İŞTE KAYYUM FARKI…

Turgay Gülenç…

Bismil ilçe Kaymakamı…

Ki aynı zamanda Belediye Başkan Vekili…

Yani kayyum…

Öncelikle ifade edeyim...

İlk günden itibaren; "kayyum" atamalarına karşıyım.

Özellikle, "görevlendirme" biçimine…

Hala da aynı düşüncedeyim…

Ama mevzuu o değil…

Mevzuu, "kayyumların" icraatlarına dair fark…

***

İşte, Bismil kayyumu Gülenç...

Atandığından bu yana, "bir hayli icraatlarına" şahit oluyoruz.

Ki ilçe halkı tarafından da "sevilen" biri…

Sorun çözücü…

Birileri gibi, "halka tepeden" bakmıyor.

Sorunları "çözümsüzlüğe?" kilitlemiyor...

Sosyal.

Ekonomik.

İş, aş, yatırım gibi "çabalara" çelme atmıyor.

Kapıları kapatmıyor…

Rüşvete.

Kayırmaya.

Adamcılığa kaçmıyor…

Prim de vermiyor...

Çiçek ve böcekle, "belediye hizmeti" ucuzluğuna gitmiyor…

Bilakis...

İstihdam yaratıyor.

Yeni projelerle ilçeye yeni çehreler kazandırıyor.

Belediyenin arazilerini "halka" açıyor.

Yeni yatırımlara "buyurun" diyor…

Projelere "imkân" sağlıyor…

Bir seferberlik içerisinde...

***

Nitekim…

İlçe halkından aldığım tepkiler…

Gelen beyanlar.

Hep olumlu yönde…

Denilen şu.

"Yiğidi öldür, ama hakkını ver…" misali…

"Kayyuma karşıyız…

Bizim seçtiğimiz biri göreve gelseydi.

Ama...

Başkan Gülenç'e hakkını vermek lazım…

Adam çalışıyor.

Hizmet üretiyor…

Kapısı herkese açık…

Bir önceki belediye başkanından daha üretken…"

Yani ilçe halkı memnun…

***

Başkan vekili Gülenç…

Belediye binasına tabela asmış…

Tabelada yazılan…

"Rüşvet alan da veren de mel'undur."

Tabela ilçede gündem…

Herkes konuşuyor...

"Bravo başkan" diyerek…

Eee…

Bu durum takdirle karşılanmaz mı?

Umarız ki…

Diğer kayyumlara bu "farklılık" örnek teşkil eder.

Özellikle de bir dizi şaibenin odağında olan; "belediyeler" için…

Çünkü…

Büyükşehir.

Ve Yenişehir belediyeleri için…

"Son günlerdeki" yapılan konuşmalar.

Beyanlar.

Ve gelen müfettişlerin "yürüttüğü" tahkikatlara dair "konu başlıkları".

Alınan ifadeler…

Vahim bir "gidişattan" söz ettiriyor.

"Gelen gideni aratır" misali "kötü kokular" var.

 

***

90'LARDA MIYIZ?

Ne yazık ki…

Durumu ikmale getirenler var…

İşte, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde yaşananlar…

Vahşet…

Şapatan Köyü...

Köy bölgesinde, çatışma yaşanmış.

Sonra…

Köye operasyon yapılmış, gecenin bir vaktinde…

Tufan misali.

Kapılar kırılmış…

Evler aranmış…

Halk köy meydanında toplatılmış.

Erkekler "yere" yatırılmış.

Kadınlar…

Çocuklar…

Yaşlılar.

Her kim varsa, 7'den 70'ine "girişilmiş."

Cop.

Dipçik.

Tekme.

Tokat.

Tabiri caizse "Allah ne verdiyse…"

İşkencenin "en ala" hali köy ahalisine yaşatıldığı iddia ediliyor...

80'leri.

90'ları aratmayan bir sonucun iddiası!

Kahredici…

İnsan onurunu "yerlerde" sürükleten bir durum…

***

Peki, bu durum sineye mi çekilecek?

Hayır…

Çekilmemeli.

Göz ardı edilmemeli.

Sıradan bir güvenlik vakası olarak da görülmemeli.

İktidarın "işkenceye".

Böylesi iğrençliklere karşı; "sıfır" tolerans içerisinde olduğunu biliyoruz.

Ki bu "senaryonun" arka planında, "iktidarı" vurmak var.

Yoksa.

Böylesi kritik bir süreçte "böylesi" bir hadise vücuda gelmezdi.

Onun için…

İktidarın tez elden; "gerekli tahkikatı" başlatması gerekir…

Sebep olan.

İnsanlık onurunu ayaklar altına alınan "işkencecileri" tespit etmeli.

Cezalandırmalı…

En önemlisi.

O köy hükümet üyeleri tarafından ziyaret edilmeli.

Geçmiş olsun denilmeli.

Bu durum bir nebzede olsun; "gönül hoşluğunu" yaratır…

Ne diyoruz.

İnsanlık onuru "işkenceyi ve işkencecileri" yenecektir.

Ki yenmiştir.

 

***

PAZARCI KADIN FETÖCÜ MÜ?

 

İşte pazarcı kadın…

Pazardaki tezgâhının "başında" gözaltına alınıyor…

Polis kordonu…

"Muazzam" bir işmiş gibi; "kameralara" çekilmiş…

Ki çeken polis…

Kadın diyor ki "bir yanlışlık var?"

Polis "hayır mahkeme kararı var"...

Bu diyalog.

Ve gözaltı işlemine dair görüntüler bilahare ajanslara servis edilmiş.

İşte; FETÖ'nün Anası(!) diye…

Sonra mı?

Kadın suçsuz, kadın mağdur…

Ve 8 saat sonra serbest…

***

 

Gel de söylenme…

Gel de, olup-bitene inan!

Aha bu resim…

Aha alt yazısı…

Aha da adli tahkikatın gerekçesi!

Yekûnuyla…

Kim ne derse dersin.

Hangi gerekçeyi ortaya koyarsa koysun…

Vaziyet...

FETÖ'nün.

Pensilvanya'nın, "buz gibi" propagandası!

Değil 40 yıl.

Yüz yıl uğraşsaydılar.

Böylesi bir "trajik mağduriyet" senaryosu üretemezlerdi.

Ama üretildi.

Hem de, "adli" işlemle.

Hem de, polis operasyonuyla "vücuda" getirildi…

***

 

Velhasıl…

Pazarcı kadın bırakılsa da…

Gelinin telefonuna "ByLock" indirmiş olduğu saptanmışsa da…

İçerik.

Görüşme…

Ve 15 Temmuz öncesi, sonrası "bir diyalog" trafiği içerisinde olmadığı bilinmesine rağmen…

Böylesi "kara propaganda" üreten senaryonun çıkartılması…

Hiç de "sıradan" değildir…

Vaziyet; "pişmiş aşa su katmanın da" ötesinde!

Çünkü altında "derin bir tezgâh" vardır.

Sorgulanmalı…

Hayırlı cumalar...