HİÇBİR ŞEY... HER ŞEY...

Sultan Selahaddin Kudüs kuşatmasının sonunda şehri teslim etmesi için Tapınak şövalyesi olan Elian ile buluşur.

Elian sorar; bu şehir senin için ne ifade ediyor? Selahaddin bakar ve cevap verir;

Hiçbirşey…

Sırtını döner ve iki adım atar, Elian'a geri döner ve cevaplar; Herşey…

Selahaddin Müslümanların lideri kürt bir komutandı.

Ondan önce de kudüsü fetheden İslam halifesi büyük kahraman Hz. Ömer idi.

Onun döneminden sonra uzun yıllar bu mübarek belde Müslümanların elinden çıkmıştır.

Ancak kudüs onların elinde diye islam gerilememiş fetihler bitmemiş aksine İslam dini dünyaya yayılmıştır. Ta ki Sellahadin Kudüsü tekrar alana dek.

Sellahadin’den sonra Kudüs birkaç kez tekrar el değiştirmiş nihai sonuçta Osmanlı devleti hakimiyetine girmiştir.

Kudüs Sellahaddinin dediği gibi herşeydir.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Kudüs'ü ziyaret eden ilk Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez; Mescid-i Aksa'da Cuma namazı kıldırıp hutbede Müslümanlara seslenerek “Sizler ve gönülleri sizinle beraber olanlar Beyt-i Makdis'in kanatları altındasınız.

Siz hak üzeresiniz Allah'ın yardımı gelinceye kadar nöbetinizde, cihadınızda ve Mescid-i Aksa'yı koruma hususunda sabredin!

Yüce Allah diğer mescitlere nasip etmediği bir şerefi bu mescide vermiştir" demişti… Mehmet Görmez’de tıpkı Sellahadin gibi bir kürttür.

Çünkü; bugüne kadar medeniyetlerin hakimiyet savaşlarında bir sembol olmuştur.

Müslümanların olduğu kadar hıristiyan dünyası için de kutsal bir beldedir.

Hz İsa’nın doğduğu, Peygamber olduğu ve çarmıha gerildiği yerdir.

Müslümanların ilk kıblesi ve Peygamberimizin miraca çıktığı mübarek beldedir.

Hz. Zekeriya, Hz. Meryem, Hz. Yahya tümü bu belde de yaşamıştır.

Evangelist yani Yahudisever hıristiyanlar hariç tüm hıristiyan mezhepleri Kudüsün hiçbir dinin başkenti olmasını kabul etmezler.

Kudüs maalesef Filistin işgalinin sembolü olsa da aslında değeri bulunduğu Filistin ülkesinden daha fazla.

Kudüs olmasa kimsenin İsrail zulmüne diyecek bir şeyi yok aslında.

Çoğu müslüman için Kudüsün taşlarının kıymeti oradaki müslümanların canından daha değerli emin olun.

İnsan odaklı değil mekan odaklı bir iman ve cihad kavramı var maalesef.

Alın Kudüs sizin olsun, Filistinden vazgeçin denilir ise çoğu müslüman ülke tamam deyip kabul edecek durumda.

Buradaki ikilem şu; Kudüs mü önemli? Müslümanların imanı mı?

Şam’ da “Sabah namazına gelmeyen bir Müslüman gencin Kudüsün fethi için yaptığı çağrıya cevap veren Selahaddin; sabah namazına gelmeden Kudüs’ü alamazsınız demiş, Kudüs’ten önce iman noktasına vurgu yapmıştır..

Kuran’da Cihad ın geçtiği 60 tane ayet var.

Bu ayetlerin bulunduğu sureler çoğunlukla “Ali İmran ve Bakara” sureleridir. Yani Hz İsa ve Yahudilerle ilgili olan sureler.

Cihad o dönemin Musevi ve İsevi müminlerine de emir olunmuştur.

Ayetlerde düşmanın silahı ile silahlanın mealinde açık hükümler varken İsrail askerine açık hedef olup kuş gibi avlanmak Kuranın hangi ayetinde geçer.

Teknoloji ve askeri strateji en az iman kadar önemlidir.

O zaman da Rabbin olan ALLAH söz ettiğim 60 adet ayet-i kerimede örnekler sunmuştur.

Hangisi senin durumuna uygunsa ona göre hareket etmelisin ki zafere ulaşasınız.

Selahaddinin kahramanlığında İman kadar sahip olduğu strateji taktik bilimi de önemlidir.

Allah u Ekber deyip kendinizi patlatıp canınızı alacağınıza sahip olduğunuz teknoloji ile düşmanınızın canını alın.

Suçsuz yere insan katli günah ve haramdır. Ancak savunmanız gereken bir yurdunuz var ise ve saldırı altında ise aynı ile cevap vermek farzdır.

Uhud savaşındaki tepe, Yesribin etrefında açılan hendek, Bedirde kuyu başlarının tutulması bu stratejinin açık uygulama biçimleri değil mi?

Kudüs gayrimüslimlerin elinde olduğunda İslam gerilemediği gibi, Müslümanların elinde olduğunda da asr ı saadet yaşanmamıştır. Kudüs daha önce de tamamıyla haçlıların veya Yahudilerin eline geçmişti. Bu İslam dininin kaybı değil Müslümanların iman zafiyetinden kaynaklanan bir cezadır. Bir gencin imanı Kudüs kadar önemli ve kutsaldır.

Tevbe Suresi 24. Ayetinde belirtildiği gibi…

Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin.

Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.

İman noktasında islam alemi yeniden tövbe etmeli ve Rabbine geri dönmelidir.

Müslümanlar bunu yaptığında yılgınlığa, mutsuzluğa, ümitsizliğe kapılmamalıdır.

Bu manada Kudüs, İslam dininin büyüklüğü ve ahiret yaşantısı yanında da Hiçbirşeydir…

DİYARBAKIR SÖZ