BİR HAK OLARAK ZEKAT

Zekat; muhtaç Müslümanların, dinen zengin sayılan Müslümanların malları üzerindeki hakkıdır. Sosyal dayanışmanın en güzel örneği, fakir ve zengin arasındaki muhabbet ve sevgi bağıdır. Kur'anda namazla seksen ayetten fazla beraber anıldığı, İslamın beş temel esaslarından biridir de. Namaz insanı Allah'a yakınlaştırıp ahlakımızı güzelleştirirken, zekat da mala karşı olan sevgimizi azaltıp,yarımlaşma ve dayanışma duygularımızın gelişmesine vesile olur.

Kur'an ve hadis kitaplarında çokça bahsi geçen, Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin ve onun sahabesinin hayatında büyük bir önem kazanan zekatın maalesef günümüzde önemi azalmış, Müslümanın hayatında fazla yer bulmamaya başlamıştır. Yani dinen zengin sayılanların zekatı vermemeleri, veya vermemek için binlerce bahane bulmaları, fakir ve muhtaç kişilerin ümitlerini kırmıştır.

Zenginler adeta Karun gibi olmuşlardır. el kassa suresi:78 ayet; Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi." demiştir. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).

Cemaat, dernek ve diğer grupların toplamış oldukları zekatlar da, işin sosyal yönü düşünülmeden, komşu ve akraba ilişkilerini bitirme noktasına getirmiştir.Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem;“Akrabalık bağını koparan (cezasını çekmeden) cennete giremez” (Buhari, Edeb, 11)

Yüce Allah nisa suresi 36 ayet: "Allah'a kulluk edin, O'na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altında bulunan kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip övünenleri elbette sevmez."

Muhtaçların dinen zengin sayılan Müslümanlar üzerindeki hakkı olan zekat aynı zamanda Kur'an-ı Kerimde geçen 8 sınıf insanın hakkıdır. Bunlar; fakirler, miskinler, zekat toplama memuru, yeni müslüman olmuşlar, kölelikten kurtulacak kimseler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır.

Allah'ın kelamı kur'an ve Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem sözlerinde, zekatını bil hakkı ile vermeyenlerin nasıl cezalandırılacakları detaylı biçimde anlatılmıştır.

Tevbe suresi 34.“Altın ve gümüşü biriktirip de onları Allah yolunda harcamayanlar var ya; işte onları pek acıklı bir azapla müjdele! O gün Cehennem ateşinde bunların üzeri kızdırılır ve bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanır. Ve onlara şöyle denilir: İşte bu, kendiniz için biriktirdiğinizdir. Tadın bakalım biriktirmiş olduğunuzu.”

Ben müslümanım deyip, dinen zengin sayıldığı halde zekat vermeyenler varya;

- وعَن ابن عُمَر رَضِيَ اللَّه عنْهَما ، قال : قال رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « أُمِرْتُ أَن أُقاتِلَ النَّاسَ حتى يشهدوا أَن لا إِلهَ إِلاَّ اللَّه وأَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللَّهِ ، ويُقِيمُوا الصَّلاةَ ، وَيُؤْتُوا الزَّكاةَ ، فَإِذا فَعَلوا ذلكَ ، عَصَمُوا مِنِّي دِمَاءَهُمْ وأَمْوَالَهم إِلاَّ بحَقِّ الإِْسلامِ وحِسابُهُمْ عَلى اللَّهِ » مُتفقٌ عليه .

İbni Ömer(ra) rivayetle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

"Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'ın, Allah'ın elçisi olduğuna şehadet edinceye, namazı kılıp zekatı verinceya kadar insanlarla savaşmam bana emrolundu. Bunları yaparlarsa, canlarını, mallarını benden korumuş olurlar. Gerçek durumlarının hesabını görmek ise Allah'a kalmıştır."(uhari, iman17, 28, Slat 28, Zekat 1, İtisam 2, 28; Müslüi, İman 33-36. ebu davud...)

Zekat verme durumunda isek, cimrilik emeyelim, fani dünyanın cazibesine kapılmayalım, Muhtaç olanların hakkı olan zekatımızı verelim.

DUA VE SELAMLARLA