REKTÖR GÜL'DEN BEKLENTİLERİMİZ!

 Rektörlük seçimleri…

Sonuçlar…      

Ve yapılan atamalar…

Genel itibariyle artık "tartışma" dışı..

Geride kaldı.

Ki mevzubahis’i "havanda su" dövme olur..

Kimseye fayda getirmez..

Sonucu da değiştirmeyeceği gibi!

Olası reflekste; "ters" teper!

***

Evet..

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül…

Yeni görevi hayırlı uğurlu olsun…

Başarılar...

***

Gül...

Oluşturacağı yönetim..

Üniversite'de "icra" edeceği felsefe.

Yani, Gül'e özgü yönetimsel anlayışa odaklanmak gerekir…

Diyarbakır’a..

Şehrin ahalisine..

Eğitim ve öğretim bekleyen öğrencilerine..

Akademik kadrosuna…

***

Tabiri caizse!

7'isinden, 70'ine kadar…

Sosyal...

Kültürel...

Ticari alanda olduğu gibi..

İlimde ve bilimde, "lehine" olabilecek layıklığı ortaya koymalıdır…

***

Çünkü; hal-i hazırdaki üniversitenin "imajı" yerlerde..

Hele ki, FETÖ denilen "terör örgütünün" oluşturduğu ağ..

Ki ne deniliyor..

Burası, "FETÖ’ nün Kandili.."

Şu an yürütülen çok kapsamlı bir soruşturma var...

8 yıl bir fiil Rektörlük yapan, Ayşegül Jale Saraç…

Yardımcıları; Sabri Eyigün…

Genel Sekreter Mustafa Tuna…

Tutuklu..

***

Nitekim, Üniversite'den tutuklu sayısı 37..

56'sı için de adli kontrol var..

7 kişi için de yakalama kararı…

Ama firar…

28 kişi de sorgulama sonrası, serbest bırakıldı..

Tabi, "idari" tahkikat..

Üniversitenin oluşturduğu "soruşturma komisyonun" yürüttüğü sorgulama..

***

Anlayacağınız!

Birçok yönüyle "enkaz" hali var; Üniversitenin!

Tahribat büyük…

Çünkü "FETÖ" militanı olma, dışında…

Üniversite'deki 8 yıllık dönemin; "işlem ve işlev" sorgusu da olacak.

Personel.. Akademik kadro dışında..

İhaleler..

Akçeli alımlarda "irdeleniyor.."

***

Aldığım bilgiler..

Gelen, notların verdiği neticeye göre..

Önümüzdeki günlerde…

Üniversitede yeni bir; "soruşturma" rüzgarı esecek!..

Yani; "ikinci bir dalga" geliyor..

Kim kime..

Hangi siyasi abiye "nasıl menfaat temin" ettiği..

Yerel yönetimlere "aktarımlar" nasıl yapılmış?

***

Hal böyle iken..

Gül için..

Şunu diyebiliriz; "enkaz" bir üniversite devir aldınız...

Yüküünüz hayli ağır..

İşiniz hayli zor görünüyor.

Zaman ne gösterir bilmem..

Ama bu değildir ki; tüm bu olup bitenlerin "üstesinden" gelinmez diye…

Gelinir…

Yeter ki; "kısır çekişmelerin" ağına düşülmesin…

***

Tabi; kendisinden beklentilerimiz var..

Malum!..

Üniversite…

Doğru işleviyle bulunduğu coğrafyanın "güneşi" gibidir..

Her yönüyle; "aydınlattığı" gibi..

Geleceğin de; "güvence" mekanizmasıdır..

İlim.. Bilim.. Eğitim olduğu kadar..

Sosyal..

Kültürel ve iktisadı; "zenginliği" üretendir..

***

İşte bu minvalde; beklentimiz büyük!…

Gül için…

Kadrosunda kim yer alır..

Kim yer almaz..

Ya da, "dekanlar, genel sekreterler, başhekimler.."

"İsimlerden" çok, icraat ve liyakatleriyle; bizler açısından önem arz eder…

***

Öncelikle!…

Üniversite…

FETÖ…

PKK..

DAEŞ gibi; "örgütsel" oluşum ve yapılardan arındırmalı…

Kamplaşmayı..

İdari ve akademik; "ötekileştiren" anlayışı; "yok" etmelidir…

Cumhurbaşkanın ifadesiyle..

"İnlerine.. İnlerine girilerek temizlenmeli.."

***

Ama!

Sapla samanı...

Yaşla kuruyu karıştırmamak; yakmamak kaydıyla..

Bu ayıklamayla birlikte…

Yönetim felsefesi; "şucu-bucu" diye değil…

Faydalı/faydasız penceresinden ehil ve liyakatli, dinamik kadro teşkil edilmeli!…

İntikamcı olunmamalı…

***

Diyarbekir…

Kendisine has siyasi duruşu kadar..

Yine kendisine has; stratejik bir önemi sahiptir..

Bu noktada..

Yıllar yılıdır; üniversitenin bir türlü "beceremediği.."

Ya da "becermesine" engel oluşturulduğu için…

Kente..

Sosyal-ekonomik, kültürel ve entelektüel yapıda "sunmadığı" katkıyı, artık sunması gerekir.

Şehirlerle "bütünleşmeli.?"

Kapalı kapıları sonuna kadar; açmalı..

Geleni bekletmemeli..

***

Rektör de…

Akademik kadrosu da..

Öğrencisi..

Personeli..

Şehrin ahalisi; yekvücut "milli bir bütünlükle" entegre olmalı…

Ki "kalkınmanın, zenginliğin" lokomotifi olunsun..

Kürt sorunu dahil olmak üzere..

Bölgenin temel ve milli sorunlarına; "üç maymunu" oynamayı bırakmalı..

Tam aksine; "dahil" olup, çözümler "yol haritaları" üretmeli!

***

Özellikle; sanayi işbirliği..

Geçmişteki gibi..

"Körler sağırlar, birbirlerini ağırlar misali" zihniyetten de uzaklaşılmalı.

Yerel ekonomik faaliyetlere "aktif" işbirliği geliştirilmeli.

Girişimci bir üniversite olunmalı..

Ne diyor bir düşünür…

"Başarılı kalkınma süreci bir toplumun değişim bilincine kavuşturmaya dayanır.. Bu da eğitimle olur.."

Eğitimin lokomotifi de Üniversitedir..

Özetle; "yerel bir kaynaşma" şart..

***

 

Hiç kuşkusuz ki..

Bu beklentilere karşılık..

Bizlerin de..

Diyarbekir ahalisinin de..

Siyasetçisinden, iş dünyasına kadar..

Esnafından, işçi ve memuruna kadar..

Aydınından, yazarına kadar…

Herkes lokomotifin birer vagonu olarak, Şehrin mevcudiyetini "omuzlayarak", sorumluluk alması gerekir.

Yani bize de görev düşmektedir…

Yıkıcı değil, yapıcı..

Kötüleyen değil, öven, tanıtan, sahip olunmalı..

***

 

Sonuç itibariyle..

Yeni bir sayfa..

Yeni bir soluk..

Yeni bir süreç diyerek; kolektif bir organizasyonla bütünleşirsek..

Bilinmelidir ki; kazanacak olan Diyarbekir olacağı gibi Türkiye de olacaktır..

Velhasıl; 4 yıllık uzun bir zaman dilimi var önümüzde..

Herşeyin hayırlısıyla..

***

FIRAT KALKANI…

Dönülmez bir yola girdik…

Haydi hayırlısı.. Allah muhafak eylesin…

Evet; Suriye, büyük bir bataklıkta olsa da..

Türkiye'nin bu kara harekatını kaçınılmaz hale getirenler artık düşünsün..

İçteki çatışmalar.. Kanlı katliamlar.. Suriye'yi "kantonlaştıran" etkenler..

Askeri harekatı zorunlu hale getirmişti..

Ve nihayetinde, sorunlu bölgeye dün sabah itibariyle müdahale edildi..

***

Peki, terör biter mi?

İçteki bombalı saldırılar son bulur mu?

Işid.. Ya da PKK.. Veya PYD…

Sanmıyorum…

Lakin, "üst aklın" kullandığı birer proje olmaları münasebetiyle; "varlıklarını" sürdürürler..

Çünkü ipler dış istihbaratların elinde...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor?

Diyor ki..

"Türkiye'ye meydan okuyanlar siz ne olacağınızın hesabını yapın.

Türkiye'ye tehdit unsuru oluşturacak kim varsa bu millet ordusuyla, polisiyle, korucusuyla, milletiyle vardır, var olacaktır"

***

Sonla ekliyor.. Son noktayı koyarak..

"Türkiye'yi bölemeyeceksiniz,

Devletimizi yıkamayacaksınız,

Ezanlarımızı susturamayacaksınız,

Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz,

Bu halka boyunduruk vurduramayacaksınız...

1000 yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz"

***

Aslında.. Vaziyet "bıçak kemiğe" dayandı misali..

Çıkışta.. Sesin gürleşmesi de buna delalettir..

O nedenle; "bu bıçak" bir çok kesimi hayli acıtacak..

Elbette ki.. PKK.. IŞİD.. PYD.. Ve FETÖ..

İçteki diğer; piyonlar aracılığıyla Türkiye üzerinden "kanlı ve şirretli" oyun oynanmaya devam edilecek..

***

Ama şunu da birileri görmeli…

Türkiye eski Türkiye değil..

Oyunlara karşı, "oyun" kurucu refleksle, püskürtebilecek..

Direnç gösteren.. İstikrarı elde bırakmayan bir siyasal akım var, iktidar var..

Bu kararlılık, sürmeli, desteklenmeli..

Bel çıkılmalı..

***

Pek tabi ki, hükümet şu stratejiyi elde bırakmamalı..

Özellikle; "Ortadoğu”nun" bir satranç oyunu olduğuna dair..

Eğer ki..

Yürütülen bu tarihi operasyon sonrasında…

Denilse ki.. Esed kalacak… Sınır da, özerk bir Kürdistan oluşturulacak..

Hele ki, Kerkük-Musul petrolleri de Akdeniz'e açılacak…

Ve son söz de Türkiye'ye "sınırlarına" geri dön…

Tüm bunlara "bizde" evet dersek..

Boyun eğersen; işte o zaman kendi acımızda "Suriye’nin batağına" batmış oluruz demektir..

***

Erdoğan'ın ilk gün ifade ettiği..

Ve ısrarla üzerinde durduğu; "Güvenli bölge" projesi elden bırakılmamalı..

Tüm hamleler; buna kurgulu yapılmalı..

Yoksa!.. Vaziyet hayırlı olmaz..

Sırtımızı sıvazlayanların tarih içerisinde ne kadar "haince" hançer indirdiklerini unutmamalıyız..

FG PLAKALARI..

Araç sahipleri..

Aman ha pür dikkat…

Plakanızdaki harfler "FG" olmasın…

Toplatılıyor..

Hatta adli soruşturma kapsamına alınıyor…

Fetö terör örgütü..

Fetülllah Gülen'in "baş harfleri"…

FG..

Örgüt bunu bilinçli ve şifre içerikli; kullanmış…

***

Doğrusu!..

Çok ama çok merak ediyorum..

Ülke sathında; kaç "FG" başlıklı plaka verilmiş..

Bir de..

Fetö teröristiyle, "alakası" olmayan..

Ama isim ve soyadının baş harfleri "FG" olduğu için plaka alanlar..

Sahi; onlar ne olacak?

Sorgulama kapsamında mıdırlar, plakaları geri alınacak mı?

***

Vaziyet meçhul..

Ama görünen o ki; "FG" harfleri bomba gibi!..

Kimin elinde patlar; bilinmez!..

Dikkat.. Dikkat.. Ne hallere geldik…