Görüş Bildir

GÜNEYİN PENCERESİ

Prof. Dr. Sabri EYİGÜN
Prof. Dr. Sabri EYİGÜN

Yeni Bir Kınalı Hasan veya Cübbeli Kurban

Geçtiğimiz haftanın en önemli olayı hiç şüphesiz İstanbul Çağlayan Adliyesi Başsavcısının şehit edilmesiydi. Bu eylemi gerçekleştirenlerin amacı aslında belliydi: seçim öncesi kaos ortamı oluşturup, iktidarın el değiştirmesini sağlamak ve Türkiye’nin sahip olduğu olumlu algıyı değiştirmekti. İstedikleri olsaydı, kredi kuruluşları hemen ülkenin notunu düşürecek, medeni(!) ülkeler de vatandaşlarına Türkiye güvenlik açısından riskli olduğu için buraya gitmemeleri konusunda uyaracaklardı. Dolayısıyla bu eylem kısa sürede oluşan bir şey değil, seçim ortamını kana bulamak isteyenlerin düğmeye bastığı bir eylemdi.
Bunu elde etmenin en kestirme yolu, muhalefete ülkeyi germek için malzeme oluşturmaktan geçtiği biliniyor.  Çünkü Türkiye’de siyaset yapanların yumuşak karnını çok iyi öğrenmişler. Başka ülkelerde ender görülebilecek düzeyde, çatışmadan beslenen bir siyasi bünyemiz var. Biliyorlar ki, siyasetçilerimiz her olayı mutlaka siyasal ideolojileri üzerinden okudukları için toplumu küçük olaylarla bile manipüle edebiliyor, daha da önemlisi var olan kutuplaşmayı derinleştirebiliyorlar. Çünkü kutuplaşma ilkesi ile safları sıklaştırmak, iktidarın yara almasına destek vermek; toplumun ufkunu açacak, refah seviyesini yükseltecek ve sosyal sorunlara çözüm getirecek büyük projelerle toplumu ikna etmekten daha kolaydır. Bundan dolayı, bugün “hükümete zarar versin de ne olursa olsun, seviyesine gelmiş bir muhalefet var ülkemizde.
Verilen istihbarı bilgiler doğruysa, doğrudan Alman, İngiliz ortak yapımı olan bu kanlı planı hazırlayanların siyasetçilerimizi tanıdıkları kadar Anadolu İnsanını tanıyamadıkları anlaşılıyor. Çünkü olaylara samimiyet ve ülke menfaatleri penceresinden bakan Anadolu İnsanı oyuna gelmiyor, her zaman onlara pirim vermiyor. Yaşadığımız son kanlı projeye verilen tepki de bunu gösteriyor. İyi kulların duaları kabul görmüş olmalıdır ki, toplumun sağduyulu tepkisi siyasilere kutuplaşma üzerinden oy devşirme imkânı vermedi.  Tam tersine Berkin Elvan’nin hayatını kaybetmesini bahane ederek adliyeyi basıp Savcı Kiraz’ı katledenler, çatlak sesleri hesaba katmazsak, toplumun ortak tepkisinin terör üzerine odaklanmasına da vesile oldular. Bunların yaptıklarına Berkin Elvan’ın ailesi bile isyan etti. “terör bizi kullanıyor” diye beyanat verdiler.
Gelinen olumlu noktada Adliyedeki terörün dış kaynaklı olmasının anlaşılması yanında, “masum ve adil Savcı” sıfatlarını taşıyan tam bir Anadolu çocuğu olan “cübbeli kurbanın” kimliği de büyük rol oynamıştır. Çünkü onların bildiğinin aksine, şehit Savcının hem Berkin Elvan olayı konusunda duyarlı ve adil birisi olduğu anlaşıldı hem de Türkiye’de her bölgenin ve herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği bir hikâyesinin olduğu öğrenildi. Adil ve tarafsız bir savcı olmasının yanında, Siirtli olup, Mersin’de memur bir babanın tek erkek çocuğu olarak yaşaması, öğrenci iken terzilik yaparak eğitimini tamamlaması bunlardan sadece birkaçıdır.
Şehit Savcının bu özelliklerinin hedeflenen kaosun ters tepmesindeki etkisine baktığımızda, kendisinin, Çanakkale Savaşında vatana kurban verilen Yozgatlı kınalı Hasan’a ne kadar da benzediğini gördük. Sanki bir paratoner gibi şiddet ve kaos şimşeklerine karşı verilmiş bir kurban olduğunu düşündük.  O değil de, başka biri veya başka bir olay olsaydı bu dış kaynaklı plan belki de bu kadar net anlaşılmayacak ve bilmeden teröre pirim verecekti. Anlaşıldığı içindir ki onun şahsında toplumun büyük bir kesimi tarafından teröre karşı alınan ortak tutum, yeni terör eylemleri planlayanların heveslerini kursaklarında bıraktı.
Ayrıca, son yaşanan terör olayı, seçmene Türkiye’de hala en önemli sorunun “istikrar ve huzur” olduğunu bir kez daha gösterdi. Seçmen bu kez de sıkı sıkıya istikrara bağlanacaktır. Bunun için olası küçük oy kaymalarının da artık yaşanması mümkün gözükmüyor.
Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşımızı yazdıktan sonra şu manidar duayı mırıldanır: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazmayı nasıp etmesin!” Biz de tüm yüreğimizle diyoruz ki, ‘Allah bu millete bir daha böyle kurbanlar nasip etmesin”
Ruhun şad olsun sayın Savcım!
www.sabrieyigun.com.tr


Bu Makale 6313 kere okunmuştur.