24 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE DİYARBAKIR

Biliyorsunuz 24 Haziranda erken genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için start

verildi.

Hangi parti istedi bu seçimi kimin işine yarar, Bahçeli ne dedi, K.K ne dedi

vesaire konulara hiçi değinmeyeceğiz.

Konuya doğrudan girelim ki şehir olarak ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilelim

ve ona göre tedbirlerimizi alalım.

Aylardır yazıyoruz Diyarbakır’daki siyasi Troykayı…

Yani ilimize çökmüş nefessiz bırakmış, her türlü siyasi numara hile hurda ile Ak

Partiyi eritmiş bir çıkar şebekesinden bahsediyoruz.

Bu seçimde yine sahnede bu ekip. Şimdiden algı operasyonları ve

dezenformasyon ile istediklerini yapma peşindeler.

Aslında Ticaret Odası Seçimlerindeki hezimeti bile neredeyse başarı diye

yutturacaklar.

Halk onlara ve uzantılarına dur dedi.

O seçimlerde aday olanlar hiçbir partiyi temsil etmeyen tüm partileri içinde

barındıran bir koalisyon idi.

Ticaret Odası Seçimleri aslında Troykaya Dur! Haykırışıydı.

Bunlar durmaz önümüzdeki seçimlerde aday adayları üzerinden projeler üretip

Cumhurbaşkanımıza yalan söylemeye devam edecekler mi göreceğiz.

Ancak işlerin hiçte Troykanın yukarıya yansıttığı gibi iyi gitmediği aşikar.

Aday belirleme sürecinde Troyka ayak oyunları ile listeleri dizayn etmeye

kalkışırsa yaşanacak hezimet Ticaret Odası Seçimlerinkiyle aynı olur.

Ancak burada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti için bir

oyun dahi oldukça değerli olduğu bu dönemde hata yapma lüksü yok.

Seçim Süreçlerinde şimdiye kadar yaşananlar şöyle idi.

Aday adayları müracaatlarını yapıp temayül yoklaması için yollara dökülürdü.

Sonuçta eş dost tanıdık derken teşkilatlardan aday olanlar ya da eş çocuk ve

yakınları yüksek oylarla teveccühe mazhar olurlardı.

Sen bana, ben sana hesabı ile aralarında bölüşürlerdi.

İşin Ankara ayağında ise Troykamızın kapılarında aday adayları yatarlardı.

Merkezden gelen anketörler önceden bilinir bilindik bazı kişiler aranarak

emirleri beklenirdi.

Her seçimden önce oraya buraya para kaptırdım diyen bir sürü adamlar çıkar

kandırıldım deyip ortalıkta gezinir dururdu.

Listeler açıklandığında gerçekten de hayretler içinde kalırdı herkes.

Diyarbakır’da oturan veya oturmayan eski kurtlar, akbabalar, yavru şahinler,

gezgin kuşlar, sülükler, sürüngenler ve yaban keçileri bildiğiniz kim varsa endam

ederlerdi.

Tabi bunlarda Troyka ya da bağlantılı grupların etkisiyle üşüşürlerdi tepemize.

Sonuç 7 haziran 2015 te %17 ile bir milletvekili, 1 kasımda ise %22 ile iki…

Peki Troyka olmadan ve direkt Cumhurbaşkanımızı ilgilendiren referandum

sonucu ne? %33…

Yani oy için bu kadar tasvire, teşbihe ve algısal şişirilmiş Troyka etkisine gerek

yokmuş yani tabiri caiz ise Fosmuş…

Referandumu hatırlayın!

Kendi başına referandum bürosu açan gönüllü bazı kişilere bile algı operasyonu

yapılmış kendilerine rakip olur diye bırakmadık iftira kalmamıştı.

Bu seçim başka.

Emin olun bu seçimde yanlış yapanın, yukarıya yanlış bilgi verenin kellesi gider

ve de gitmelidir.

Troykada hile dolan bitmez çünkü onların sermayesi budur.

Bununla beslenirler çünkü.

Şimdi bu Troyka ikinci sürümlerini piyasaya sürerken bir çift lafımızda hemen

her seçimde aday dayı olan gruba olacak..

Hükümet Kadın Filmini izlemişsinizdir. Orada sürekli yağmur duasına çıkan bir

ekip vardı.

İlimizde de aynı Kılıç Kalkan ekibi ya da yağmur duası ekibi gibi her seçime

atlayan belli yüzler vardır.

Bir gün Cehenneme gidecekler için seçim yapacağız dense hemen bende

adayım deyip ortaya atlayacak bunlar..

Yahu kardeşim bir iki üç denersin olmadı yerinde otur.

Belediye seçimleri oluyor ortaya atlıyorsunuz, il başkanı seçilecek ha keza,

milletvekilliğini saymıyorum bile..

Ayıptır günahtır verdiğiniz efora yazık.

Yok mu başka işiniz gücünüz tek derdiniz bir yere seçilmek mi yani…

Kendinizi ispat edeceğiniz başka alanlar yokmu?

Bir kitap yazın mesela, ya da yardım derneklerinde görev alın.

İş kurun istihdam yaratın, maaş verin bu millete vergi verin mesela.

Yok illa ki vekil olacağım diyorsanız; hakkın, adaletin, doğruluğun, dürüstlüğün

vekili olarak örnek birer insan olmaya çalışın der isek, haddimizi aşmış olur

muyuz?

Gizli mahfillerde uzaktan kumandalı korumalı zübükzadeler var biliyorsunuz.

Fazilet sahibi insanlarla hareket eden ancak siyasi emelleri ve çıkarları için şov

yapan bu tipleri unutmuş değiliz elbet.

Son kelam bu seçimlere en az 200 kişi Ak Partiye aday adayı olarak başvuracak

gibi görünüyor.

Kim layık kim değil genel merkezin vereceği karar elbet.

Ancak bu sefer yapılacak bir hata kökten kaybettirir.

İsteyen istediği gibi yukarıya yalan yanlış raporlar ve bilgiler verebilir.

Ama baştan takke düşer kel görünür ise o baş orda duramaz bu da böyle

biline….

Devamı gelecek…