TRUMP’IN ORTA DOĞU GEZİSİ

Trump, ilk yurt dışı gezisini Suudi Arabistan’a yaptı.

Hem ziyaret hem ticaret değerinde bir geziydi. 380 milyar dolarlık bir silah anlaşması yaptı.

Bu anlaşmadan sonra kral ve ailesi, Trump ile birlikte kılıç dansı yaptılar. Kral gayet mutlu görünüyordu ve tabi ki Trump da…

Trump’ın mutlu görünmesi gayet normal. Çünkü ülkesi adına iyi bir ticaret yaptı. Peki kral ve ailesi neden bu kadar mutlular?

Kendi silahlarını kendileri üretemedikleri için, aldıkları silahların mermilerini bile ithal etmeye muhtaç oldukları için, her an uydu üzerinden çalıştırılamaz duruma getirilebilir silahlarla kendilerini güçlü sandıkları için… İşte bunlar için sevinçten kılıç dansı yapıyorlar! Allah akıl fikir versin diyelim.

Türk medyası genellikle işin dansına; Melania’nın, Trump’ın elini tutmayışına; Suudilerin, Ivanka Trump’a hayran hayran bakışlarına takıldı.

Tamam da bunlar silah yahu silah. Suudiler, bu kadar silahı çöl avına çıkmak için almadı herhalde. Bu silahlar insan öldürmek içindir.

Suudiler hangi insanları öldürmek için bu kadar silah aldı acaba?

ABD, Suudilere bu kadar silah satarak ne yapmaya çalışıyor?

Bu soruların cevabı aslında Trump’ın açıklamalarında var. Trump hem Suudi Arabistan’da hem de İsrail’de ortak bir düşmana vurgu yaptı. O düşman da İran.

İran, Şiiliği kullanarak hem Yemen’de hem Suriye’de hem de Irak’ta bir güç haline geldi. ABD, bu Şii hilalini kıracak güç olarak Arabistan’ı görüyor. Artık eskisi gibi Amerika bölgeye doğrudan asker göndermiyor. Çünkü hem Afganistan’da hem Irak da ABD ordusu başarılı olamadı. Bunun yerine bölgeyi silahlandırma yolunu seçti. Bu da oldukça kârlı bir iş. Hem silah satacak hem de doğrudan kendisi savaşmayacak.

ABD’nin hem İran’a karşı hem de DAEŞ’e karşı  bölgeyi silahlandırmak istediği, Trump’ın ifadelerinden de anlaşılıyor. Bakın Trump bu gezisi sırasında “Müslüman ülkeler, teröre karşı mücadeleye öncülük etmeli. Ortadoğulu milletler, kendilerinin yerine Amerikan gücünün düşmanlarını ezmesini bekleyemez.” demiş. Yani “taşın altına siz de elinizi koyun ey millet! Hep Amerika mı sizi koruyacak” diyor ama biz biliyoruz ki bu düşmanları üretenler de onların kendisi. Orta Doğu ülkelerini bir korumaya muhtaç hale getirenler de onlar. Suudilere silah veren ABD olduğunu biliyoruz. Peki DAEŞ’e silah verenler kimler? Terör grupları kumdan mermi yapamaz herhalde. Onların da Suudiler gibi bir silahlı abileri olmalı!

Trump, İran’a karşı sert bir üslup kullandı. Üstelik seçimden sonra Ruhani’yi tebrik etmedi. Dostları olan İsrail ve Suudileri memnun etmek için…

 Yabancı basında da geçtiği gibi İsrail’de tartışmalı hiçbir konuya değinemedi. İsrail-Filistin barışı için hiçbir çözüm söylemedi. Hatta İsrail’de çok ezik bir görüntü verdi. Ağlama duvarına giden ilk ABD başkanı oldu. “Trump reis” imajı yok oldu gitti.

Bu gezi, ABD’nin yeni döneminde İran-Araplar-İsrail üçgeninin şifrelerini ortaya koymuş oldu. İsrail ve Arapların yanında, İran’a karşı sert bir siyaset izlenecek. Çok da değişen bir şey olmayacak.