İslam âleminde en fazla sıkıntılı olan ve de önemi kavranamayan konuların başında İman esasları gelir. İmanın şartlarını bilmekten daha ziyade, mana ve mahiyetini kavrama, idrak etmek hayatının merkezine oturtmaktan söz ediyorum.
Elhamdülillah Müslüman’ım” deyip, İslam’ın emirlerini
yerine getirmeyen, İbadetleri
yapıp, günah işleyenlin sayısı hiç de az
değildir.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve selemin Mekke
dönemi(13 yıldır) imanı esaslar ön planda idi, yine Mekke de inen sure ve
içindeki ayetlerin büyük çoğunluğu imanı konulardır. Yani insanların kalplerine önce iman
yerleştirilmeye çalışılmış, akabinde Salih amel etmesi emir edilmiştir.
“Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.” (1)İ “İnanıp; iyi işler yapanları
da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan
cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu
(tatlı) bir gölgeye koyarız” (2)
İman nedir ve nasıl olmalıdır? İman; Allah’ın varlığına,
birliğine ondan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammet (sav) in Onun kulu ve
elçisi olduğuna yürekten inanmak (tasdik) ve dil ile söylemektir (ikrar)
Bir hocam, “İbadet edeceğin zaman; Cennetin kokusunu,
günah işleyeceğin zaman Cehennemin sıcaklığını his etmek” olarak tarif ederdi.
Hz Ali, “İbadet
edeceğin zaman Allah’ı görüyor gibi ibadet et, sen onu görmezsen O seni
görüyor” “ imanın bir başka tarifidir.
Özellikle batılılaşma hareketi ile birlikte imanı esaslar
zayıfladığını gören Bedi-ü zzamman: “ Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun
için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, gövdenin içine
girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki, cemiyetin bünyesi buna
dayanamaz. Çünkü düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını
dost zanneder. Cemiyetin basiret gözü böyle körleşirse, iman kalesi
tehlikededir.” (3)
Ve “Bana, 'sen, şuna buna niçin sataştın?' diyorlar.
Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor.
İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanı
kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona
çarpmış, ne ehemmiyeti var. O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir
kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler... Ben cemiyetin iman
selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası ne Cehennem
korkusu var”: (4)
İman; Allah’a, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlere,
Ahret gününe ve kadere iman olarak altı şartı vardır.
İman esaslarını içine sindiren ve hayatının merkezine
yerleştiren birisi, yapacağı her işte;
Allah’ın onu gördüğünü, meleklerin yaptıklarını kayıt ettiğini ve ahrette hesap
sorulacağı düşüncesi ile daha dikkatli davranır. Allah’ın rızasını kazanmaya
çalışır. Kişileri, fikirleri, düşünceleri, çıkarları, siyasi … değil Allah’ın
rızasına uygun hareket etmeye özen gösterir. Taklidi değil tahkiki iman onun
düsturu olur. “Rablerinin âyetlerine inananlar; Rablerine ortak tanımayanlar;
Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak
yapanlar.”(5) Dua ve selamlarla.
1-Müminun 1
2- Nisa / 57.
3- Tarihçeyi hayat. Isparta hayatı.
4- Tarihçeyi hayat, Isparta hayatı.
5- Mu’minun / 58-60.
Bu Makale 1100 kere okunmuştur.