Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

İĞRENÇLİĞİN BÖYLESİ!

Bir değil.. Binlerce kez..

Birileri çıkıp, deseydi ki?

Diyarbakır'da…

Birileri "ezanın" sesini kesecek..

Mescidi kapatacak..

Tabelasını indirecek..

Resmi imamı yok diye; "cami'ye" kilit vuracak..

Ya da böyle bir niyete sahip, birileri var diyecek?

***

En aşağılık..

İğrençliğin de ötesinde..

Hemen bitişiğinde; "bar açılmış?"

Alkol satılıyor..

Gece eğlenceleri tertip ediliyor..

Ve bunun için; "camiye" kilit vuruluyor..

Bir de..

Buraya, "Turizm belgesi" verilmiş?

***

Bu rezilliğe..

Akla ziyan duruma da..

Belediye..

Valilik..

Ve İl Müftülüğü..

Hele ki, mahalleli, semt sakinleri..

O mescidin, cemaati "sukut" kalacak..

Rıza gösterircesine, "sessizliğe" bürünecek?

 

***

Ne yazık ki..

İşte böylesi bir vaka; Diyarbakır'ın kalbinde vuku bulmuş..

Merkez Yenişehir ilçesi..

Ali Emiri Sokak..

Yani, 3. Noter'in eski binasının hemen arka sokağı..

Semt sakinleri bilirler..

Akkaya M.T.A Camii…

***

Cami'nin tabelası indirilmiş..

İbadete kapatılmış..

Ama yer, olduğu gibi bekliyor..

Tabelanın indirilişi de..

"Kadrolu imamın" olmayışı yüzünden imiş?

***

Okuyuculardan..

Ve yerel gazetemizde çıkan; haber…

Doğrusu..

Vakaya muttali olduğum andan itibaren; "şok" içindeyim…

***

Yüzde 99'u Müslüman olacak…

33 medeniyeti bağrında tutacak…

Peygamberler…

Evliyalar…

Sahabeler…

Diyarı diye anılacak olan Diyarbakır'da…

"Bar için, pavyon için", mescit veya camii kapatılacak?

Olacak iş mi?

***

İlgili ve yetkili zevat diyeceğim..

Ama biliyorum ki..

Her mevzua, yaptığımız çağrı gibi..

Burada da..

Yine "kafalar kuma gömülü" olacak..

Üç maymun misali…

Ne; Duyacaklar,

Ne Görecekler,

Ne de Söyleyecekler…

***

Ama biz yine de, diyoruz ki!

Bu "iğrenç" hadise neyin neslidir…

Cemaatin anlattıkları…

Orada yaşanılanlar…

Tarafların karşılıklı ifadeleri…

Ki Akkaya M.T.A mescidi yıllar yılıdır biliniyor…

Burası; "neden, niçin, kim adına" kilit vuruldu.

Tabelası indirildi..

Hemen yanı başındaki; "bara" ruhsat verildi…

Ki, orada da kaç okul var o da ayrı bir mesele…

***

Bilinen; o ki…

Alkollü bir mekânın, okulla arasındaki mesafe…

Bir hayli, olması gerekir…

Yani iki adım ötesinde olmaması lazım…

Birilerinden cevap bekliyorum…

Bu rezillik; neyin nesi, kimin fesihse bilelim!

***

Kendi kendime söyleniyorum..

Ebe kardeşim..

Müslümanların yaşadığı coğrafyada bu oluyorsa…

Biz niye; İsrail'e "ezan yasağı" diye böbürleniyoruz?

Haçlılara..

Emperyalistlere..

Hıristiyanlara..

Yahudilere; "Müslümanların ibadetlerini" engelleyemezsiniz dile çakıyoruz!

Biz…

Öncelikle kendi içimize bakalım..

Çünkü elde giden bizleriz..

Kendimizi kaybettik, ne olduğunu göremez hale geldik..

Yazıklar olsun…

 

***

MİLLİ DURUŞ…

Bekliyordum..

Ki yazıyı öğleden sonra kaleme aldım…

Ekonomik, piyasa nasıl seyrediyor diye!

Döviz'deki "it dalışı" sürüyor…

Piyasa da derginlik var…

Tabi bunu bekliyoruz, bir süre daha "aktifliğini" sürdürecek…

***

Lakin…

Benim ilk etapta, odaklandığım…

"Döviz bozdurma" çağrısıydı…

Özellikle, "döviz" bürolarının önünde kuyruk var mı?

Siyasiler…

Pek tabi ki, AK Partililer, kuyruğa girmişler mi?

15 Temmuz'un ruhuyla yeniden, "emperyalizme" karşı şahlanmış mı?

Evdeki…

İşyerindeki…

Yastık altındaki, "dövizlerini" getirip bozuyorlar mı?

Altın’a… Ya da TL'ye çeviriyorlar mı?

***

Niye derseniz…

Geçtiğimiz hafta sonu, Cumhurbaşkanının hayli çağrısı oldu…

"Yastık altındaki dolarlarınızı" bozdurun..

Emperyalistlerin..

Küresel hainlerin "bize karşı" oyunlarını bozalım..

15 Temmuz'da yapamadıklarını..

Şimdi, "dövizle", ekonomiyi sarsmakla yapmak istiyorlar..

Onun için; "oyunlarını" bozalım..

"Dövizinizi bozdurun.."

***

Doğrusu!

Bu çağrı, AK Parti kurmaylarında..

Ya da, Bakan ve Milletvekillerinde..

Dün öğlen saatlerine kadar; "pek etki" ettiğini görmedim..

Olsaydı, görüntülere arz-ı endam ederlerdi..

Ama görünen "ahalide" bir hayli yankı bulduğuydu..

Ki "davaya" inanmışlık!

Ne yazık ki, AK Parti içerisindeki AKP'lilerde değil..

***

 

Ülkenin bekası için..

Devletin milli menfaati için..

Hele ki, Siyasi liderlerine olan güven için..

Esnaflar..

Sokaktaki "milli ruhun" sahipleri..

Dövizi olan bozdurdu..

Olmayan da "bozdurana" moral ve destek kampanyası yaptı..

Dolarını bozdur; "dönerin bizden"

Dolarını bozdur; "traşın bizden"

Dolarını bozdur, "bir kilo hamsin bizden"

Dolarını bozdur, "bir haftalık ekmek bizden"

Gibi daha nice kampanyalar yapılıyor…

***

Ki dün… Yani; 5 Aralık günü!

Bu minvaldeki teşvikler…

Bir hayli, "yoğunluk" ve geniş yelpazede büyüdü…

Çünkü…

Ajans bültenleri, gelen haberlerin ekseriyeti bu yöndeydi…

Türkiye'nin her ilinde…

Hemen her ilçesinde…

Vatandaşlar; "emperyalizmin döviz" operasyonuna dik duruş sergiliyordu…

***

Öyle ki…

Emekli maaşından artırdığı…

Yaşlılığında biriktirdiği; "300-500 doları" olanlar bile gelmişti…

Döviz bürolarının, önünde kuyruktaki sırasını almıştı!

Bankalarda…

Bir çok iş adamı da…

Tanıdığım, bildiğim birçok isim de!

"Elinde-avucundaki ne varsa, bankada bozdurup, Altın’a-TL'ye çevirdi?"

Tepki; "haçlıya boyun eğmeyeceğiz…

Dün etmedik bugünde etmeyiz"

 

***

Hiç kuşkusuz ki…

Bu "şahlanış" bir milli dayanışmaya, dairdir…

Ki uçunda; "zarar etmek olsa da"

Nitekim…

Konuştuğumuz birçok kişi; "bunu ifade ediyor?"

Bozdurdum…

Buna rağmen "dolar artarsa, zararım olacak?

Ama devletime, milletime, ülkeme helali-hoş olsun?"

***

Bilinen bir gerçek..

100 milyar dolar, "yastık" altı…

Halkımız ki yüzde 60-65'i tasarrufunu, "dövizde" tutuyor…

Yani "dövizle" parasını tasarrufunu garantiye alıyor…

Hal-i vaziyete!

Ekonomik kriz, deme gibi bir niyetim yok..

Çünkü "dövizde" tırmanış korkunç şekilde var…

Ama!

2002'deki gibi..

Ki evveliyatındaki gibi;

Maaş ödenemez,

İş yapılamaz,

Yatırımlar durduruldu,

Kemer sıkılacak,

IMF'ye gidilecek,

Kamu kurum ve kuruluşlara "kilit vurulacak?"

Böylesi bir atmosfer yok..

Faizler!

Ya da mevduatlar, öyle "tavan" yapacak…

Veyahut, gecelik, "milyon vurgunlar" yapılacak, hal yok…

***

Diyeceğim o ki..

Hükümetin..

Acil ve ivedi olarak; "dolardaki it dalışını" frenlemek..

Halkta "oluşan, ekonomik kriz algısını" yok etmek..

Tekrardan; "güven" tesis edici..

İstikrarı ortaya koyacak; hamlelere yönelmesi gerekir..

Özellikle..

Ekonomide güveni artıracak,

Döviz kurunda istikrarı sağlayacak,

Reel sektörü canlandıracak,

En önemlisi de istihdamı teşvik edecek,

Yatırımcıyı,

Hele ki, KOBİ'leri "teşvik" edici bir strateji ortaya koymalıdır…

***

Elbette, "dövizi" unutalım..

Konuşmayalım..

Ama TL'ye hayat vermek, cazip kılmak gerekir…

Özellikle dolar üzerindeki "ticareti"…

Yani, büyük firmaların da, "borç durumu", görülmeli..

Olan ara farkı, "karşılamalı"

Özetle özel sektörü, "TL'ye yönlendirmeli, özendirmeli, teşvik" etmeli…

***

Evet…

Hiç bir sorun "çözümsüz" değil…

Yeter ki, "sorunun" muhtevasına tabi olunabilinsin..

Mesele!

Aslında çok net ve basit..

Ortada; bir küresel operasyon var..

Ve buna karşı konulması gereken bir dik duruş var…

Sorunu bertaraf edecek olan da; "milli duruştur"

Başka da değil..

Kendi paramızla "başkasının parasına güç" katacağımıza..

Neden;

Kendi paramızla, "kendi paramızı cazip kılıp, güçlendirmiyoruz?"

 

***

SİZ DE MİLLİLEŞİN!

Benden de bir çağrı..

Eeeyy Diyanet İşleri Başkanlığı..

Umre ziyaretleri..

Hac ziyaretleri..

Yani yurtdışı faaliyetlerinizden..

Ne zaman, "döviz kurundan" çıkıp, Milli paramıza yöneleceksiniz?

Diye soruyu yöneltecektim..

Ki ajanstan, haber düştü..

Diyanet İşleri Başkanlığı..

"Hac ve umre ücretlerini" Türk lirası üzerinden tahsil edilmesi kararı aldı…

Karar, 5 Aralık itibariyle geçerli...

***

Bir çağrımı da..

Türk Hava Yolları'na yapmak istiyorum..

Eeeyy Türk hava Yolları..

Siz de..

"Bilet" fiyatlarınız hala dolar bazında..

Ne zaman; "TL'ye" geçeceksiniz..

Düşünüyor musunuz?

Yoksa…

Reis'ten bir talimat mı; bekliyorsunuz?

Millileşin!

Bakınız, TMSF bile "TL'ye geçti?"

İstanbul Borsası dâhil…

***


Bu Makale 4595 kere okunmuştur.