Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

KADİR GECESİ!

 

İnsan…

Hiç kuşkusuz ki; "evrenin" en muhteşem varlığıdır…

Çünkü; Allah-ü Teâlâ…

Yüce yaratıcı, "insanı" her yönüyle mükemmel yaratmıştır…

Ve tabi ki; "donatmıştır…"

O'na akıl vermiştir…

İrade vermiştir…

Vahyin ışığında "kendini" inşa etmesini istemiştir…

İmkan sağlamıştır...

***

Pek tabi ki…

İnsan için; "yaşam-hayat" bir sınavdır…

Fani, dünya sınavı için…

İyiyi…

Doğruyu…

Güzelliği…

Birliği, bütünlüğü…

Yardımlaşmayı...

Rahmeti ve merhameti; "gerçekleştirmeyi" emretmiştir…

 

***

Kötülüğü…

Çirkinliği..

Fitneyi…

Saygısızlığı, sevgisizliği..

Zulmü…

Despotik fikriyatı,

Irkçılığı…

İnkâr ve asimilasyonu "reddetmiştir."

***

Yüce yaradan…

Yer küresinde mevcut bulunan her canlıyı…

Her varlığı…

Taşı, toprağı…

Havayı "insanoğlu' için, aklına destek olsun diye yaratmıştır…

Hayat rotası, belirlemiştir…

Ki o da; "vahiydir"…

***

İşte…

Fani dünyadan, ebedi dünyaya intikaldeki sınav; "burada"…

Nitekim…

Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu gibi…

Âlimlerin…

Ulemaların, tefsirlerinde ifade ettikleri gibi…

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi; "bir buluşmadır…"

İnsan aklının; vahiyle buluşmasıdır…

***

Çünkü…

Kadir gecesi, "tüm ihtişamını", değerlerini ve anlamını; Kur'an-ı Kerim'den" almaktadır…

Kadir süresinde, Yüce yaradan şöyle buyurur…

Der ki…

"Biz Kur'an-ı Kadir gecesinde indirmeye başladık…

Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin?"

***

Evet..

Kadir gecesinde; tüm melekler teyakkuzdadır…

Rablerinin izniyle…

Yerle gök arasında; "gidip-gelirler.?'…

Vahiyle inerler-çıkarlar…

Hayatın her alanına dair; "mutluluğu, esenliği, güzelliği, hayrı ve bereketi" getirirler…

Günahları siler..

Sevapları kat be kat artırırlar…

***

Allahû Teâlâ!

Bu gecenin feyziyle…

Dileyen kimseyi "hidayete" erdirir…

İman aydınlığını yakalayan insan; "dosdoğru" insan olur…

İyilik yapan, iyilik bulur…

Kötülük yapan, kötülük bulur…

***

Özü itibariyle!

Kendi varlığının farkında olan,

Fani dünyanın "bir sınav"…

Ebedi dünyanın bir "hesap verme" gerçeğinin bilincinde ise!

O insan için…

Kadir gecesi "hayat dilimi" açısından; bir dönüm noktasıdır…

Yeter ki; "idrakinde" olabilsin…

***

Bu hakikat penceresinde…

Atılacak her adım…

Yapılacak her ibadet…

Kur'an-ı Kerimden okunacak her ayet…

Edilecek her dua…

Tövbe etme nokta-i nazarındaki her serzeniş "boşa" gitmeyecektir…

Muhakkak ki, "karşılık" görecektir…

***

Bu da, insan için…

Yeni bir başlangıç…

Yeni bir dönüm noktası…

Yeni bir soluk…

Yeni bir hayat felsefesi demek olacaktır…

Yeter ki, Allah'a iman edelim…

Yeter ki, Allah'ın Resulüne itaat edelim…

Yeter ki, Kur'an-ı Kerim'in rehberliğine biat edelim…

***

Diyeceğim o'dur ki…

Bu gece…

Kaybettiklerimizi bulma gecesidir…

Zihinleri de…

Gönüllerimizi de…

Allah'ın kelamı Kur'an-ı Kerime göre yeniden "inşa etme..."

Onun hayat veren "soluklarıyla" yeniden dirilme gecesidir…

***

Çünkü bu gece…

İmana,

Merhamete,

Adalete,

Hak ve hakkaniyete,

Hukuka sarılma,

Nefsimizi hesaba çekme,

Af ve mağfirette bulunma,

Darda olana koşma, yardım etme,

Büyüklere saygı,

Küçüklere sevgi,

Aile fertlerine sorumluluk arzıyla, Allah'tan yardım dileme gecesidir; bu gece!

***

Bu gece…

Namaz kılmalıyız..

Bilen Kur'an-ı Kerim okumalı…

Tövbe etmeliyiz..

Dua etmeliyiz…

Gönül almalıyız…

İhtiyaç sahiplerine yardım elini uzatmalıyız…

Güzel amellerle; bin aydan hayırlı geçenin feyziyle; "ömrümüzü" zenginleştirmeliyiz…

***

Duamız da şu olmalıdır…

Tüm İslam Âleminin…

Tüm Müslüman kardeşlerimizin "bağışlanması"…

Af ve mağfiret içerisinde…

Huzuru, barışı, kardeşliği ve sağlığı; "yaşaması" temennisiyle…

Kadir geceniz; mübarek olsun!

***

OKUR SORUYOR…

Sizce…

Kemal Bey'in yürüyüşü…

Ankara'dan, İstanbul'a "tabana" kuvvet seyri…

Bir "Adalet" nizamı çıkarır mı?

Hani bir söz var…

Denir ki, "söyleyene değil, söyletene bakın."

Hele ki; "amaç" neye delalet ise?

Kemal Bey'in niyeti!

Adalet'i…

Hukuku…

Eşitliği "yekvücut" halde, ülkeye kazandırmak değil…

Olsaydı, 10 yıl önce yürümesi gerekirdi…

***

Yoksa zülfüyâra dokunuldu…

İşin ucu kendisine dayandı…

Kep düşüp, kel görüneceğini anladığı için…

Daha vahimi…

15 Temmuz darbesinin travması atılmazken..

Dış güçler, "darbeyi" diri tutmaya çaba gösterirken..

Dört koldan, Türkiye abluka altına alınmak istenirken…

***

Bugün..

Darbecilerle..

İktidarı anti-demokratik yollarla devirmek isteyenlerle..

Sandıkta becerilemeyeni,

Gayri meşru zeminde, becermek isteyenlerle..

Terörü destekleyenlerle,

Teröristlerin ağababalarıyla,

Emperyalist güçlerin ittifakıyla; "kol-kola" yürümezdi…

***

Velhasıl!

Kemal Bey…

İşin başında; "ters" istikamette…

Çünkü, Adalet aranacaksa..

Ülkeyi adaleti nizama kavuşturacaksa..

Bunun adresi; İstanbul'a yürümek değil…

Meclise yürümektir..

Parlamento'da bunu "ikmale" getirmektir..

Onun için; "bu işte" ilk gün ifade ettim bir "cacık" çıkmaz!

***

Çünkü…

İşin uçunda; "seçim dışı" aksiyonlar var…

O'na da…

Bu millet artık şerbetli…

İstanbul'da "Gezi ruhuna" artık; kimse prim vermez…

Yoksa bugün; "yüz binler" o yürüyüşte olurdu…

Ama kimse yok…

 


Bu Makale 1309 kere okunmuştur.