Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

İLLA Kİ UZLAŞILACAK?

AK Parti.
Ve berideki diğer partiler.
CHP.
MHP.
Pek tabi ki; HDP.
Eğer ki;
Hükümet kurma noktasında "samimi" iseler.
Ve maksatları da; "bağcıyı" dövmek değilse.
Şartların.
Şurtların; "ekseninde" boğuşmak istemiyorlarsa.
***
O zaman; kıvırmayacaklar.
Ne dayatmacı olacaklar.
Ne de, toptan reddiyeci olacaklar.
Yani kısacası; uzlaşacaklar.
Çatışmacı "siyaseti" terk edecekler.
Ve bu durumun; "yarar" değil, zelzeleye neden olduğunun idrakine varacaklar.
Muhalefet; "alternatifler" üretecek.
Hükümet ise; "çözüm ve uzlaşı" zeminine yönelecek.
***
Özellikle; Davutoğlu.
Tabi ki; "üst akıl" Erdoğan.
"Otoriterleşme"
Yani "tek" adam vasfından ve değirmenine su taşıma düşüncesinden arınmalı.
Parlamenter "sistemin" Cumhur'u olmalı.
Başkan diye değil.
Tarafsız.
Ama "cumhur'un" deyip de, Parti lideri gibi değil.
***
Yolsuzluk.
Eğer ki; Türkiye bir hukuk devleti ise.
Eğer ki, adalet önünde herkes eşit ise.
O zaman!
Yargıya güvenin tesisi için,
Hak ve hukukun tescili için; "Kimse dokunulmaz" olmamalı.
Şeffaf olunmalı.
Şaibeye "yer bırakılmamalı"
***
Gelelim; muhalefete!
CHP de,
MHP'de,
HDP de, "dayatmacı" olmayacak.
Olmamalı.
Eğer ki; niyetler halis ise.
7 Haziran'ın verdiği mesajın "anlaşılması" noktasında; uzlaşı kültürünü işletmeliler.
***
İntikam alıcı.
Ya da, reddedici.
Şu kırmızı çizgi..
Bu sarı çizgi.. 
Diğerleri; yeşil denilmemeli..
İlkeler olmalı..
Ama velakin; "bunlar" kin ve nefretin "tohumu" olmamalı..
***
Velhasıl!..
Her siyasi akım,
Her siyasi lider "yeni bir" tarz ve akım geliştirmeli..
Tabi; "özeleştiri" önemli…
Yani; "kim nerde, hangi yanlışı yaptı?"
Eğer ki; "bu özeleştiri" yapılmaz ise; "hatalar" tekerrür eder..
Atılan her adım; "kaygı" üretici olur..
***
Şunda herkes hemfikir mi..
AK Partinin; "kan" kaybının, nedenlerinde..
Evet..
Hiç kuşkusuz ki, AK Partiye hayat veren Erdoğan..
Üç dönem iktidar yapan da..
Ama şu bir gerçektir ki; "son dört yılda" Partiye kan kaybettiren önemli bir faktör..
***
Çünkü keseri sürekli kendi ayağına sallıyor..
Birileri katılmazsa da..
Erdoğan'ın; "seçim" evresindeki mitingleri..
Kürt sorununa dair; "inkarı"..
Ve tüm siyasetin; HDP üzerine kurgulaması..
İllerin "aday" listeleriyle alakalı tasarrufu..
Doku uyuşmazlığı yarattı ki; "faturası" ağır oldu..
***
İşte bu iyi görülmeli..
Bunun için de AK Parti'de "restorasyon ve şeffaflık" şart.
Davutoğlu!..
Başbakan gibi; "tavır" koymalı..
Dengeyi korumalı..
Beştepe ne derse illa ki; "kabulümdür" dememeli..
Yok diyebilmeli.. 
Olmaz diye ifade etmeli..
***
Gelelim..
Kaolisyon formüllerine..
çok şey konuşuluyor..
Söyleniyor..
Yazılıp-çiziliyor.? 
Hatta bakanlık paylaşımları dahi yapılıyor..
Ama!..
Ne var ki, "ortada ne fol var ne yumurta.."
Daha "yetkilendirme" bile yok..
***
Neyse!..
İlk gün ifade ettim.
Türkiye'nin istikrarı için..
Ve uzun soluklu "bir koalisyon" hükümeti için..
Eğer ki; "yelken" açılacaksa..
Bunu; AK Parti ile CHP birlikte yapmalı..
İki büyük parti..
Hem sayısal hem de, toplumsal karşılık noktasında..
***
Ki, MHP.. 
Bahçeli; "biz muhalefette" kalacağız diyor..
HDP ise..
AK Partideki; MHP kökenlilerin "iticiliğiyle", kabul görmüyor..
Tabi; Beştepe ve İmralı "değişim" yaratabilir..
Ancak görünen şuan için bu..
***
Bu nedenle..
En halisi; AK Parti-CHP kaolisyonu..
Bir de AK Parti'de "hükümet" tecrübesi yüksek..
Ustalık evresini aştı..
CHP'de ise iktidar hasreti var..
Eee..
1995'ten beridir; "İktidar" yüzü görmüş değil..
Ki gelen bilgilere göre.. 
CHP'nin yönetim kadrosu; "büyümek" için, tabanla "kaynaşmak" için..
İktidarın nimeti şart diyor..
***
Pek tabi ki; Kılıçdaroğlu'nun konumu da önemli..
Kaç ay sonra; kongre var..
Kongreye; "muhafeletin" lideri olarak mı?
Koalisyon'a girmeyen; "tecrübesiz" lider olarak mı, girmesi "koltuğunu" korur..
Yoksa!..
İktidar ortağı olmakla.. Başbakan Yardımcılığı, ünvanıyla..
Yani; iktidar gücü elindeyken, "kongreye" gitmesi, koltuğu korur..
***
İşte tüm bunlar..
Taraflar açısından; "aklı selim" düşünülmesi..
Tartışılması..
Kendi iç dünyalarında istişare edilmesi gerekir..
Velhasıl!..
AK Parti CHP ile koalisyonu kurmalı..
***
Güçlü bir iktidar..
Güçlü bir koalisyon; "çok sorunları" al aşağı eder..
Ki hal-i hazırda; "devasa" sorunlarımız var..
Bir taraftan "ekonomi.?"
Bir taraftan; Suriye ve Irak..
Bir taraftan, Ortadoğu'da harita değişimine yönelik küresel güçlerin planları..
Bir taraftan, Kürt meselesi..
Bunlar..
Bardağı taşıran "son damlalara" tahammülü yok..
***
Bu dönem; "olgunluk" ister..
Uzlaşma kültürü ister..
Hizipleşmeyi…
Ötekileştiren, dayatmacı bir anlayışı değil..
O'nun için..
Uzlaşma kültürünü "ivedi" bir şekilde işletmeliyiz..
Şu da iyi bilinmelidir; "erken seçim" hiç bir partiye; garanti kazanım değil..
***
Geçmişte gördük..
90'da, 95'te, hatta 1998'de bile..
Hangi partiler ve liderleri "yenilen güreşçi" misali; "siyasetin" çöplüğüne atıldılar..
Kayboldular..
İşte bu dönem; "siyasi olgunluk" istiyor..
Şunu da iyi bilmek lazım..
Parlamentoya dört parti girdiği müddetçe; "koalisyon" kaçınılmazdır..
Yine bu noktada; "iktidarı" elinde tutan partinin de, kan kaybetmemesi mümkün değil..
Sizce…



Bu Makale 7679 kere okunmuştur.