Görüş Bildir

ANALİZ

DİYARBAKIR KONUŞTU

Öncelikle ifade edelim. DTP belliydi ki; "ara farkla" kazanacak.

AK Parti'de ise "parti" dışında başarı bekleyen de yoktu.

Onun için de sonuçlar "sürpriz" olmadı. Sonuçlar 'Siyasal, Sosyal ve Kültürel" yapımızın bir yansıması.

Bir ölçüde "tercihin" değişmediği.

Ve "Kürt kimliğinin" varlığı ve Kürt sorunun "çözümü" noktasında; "tavır" konulması.

Bunun için de; "oy farkı" ve yüzdelik yüksek çıktı.

Evet. Seçmen "iradesini" sandığa yansıttı.  Yani; ne istediğini "söyledi"!

AK Parti'nin, "TRT Şeş ve Radyo Şeş" gibi açılımlar.

Ve "sosyal destek" organizasyonlarla seçmen üzerinde yaratmak istediği "empati" tutmadı.

Kendi "içyapısında" kaldı. Aslında Diyarbakırlı şunu ifade etti.

"Kimliğimi ve haklarımı tanımadığın sürece, sana güven duymam. Oy da vermem"!

Ki seçimlere katılımın 2004 ila 2007'deki verilere baktığımızda çok daha yüksek.

Bu da; DTP'nin "Kürt kimliğinin" varlığı ve çözümü bu seçimlere bağlı "çağrısına" katılımdı.

Burada; AK Parti ve DTP'nin "seçim aktiviteleriyle" ilgili konuşmak yanlış olur.

Ancak şunu ifade edebilirim, DTP "gönülden" çalıştı.

AK Parti ise; "uçundan" tuttu, "olsa da olur, olmazsa da olur"!

Neyse! Kale düşmedi. DTP bilakis; yeni kaleler edindi.

Hem de AK Parti'den "kaleleri" alarak.

Şöyle ki; Çınar, Kulp, Hani ve Eğil yine Hani'nin Özerkli ve Kuyular Beldesi DTP'nin eline geçti.

Sonuç itibariyle; Diyarbakır DTP'ye "hem ulusal hem de yerel" anlamda 5 yıllık bir kredi daha verdi.

Bakalım; DTP aldığı bu krediyi "Belediyecilik hizmetlerinde" getirisi yüksek bir performansla yerine getirecek mi?

Ulusal düzeyde ise, "Kürt sorunun" çözümünde aktif bir politika sergileyecek mi?

Bekleyip göreceğiz. Seçmen gibi. Varsa bir kredi "hoyratlığı", hesabı sorulur.

Çünkü halkın iradesi "hem yüceltir, hem de küçültür". Bu görmezden gelinmemeli.

Bir de; AK Parti ve kentin diğer katmanları.

Demokratik seçimle gelişen ve halkın iradesiyle seçilen; DTP'li Belediyeleri "içlerine" sindirmeli.

Tabi aynı minvalde; DTP'de "seçim sürecini" ve parti kimliğini bırakıp; "Belediyeciliğin herkesin belediyesi" olduğunu unutmamalı.

Geç saatlerde Osman Baydemir'le konuştum. "Sonuçlar neyi ifade ediyor?" diye.

Şunu söyledi; "Diyarbakır halkı söyleneni söyledi, şimdi söyleneni bizim yerine getirmemiz de sıra".

Evet. Diyarbakır bir seçimi daha geride bıraktı. Siyasal düşünce de "değişim olamaz" dedi.

Herkes bu düşünceye saygı duymalıdır.

Baydemir'i ve diğer seçimi kazanan belediye başkanlarını buradan tebrik ediyor.

Ve Diyarbakır halkına hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.


Bu Makale 7138 kere okunmuştur.