CHP NEDEN HALA VAR?

Ayakta durmanın çeşitli yolları vardır ve varlığını devam ettirmenin çeşitli metotları…

Ya nefretten ve korkudan beslenirsiniz ya da sevgi ve cazibeden…

Sevilmek ve cazibedar olmak için bir nedeniniz olmalı.

Halkı mutlu etmek, memnun etmek, halkın ihtiyaçlarına cevap vermek, halka hizmet etmek sevilerek ayakta durmanıza sebep olur.

Eğer bu tür özellikleriniz yoksa nefret ve korku politikasını güder ve onunla ayakta durursunuz.

Mesela yaşam “tarzına müdahele” diyerek belli bir çevreyi korkutarak kendinize çekersiniz.

Tek “adam hegemonyası” diyerek yine korku ile bir taraf oluşturabilirsiniz.

CHP’nin ayakta durma politikası da korku ve nefret politikasıdır. Yani Ak Parti korkusunu yayma ve Ak Parti nefretini aşılama.

CHP’nin tabanına bakarsanız ortak bir dünya görüşü, ortak bir vizyon göremezsiniz. Milletvekilleri bile her biri başka bir telden çalıyor. Onları birleştiren nokta ise Ak Parti ve Erdoğan korkusudur. İşte böyle bir partinin muhalefet olması bile büyük bir başarıdır.

CHP, kullanım süresi geçmiş, eskimiş, gelecek için bir şey vaat etmekten uzaklaşmış bir partidir.

Onun altı oku bile, bir önceki yüzyılda kalmış, bugün için bir şey ifade etmeyen bir ilkeler silsilesidir.

Zaten altı ok da dönemin moda ideolojilerinden alınmadır. Bir orijinalliği ve bu topraklara bir aidiyeti yoktur.

Mesela devletçilik, 19. Yüzyılın sosyalizminden; halkçılık, komünizmden; laiklik, inkılapçılık ve milliyetçilik Fransa’dan alınmadır.

Ayrıca bu ilkeler de olduğu gibi uygulanmadı bizde. Mesela laiklik bizde İslam düşmanlığı olarak, inkılapçılık tarihin bütün birikimlerini yok ederek ve bu topraklara ait olan her şeyi değiştirerek kendisini gösterdi

Bunların da miadı doldu. Sosyalizm ve komünizm yıkıldı. Laiklik anlam kaymasına uğradı. Milliyetçiliğin yerini ülke menfaatleri aldı. İnkılapçılık artık eskidi. Yani zaten Kemalizm ve CHP’nin altı okunun bir karşılığı kalmadı. Bunları ayakta tutan altı okundan çok Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığıdır.

Bu altı okun eskidiğinin CHP de farkında. Onun için altı oka çok göndermeler de yok. Altı ok üzerinden bir siyaset geliştirmek yerine, AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı üzerinden bir siyaset geliştirmeyi tercih ediyorlar. Bu da demek oluyor ki CHP ideolojik ve fikri zeminini kaybetmiş durumdadır.

CHP ve REFERANDUM

CHP döneminde hiç referandum yapılmamıştır. Mesela CHP’nin parti tüzüğünde bulunan laiklik, inkılapçılık, devletçilik, halkçılık, milliyetçilik ve cumhuriyetçilik ilkeleri 1937’de anayasaya eklendiği zaman herhangi bir referandum yapılmadı. Yani CHP kendi tüzüğünü anayasallaştırdığı zaman, kimseye sormadı. Tevhid-i tedrisat, harf inkılabı, kıyafet inkılabı, halifeliğin kaldırılması ve daha birçok hayati öneme sahip inkılaplar yapıldığında halka sormak bir yana devlet ve yargı zoruyla halka kabul ettirildi. CHP’nin ilk yıllarında partili cumhurbaşkanı vardı sonra kaldırdılar. Ne partili cumhurbaşkanlığını halka sordular ne de partisiz cumhurbaşkanını…

Şimdi ise her şey halka soruluyor. Cumhurbaşkanı partili mi olsun partisiz mi? HSYK üyeleri kaç kişiden oluşsun? Seçilme yaşı kaç olsun? Anayasadaki şu kelime kalsın mı çıksın mı? Şu kelimeyi ekleyelim mi?

Gibi birçok konu halka soruluyor. Aylarca izahları yapılıyor. Mitingler düzenleniyor. Tartışmaya açılıyor.  Ama CHP zihniyetine göre bu bir diktatörlük, halka sormadan yaptıkları inkılaplar ve anayasa değişiklikleri ise demokrasi…

Şükürler olsun ki bunları fark edebilen bir halkımız var. Gerektiği zaman gereken cevabı vermesini bilen “çoban” larımız var. Beklemesini bilen ama gerektiği zaman ölmeye hazır olan bir milletimiz var. Bunlar olduktan sonra CHP olsa da zarar veremez.