Ü'deki "vaziyet" doğal olarak merak odağı yapıyordu…

Acaba "sandıktan" ne çıkar diye?

Evet mi?

Hayır mı?

Hangi cephe daha üstün bir "oy potansiyeline" sahip olduğunu gösterecek diye…

***

İşte bu soruya yanıt; Söz haber'den geldi…

Sandık sonuçlarına ulaştı.

1131..

1132..

1134..

1135…

1136...

1137…

1138 nolu Üniversite lojmanlarında kurulan sandıklar…

***

Sandıklardan çıkan sonuç…

"Hayır" oyları yüzde 70'lerin üzerinde…

Evet ise yüzde 30'ların altında…

***

Doğrusu…

Birileri için bu sonuçlar; "sürpriz" olsa bile…

Yok daha "neler" diye şaşkınlık içerisine girse de…

Olur mu?

Bu kadar "ekseriyet" farkında arıza-i bir durum var dese de…

Benim açımdan "hiçte" şaşırtıcı olmadı…

Çünkü…

Hiç bir şekilde oluşan atmosferde "samimiyet ve güven" yoktu…

Ki hala da aynı…

***

Velhasıl..

Artık gerisini siz değerlendirin?

Kimin, kimlere vefasızlık ettiği?

Kimin, kime Lawrence'laştığını?

Kimin, kimin nam-ı hesabına "manevra" yaptığını?

Tabi ki, kimin "kabil" gibi baktığını…

Vefanın olmadığı?

Sadakatin,

Samimiyetin zerre-i miskaline sahip bulunmadığını…

Neyse...

Yorum sizin…

 ***

TROLLERİN YENİ SAKIZI!

Ah ki ah…

AK Parti ne çekiyorsa; "kendi" içindeki trollerden çekiyor..

Ne CHP..

Ne, HDP..

Ne Batı, Ne ABD…

Bunların "yarattığı" tahribat kadar değil..

Solda sıfır kalıyor…

***

Kimse aksi bir ifade kullanmasın…

Kimse özeleştiride bulunmasın…

Kimse "şundan-bundan" bahsetmesin…

Diyen varsa…

Tabiri caizse; "doğduğuna" pişman ediyorlar…

Annesinden emdiği "sütü" burnundan getiriyorlar…

***

İşte bu trollerin son "çiğnediği" sakız!

Abdullah Gül…

Ve Davutoğlu…

Kesiyorlar,

Biçiyorlar,

Doğruyorlar ve kendilerince bir keramet sahibi oluyorlar…

***

Diyorlar ki…

"Evet" demediler; "Hayırcı" onlar..

Ve kurgulama…

Parti kuracaklar…

Erdoğan'a…

AK Partiye "rakip" olacaklar…

Şimdiden partinin; "dibini" oyuyorlar…

***

Ama bu trollar şunu akıl etmiyorlar…

"Davaya inanmışlık…"

Çünkü onlarda yok…

Kim güçlüyse "ona" taraftırlar..

Bugün; Erdoğan ve Ak Parti..

Yarın bir başkası olursa; "hemen saf" değiştirirler..

Tıpkı, gemiyi ilk terk eden; "fareler" gibi…

***

Şunu idrak etseler!

Gül'ün…

Özellikle "siyasi misyonu…"

Ki "kader" kardeşliği...

İzin vermeyeceği gibi; "tavanda da tabanda da" yadırganır..

Tepki; "fırtınası" yaratır…

***

Kendi cenahında; "istenmeyen" adam ilan edilen..

Karşıtın; "tabanında" ne görür..

Buyurun başımıza geçin mi; "olur?"…

Yeryüzünde benzeri yok..

Ki tabiatın kendisine aykırı…

***

Trolün biri çıkıyor ne diyor…

Ki "küçükleşerek.."

Mavi Marmara aktivistleri için..

Akla hayale gelmeyen "hakaretlerde" bulunuyor..

"Manyaklar" diyor...

Tıpkı, FETÖ terör örgütünün liderinin kullandığı ifadeleri kullanıyor..

Aptal, sapık bir ruh haliyle..

Ve bu trol; "Ben Ak Partiliyim" diyor…

Erdoğan adına…

Ak Parti adına "racon" kesiyor...

***

Bakınız Ahmet Taşgetiren; AK Parti kulvarında koşan "trollere" için ne diyor?

Kullandığı ifade; mahallenin "çeteleri…"

Yazıdan bir iki ayrıntı…

***

Birilerinin elinde pertavsız, yüreklere giriyor, oy verme kabinlerine giriyor ve farklı hareket edecek kişileri yakalamaya çalışıyor.

Buldu buldu, bulamazsa çamurlamanın başka yollarına başvuruyor.

Yazılı medya, görsel medya, sosyal medya, internet siteleri...

Çamur, çamur, çamur…

Yazıların, sözlerin, tweetlerin bir yerine “Reis'e ihanet”i eklediniz mi, her türlü racon kesme hakkı doğuyor.

***

Dört kişilik bir çete, bir ekranı ele geçirdi mi, gelsin saatlerce haysiyet katli.

***

Ben bu “İstiklal Mahkemesi mantığı”nı 28 Şubat dönemi yargı ortamı için yazdım.

Şimdi birilerinin kafası tam da bu mantıkla çalışıyor.

Bin tane ağırlaştırılmış müebbet tatmin eder mi?

Yetmez!

Daha çok, daha çok lazım…

***

Bunu geçmişte dindar insanlara karşı yaptılar, isyan ettik.

Yarın Allah korusun böyle bir şey olsa yine isyan ederiz.

Ama çeteleşmiş medyatörlerin eliyle, diliyle, imajı ile bu gelip bizim siyasetimizin üzerine yapışmasın.

Adamlar, düne kadar Tayyip Bey'in yanı başında bulunanı biçiyorlar.

***

Velhasıl…

Hep ifade ediyorum..

AK Parti…

Eski misyonuna kavuşabilmesi için..

Özünü "bulması" için..

Öncelikle ve ivedilikle kendi içindeki "AKP'lilerden" arınması lazım…

Çünkü birçok AKP'li Lawrencler var…

Ve cirit atıyor…

İkinci hamlesi de; "mahallesindeki" trollerden kurtulmalı…

Dışlayıcı…

Ötekileştirici…

Kendi gibi düşünmeyeni "yok" edici aşağılık "kindarları", temizlemeli…

***

Gelinen aşama…

Uzlaşmacı bir yönetim devrinin zorunluluğudur…

Yeni yönetim sistemi..

2019'un da, "ufkunu" görme nokta-i nazarında..

Uzlaşmacı olmayan..

Barışçıl kullanmayan..

Milli..

Birleştirici..

Ve kucak açmayan hiç bir "anlayış ve yönetim" bu ülkede söz sahibi olamaz…

İşte bu hakikatin ışığında; "Ak Parti" mahallesinde, "temizliğe" gitmeli…

En tepeden..

En tabandakine kadar; "mahalle çetelerinden" arındırılmalı…

Yoksa..

***

KUTLAMA…

Öncelikle…

Dün idrak ettiğimiz; Miraç Kandiliniz.

Mübarek olsun...

...Ve…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız da kutlu olsun…