Faiz


      Faiz veya Riba, toplumun huzurunu bozan, insanlar arasındaki yardımlaşma duygusunu ortadan kaldıran, sömürü düzenin en önemli gelir kaynağı vahşi kapitalizmin en vahşi çarkıdır.

      Bedene yerleşen kanser mikrobu gibi toplumda yer bulup kabul gören faiz, toplumun değer yargılarını zaman içinde yok eder.

      Faizin amiral gemisi olan bankalar, sömürü düzeninin aracı kuruluşlarıdır.

      Maalesef bir televizyon kanalında bu seneki Ocak-Mayıs dönemi banka karlarının %50 üstü olması vahametin bir örneğidir.

      Günümüzde bankaların faizden bu kadar yüksek kar elde etmesi iktidardaki hükumetin buna çare bulmaması çok ama çok düşünülmesi gereken konu olmalıdır.

Bir vampir gibi ülkemizi sömüren bankalar ve faiz'e, devletin seyirci kalması, söylemler söyleyip, eylemler yapmaması ayrı bir sıkıntıdır.

Yine dindar olan kesim, dernek, kurum ve kuruluşların bu sömürü düzenine, Allah'ın haram saydığı faize karşı icra makamı olan hükumete uyarıcı ve ikaz edici telkinlerde bulunmaması ayrı bir vahamitir.

        Eski bir Gen. Kur. Baş. "Eylem veya olaylara bakarım kim fazla kar elde etmişse ona bakarım." Darbe girişimi, feto ile mücadele galiba en fazla bankalar ve faiz ile uğraşanlar kazanmıştır.

         Günümüzde bir çok şirketin iş yapmamaları, işsizliğin gün geçtikçe artması, zarar eden ve kapanan nice işletmelerin yanında bankaların bu yüksek karı düşündürücü olanıdır.

        Bizler sabah akşam feto derken "Atı alan çoktan Üsküdar'ı geçtiği"dir. Oysa Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem:

        "Faiz mahvedici yedi günahtan biridir." (ebu davud, tirmizi)

        "İnsanlar öyle bir devre ulaşacak ki, o zamanda faiz yemeyen kalmayacak. Öyle ki (doğrudan) yemeyene buharı (veya tozu) ulaşacak." (ebu davud)

        Bu tehlikeyi görüp, milletin malı ve ahiretini tehlikeye sokan bu baş belası faize karşı, milli seferbelik ruhu ile, 15 Temüz da darbeye karşı dik durduğumuz gibi durursak başarılı olacağımızdan eminimdir.

       Ancak sivil toplum kuruluşlarının bu konuya eğilmemeleri, önem vermemeleri, yeterli mücadele yapmamaları meydan faizcilere bırakmış durumdadır.

       İşin bir başka vehim boyutu da maaşların bankalar aracılığı ile verilmesi, ihalelerde banka teminatının istenmesi, kredi kartlarına tanınan ayrıcalıklar da devletin faizden yana tavır aldığıdır.

       En azından; konut, taşıt, vb. ihtiyaçlar için devletin halkına faizsiz alternatif sunmaması devletin faize verdiği desteğin bir başka kanıtıdır.

      Sivri sineklerle uğraşıp bataklığı kurutmamak, hiç bir zaman başarılı olmadığı gibi, halkının tamamına yakınını haram yemesine, faize bulaşmasına seyirci kalan bir hükumetin iç hain ve dış düşmanı bitiremeyeceğini de bilinmesi gerekir.

       Rıba yani faiz kebair günahlardan dır. Dinimiz kesinlikle yasaklar, kim, kimler ve hangi iktidar tarafından uygun görülürse görülsün bu gerçeği değiştirmez.

       Günümüzde dinin siyasete alet edilme dişinde toplumda fazla yer bulmaması, din ve toplum için en büyük tehlike olan faiz i meşru görecek bir hal almıştır.

      Rıba'nın luğat anlamı ziyade demektir. Din deyiminde bir karşılık olmaksızın akidler arasında ziyade bir miktar şart koşmaktır. (o. nasuhi bilmen)

       Riba, akit yapıldığı zaman şeriat ölçüsüne göre eşit olmayan veya eşitlikleri bilinmeyen veya ivazlardan birisi veya her ikisi hazır olmayan ribevi şeylerin üzerine yapılan akittir.

      Riba'nın haram olduğu, hem Kur'anı kerimde, hemde ehadisi Nebeviye ile sabittir. (şaf. ilm. h. güvenç)

       Birisi "hocam faiz oranları ile ticari kar payı aynı o zaman faiz haram olmaz" diye bir soru sormuştu, her ne kadar haram olduğunu anlatım sa da "dinimizin akıl dini olduğunu, insanları sıkmamamız gerektiğini, namaz kıldığını hatta sağcı olduğunu" söyleyerek tüm dini delilleri inkar edip haramı helal yapma noktasına geldi.

      Bakara suresi 275- 276 ayetler;

       "Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kiösenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Alışveriş de faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vaz geçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah onu af eder.) Kim tekrar(faize) dönerse, işte onlar cehennemliktir. Orada da ebedi kalacaklardır."

     "Allah, faiz malını mahveder, sadakaların ise artırır (bereketlendirir). Allah, hiçbir günahkar nankörü sevmez."

     Kendini Müslüman kabul eden kimseler, Kur'an ve hadisi kendilerine rehber edinirler. Kişi veya partilerin peşinde gitmezler, onların belirlediği gündemi değil Allah'ın helal ve haramı kendilerine gündem kabul ederler.

     DUA VE SELAMLARLA.