‘GÜZEL HAFTA’

Profesyonel liglerde mücadele eden Diyarbakır takımları açısından güzel bir hafta oldu. İki takımımız da kazandı ve alınan galibiyetler önemliydi. 2.Lig Kırmızı Grup’taki Büyükşehir Belediyespor, Pazarspor’u deplasmanda yenerken bir çok ilke imza attı. Açıkçası böyle bir galibiyet bekliyordum. Çünkü takım sezonun ilk 12 haftasında oynadığı oyunun karşılığı olan puanları alamamıştı. Bir patlama olacaktı ve o da son 2 haftada gerçekleşti. Kızılcahamamspor maçını 1-0 kazanırken,takımdaki istek ve arzu yeni bir galibiyetin sinyalini vermişti. Pazar’da alınan 3 puan takımın ligdeki geleceği için de kırılma noktası oldu. Bundan sonra seri yakalayarak daha üst sıralara çıkmak gibi bir hedef olacak. Uzun bir maraton var önümüzde ve kazandıkça ligde çok şey değişecektir.

Nam-ı diğer Yeni Diyarbakırspor olan Diyarbakırspor A.Ş, bize iki ayrı 45 dakika ve aynı zamanda iki ayrı takım izlettirdi. Futbolun skor ne olursa olsun ciddiyet gerektirdiğini, hakemin bitiş düdüğü çalmadan maçın bitmeyeceğini göstermek ve takımdaki eksikleri görmek adına ders dolu oldu. Evet, kazandık ama önemli olan kazanırken hataları görmek ve önlemi almaktır. İlk yarının tartışmasız hakimi Diyarbakırspor A.Ş oldu. Ayağa paslar,organize ataklar,hırs,arzu ve istek,bunun getirdiği 2 gol. Şampiyonluğa oynayan takımın nasıl oynaması gerektiğini gösterdi. İlk yarının özeti buydu. Ya ikinci yarı?. İlk yarıdaki o diri ve etkili takımdan eser yoktu. Sanki o takım gitti başka bir takım geldi. Evet,Kırıkhanspor ligdeki konumuyla eşdeğer tutulmayacak kadar önemli ve iyi takım. Bunu biliyorduk ve açıkçası ben bu maçtan çekiniyordum. Ama o takımın ikinci yarıda iyi oynamasının nedeni kendi kalitesi değil,Diyarbakırspor A.Ş’nin buna imkan yaratmasından kaynaklandı. Diyarbakırspor A.Ş’de bir kere ‘maç bitti’ havası oluştu. İkinci yarıda farkı artırmak ve en azından skoru korumak adına yapılması gerekenler yapılmadı. Bu görüntü ilk yarı sonunda maçı kafa olarak kaybeden rakibi geri getirdi. Cesaretle ataklar yaptılar. Onlar oynadı,bizimkiler seyretti. Maçın kader anı bana göre Serkan’ın kurtardığı ya da Umut’un atamadığı penaltı oldu. Bu gol olsaydı bitime 20 dakika kala zaten oyundan düşmüş olan Diyarbakırspor A.Ş acı sonu görebilirdi. Son 10 dakikada onlar golü buldu,çok şükür ki Diyarbakırspor’lu oyuncular da maçın bitmediğini görerek geri döndü ve 3 puan kazanıldı. Tabi ikinci yarıdaki kötü oyunun ve oyundan düşmenin diğer nedeni de bana göre az da olsa 7 günde 3 maç oynamanın yorgunluğuydu.  Takımın ligdeki hedefini ve kaderini tayin etmek adına ilk yarının son 4 maçı çok önemli. En az 10 puan çıkarırsa şampiyonluğun en büyük adayı olur. Aman bu maçlara dikkat…

Taraftarların hakkını verelim. Muhteşem bir şekilde destek veriyorlar. Tezahürat yaparken,bunun zamanlamasını ve ölçüsünü, coşkusunu çok iyi ayarlıyorlar. Tek kelimeyle statta taraftar varmış diyebiliyoruz. Denizli maçında bir provokatörün yaptığı terbiyesizliğin dışında eski taraftar profilinin değiştiğini görmek çok güzel. Özellikle maratona renk getiren Azrailleri ve yöneticilerini kutluyorum.  Hem takıma sahip çıkıyorlar,hem de rakibe yönelik gereksiz polemik ve bu kente yakışmayan görüntülerden uzak duruyorlar. Maçtan sonra futbolcularla beraber 3’lü çektirmeleri ve Diren Diyarbekir tezahüratları da görülmeye değerdi. Hep böyle yapmaya devam edin.