Dünya Ve Ahiret hayatı

İslamiyet; Dünya ve ahiret hayatımızı ilgilendiren bir yaşam biçimidir.

      İmanla başlayıp Salih amel ile devam eden din, kişiye, saadeti daireyni yani dünya ve ahiret saadetini sağlar.

     Dinin ana prensibi aşırıya gitmeden dünya ve ahiret dengesi üzerine kurulmuş olmasıdır.

     Kasas suresi 77 ayet;

    "Allah'ın sana verdiği şeylerden ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez. (diy meal)

    Bozgunculuk olmaması için devleti idare eden, yönetimdeki iktidarlar, mahiyetindeki lerin dünyaları için gösterdikleri çabanın aynısını ahiretleri için de göstermeleri gerekir.

     Vatandaşa imkanlar sunulurken dünya ve ahiret dengesini önem vermelidir.

      Devlet toplumun saadeti ve huzuru için dünya ve ahiret dengesini gözetir, adil olursa, toplum mutlu ve huzurlu olur, o zaman düzen ve Asayiş Berkemal olur.

     Dünyası için ahiretini terk etmek, kişinin ölümden sonraki hayatını Cehennem olmasına vesile olur.  Yine ahireti için helal dairede ki dünyasını terk eden de hayatı zindana dönüşebilir.

      Behlül dane bir mecliste eline 99luk tesbihni alır, yere Bırakır ve cemaate dönerek;

    "Hey cemaat bana bakınız" der, tesbihatını gösterir. Önce tesbihatının İmamesinden tutar belli bir noktaya kadar kaldırır, arka tarafı yerde kalır. Sonra tekrar tesbihatını yere bırakır arka tarafından kaldırır aynı seviyeye getirin, imamesi yerde kalır. Tekrar tesbihatını yere bırakın bu sefer ortasından tutar, yine aynı seviyeye getirir, bu sefer her iki tarafta kalkar. Cemaate döner; "ben size ne anlatmak istedim" herkes susar, birisi "sadece tesbihatın önce imamesini  sonra arka tarafını,sonra ortasını kaldırdın bir şey anlamadık" der. Bunun üzerine Behlül;

   "Sadece dünyaya tutarsanız  bu İmame gibi onu kaldırırsınız ama ahiretimiz yerde kalır. Şayet sadece ahireti tutarsanız dünyanız yerde kalır. Ancak ikisini de dengeli tutarsanız aynı seviyede hem dünyanın hem ahiretiniz kalkar dünya ve ahirette mutlu olursunuz der.

       Dünya ve ahiret hayatımızı dengede tutmak Müslümanın ferasetinden dir.

     Allah'ın verdiği dünya nimetlerinden Helal dairede en iyi biçimde faydalanma yoluna gidilirken ahiret yurdu için, üzerimize vacip olanları yerine getirmeye özen gösterilmelidir.

      Maalesef günümüz islam coğrafyasında yaşayan birçok Müslüman bu dengeye dikkat etmemekte aşırıya gitmektedir.

Çoğu sefer Dünyası için ahiretini feda etme yolunu seçmektedir. Olması gereken dünyamız ve ahiretimiz arasında dengeyi sağlamak, tercih olduğunda ahiret tercih edilmelidir.

       Din; zevk ve keyfe helal dairesinde kafi gelmektedir. Geçici ve de imtihan yeri olduğundan, dünyanın tamamı için din feda edilemez.

    Siyaset bizleri öyle kör etmiş ki dinen haram sayılan (zina faiz içki kumar ve benzeri şeyleri) Kanuni düzenleme yapmayan, okullarda okuyan, kışlada asker olan, devlet dairesinde veya özel sektörde çalışan, milyonlarca akıl bağlı ve üzerine namaz farz olan insanların ikindi akşam namazlarını (bazen tüm vakitleri) Özgür biçimde kılmalarına imkan sağlayacak düzenleme yapmayan iktidar Partisi'ni, sorgulama, sorma gereği dahi duymamaktadır.

    Devletin, köprü. Havalimanı, hastane, milli gelirdeki artış ve benzeri dünyevi yatırımları iktidardaki hükümetin artısı olarak kaydedilirken, bunun yanında ahiret yurdu için hiç denecek kadar (yasal düzenleme) bir şey yapmaması bizler için veya o partilere oy verenler için bir önem arz etmemektedir.

     Dinen geçerli olmayan bir nikah, ne kadar da yasal olsa dinen meşru değildir. iktidara bir yasal düzenleme ile böyle gayri meşru bir uygulamanın düzeltmesini talep etmeyenler, idam istemek, kana susamak, adam öldürmekten zevk almak bun çirkin ve vahşi duygularına, dini değerleri kullanmaları çirkin ve iğrenç tır.

   Din, hayat nizamıdır, dünya ve ahiretimizin tüm alanlarını kapsar.  Dünyamıza önem verdiğimiz gibi, ahiretimize de önem vermeliyiz.

     Bizi idare edenlerden de dünya hayatımızın güzellikleri için istklerimizin aynısını ahiret için de talep etmeliyiz.

    Dua ve selamlarla.