Her şeyin
başı imamdır. İmanı olmayanın öldükten sonra gideceği yer nâr-cehennemdir.
İnanmadığı için öyle muamele görmesi adaletin bir gereğidir.
Yüce Allah
Muminun suresi 1; "Gerçekten Müminler kurtuluşa ermiştir." demesi
imanı olmayıp ve imansız ölenlerin cehennem ateşinden kurtulamayacağını açıkça
ifadesidir.
Bilindiği
üzere dünyada dahi işlenen suçlara göre mahkemeler olup, yargılamalar farklılık
arz eder. Bunlar suçun cinsine göre,sulh, asliye, icra, aile, ceza, ağır ceza,
yargıtay, yüce divan ve anayasa olarak adlandırılabilir. Onun için her mahkeme
her yerde kurulmaz, küçük suçlarla ilgili mahkemeler küçük yerlerde kurulurken aşır
suçlar özel mahkemede ve belli yerlerde kurulur.
Dünya
ahiretin tarlası olduğundan, kişilerinde tövbe etmediği günahlarına göre
cezalar görür. Onun için insanlar küçük günahların cezasını dünyada, büyük
günahların cezasını da büyük mahkemede yanı ahirette görür. Onun için imanı
olan işlemiş olduğu tüm günahlar, küfür (inkara)a göre küçük günahlar sayılır.
Ancak ehli
imanın işlemiş olduğu günahlar da kendi içinde büyük ve küçüklere ayrılır.
Makul bir tövbe etmediği müddetçe cezasını; dünyada, kabir hayatında, berzah
aleminde, mahşerde,veya cehennemde çeker.
Ebu sa'id
Ibni Sinan el-Hudri(ra) : "Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu: "Kim kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten
çıkacaktır."
Kafirler
ise inkar yolunu seçtiklerinden en büyük günahı işlemişlerdir. Tövbe edilmeyen
böyle büyük bir suçun cezası dünya da verilmez ahirete bırakılır. Çünkü hem suç
büyük hemde davacı sayısı çoktu, böyle büyük bir suçun cezası ancak ebedi olan
bir hayatta verilmelidir ki o da ahirettir.
Kur'anını
bir çok yerinde, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hadislerinde en
önemli konu İman dır. Peygamberliğin ilk tebliği dahi Şehadet kelimesi olan
"Eşhedu enla ilahe illelleh ve eşhedu enne muhammeden resulullah"
yanı "Ben Allah tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sallallahu aleyhi
ve sellem) onun resulu olduğuna şehadet ederim."
Dinimiz
İslam bu kadar önem verdiği İman; olayı içi boş bir kelimeden mi ibarettir?
yada kişinin gücüne göre yapması gerekenlerle içi doldurulmuş bir gerçek mı? Bu
konuyu izah eden sayısız kitap, dergi, makale, vaiz ve sohbetler vardır, deha
geniş ve detaylı bilgi edinmek isteyenleri bunlara havle edip kısaca İmanın
gereği de salih amel olduğu gerçeğidir.
Kısaca iman
esaslarına baktığımızda; Allah'a iman en başta gelir, Her şeyi yoktan var eden,
her yerde hazır ve nazır olan, her şeyi gören, her şeyden haberdar olan hakimi
mutlak, ebed ve ezel olan, yaptıklarımız ve ya yapmasını aklımızdan
geçirdiğimiz her şeyden haberdar olan Allah, bizi gördüğünü ve yaptıklarımızı
kayıt altına alan melekleri olduğunu, nasıl bir hayat yaşayacağımızı belirten
kitapları gönderdiğini bu kitapları peygamberler vasıtası ile bize
anlatıldığını, başı boş olmadığımızı, gücümüz nispetinde uymamız gerektiğini,
günü geldiğinde öldüğümüzde ahiret gününde hesaba çekileceğimizi neticede ya
mükafat olarak cenneti yada ceza olarak cehenneme gireceğinize aynen yakın
inanmaktır.
Maalesef
günümüzde iman konusunda sıkıntılar var onun için amelde düzgünlük yoktur.
İnkarcı
için yukarıda yazdığımız gibi sorgusuz sualsiz ebedi cehenneme girip ebedi
orada kalacağı Kur'an bize haber vermektedir. İkinci kısım olan Ehl-i imana
gelince onu da üç kısma ayıra biliriz.
1- İmanı
olup ameli olmayan ve tövbesiz ölenler; Onlar sorguya çekilir, meleklerin kayıt
ettikleri günahları kitap haline getirilerek sol eline verilir ve okumasını
varsa itirazını yapmasını ister. Yapılan itirazlara karşılık cevaplar verilir,
gerekli görüldüğünde kişinin eli, kulağı, ayağı, tüm vücudu, bastığı toprak vb.
şahitlik ettikten sonra suçu kesinleşir ve; Kılmadığı namazları, tutmadığı
orucu, vermediği zekatı... Kısaca üzerine vacip olup ta yapmadığı tüm
ibadetlerini cehennemde yerine getirir. Üzerinde kul hakkı varsa onların da
yerine cehennem azabını görür. Bu dünyada yapması gerekenleri yapmadığı için,
yapmaması gerekenleri yaptığı için suçun cinsine göre milyonlarca yıl cehennem
de azap görecegidir.
Cehennem
azabı ile dünya hapishanelerini karıştırmayalım. Orada yatma, yemek, dinlenme,
ziyaretçi, hastahaneye gitme, arkadaşlar la konuşma dertleşme...vb. yok artarak
devam eden azap var. Gardiyanlar da Allah 'in melekleri ve görevlerini eksiksiz
ve tap yaparlar.
2- Günah
işlediği halde ömrünün sonunda tövbe ile vefat edenler. Allah dilerse Af veya
ceza verir. Ancak Af olması büyük bir ihtimal.
3- Gücü
nispetinde ibadet edip hatalarına karşı da tövbe edenler. Allah 'in rahmeti ile
direkt cennete girerler. Dünya da iken kullanmadıkları özgürlük hakkını cennete
ebedî kullanırlar. Artık özgürdürler hem de hiç bir sınırlama yok tur ve bu hal
ebedidir.
DUA VE
SELAMLARLA
Bu Makale 2176 kere okunmuştur.