ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ

Allah'in onunla yemin ettiği paha biçilmez ve geri getirilemez ve en önemli olan şey zamandır. Beş parmağınız bir olmadığı gibi tüm zaman dilimleri de bir değildir.

Kişinin hayatında, toplumun yapısında, devletin varlığında saat, gün, hafta, ay ve yılların ayrı bir önemi vardır. İslam dininde de zaman dilimleri de farklılık arz eder.

Peygamberimiz sallallhu aleyhi ve sellem: "Recep Allah'ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, 1/423) Zayıf da olsa bu hadisin varlığı bu ayların diğer aylardan farklı olduğudur.

Üç Aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının ilkine 28 Mart 2017 heyecanla ve iştiyakla idrak edeceğiz.

İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)

Regaib, Mirac, Berat Kandilleri ile Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı gibi Müslümanlar için tövbe etmenin, affın, manevi arınmanın ve kendini yenilemenin habercisi olan mübarek gün ve gecelerdir.

   Bu mübarek üç ayların ilk kandili regaib kandili ki o da Recep ayının ilk Perşembesidir.

Regaib, arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir.

   Bazı rivayetler göre bu geceye melekler tarafından Regaib isminin verildiğidir.

    Kelime manasına uygun biçimde Allah'in rızasını talep etmemiz için, kibu gecede:

  Kur’ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli.

Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli.

   Kaza, nafile namazlar kılınmalı.

   Gündüzünde oruç tutmalı.

  Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı.

  Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli.

   Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.

   Mü’minlerle helalleşilmeli, Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.

  Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.

Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmelidir.

O gece ile ilgili âyetler, hadîsleri okumalı tefekkür edilmelidir.

Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmali.

Vefat etmiş yakınlarımıza dua edilmelidir.

Hayattaki, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri kullanmalı.

Belki bir dahaki kandile ömrümüz yetmeyebilir, ona göre davranmalı ve ibadet etmeliyiz.

   Heppinizin kandiliniz kutlar ve bir dua yi sizinle paylaşmak istiyorum;

Enes b. Malik ( r.a. )'dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber sallallhu aleyhi ve sellem şöyle derdi: "Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259

DUA VE SELAMLARLA.