“YAPTIRIMLARLA TÜRKİYE’YE GERİ ADIM ATTIRAMAZSINIZ..!”

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği gibi bir önceki yazımızın başlığı; “DOSDOĞRU OLMAK EMRİ, KESİN BİR HÜKÜMDÜR” ifadesi idi..

Bu ifade çok derin ve çok kapsamlı; bir kavrama sahiptir..

Zira bu ifadenin muhtevası ve yazımıza konu ettiklerimiz inandığımız ve bağlı bulunduğumuz yüce Kur’an-ı Azim Şan’ın bazı ayetleri paralelinde, ele alınmıştı..

Hulasa olarak neticelenmiş bir ifade tarzıdır.

Elbette ki toplumun her kesimine hitap eder bu.

Yalnız İslam dünyasına münhasır değil….

Tüm insanlığa yönelik bir uyarıcı emirdir..

Ki tüm insanlığın şahsında Efendimiz (S.A.V)’e hitaben "inzal" edilmiş ayetlerdir....

Bu alanda kaleme aldığımız tüm yazıların nerdeyse hemen hemen hepsi "aynı manevi" duyguları taşımaktadır.

Toplumumuza hitaptır…

Kendimize hitaben nefsimize yönelik uyarı olarak algılamak gerekir.

Bugünkü yazımızdaki başlık olarak kullandığımız ifade ise muhterem Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a aittir.

ABD’ye karşı kullandığı bir ifadedir…

Zaten Başkan Erdoğan’ın karakterinde, yaradılış fıtratında gerçekçilik vardır.

Küfre karşı dimdik ayakta durma vardır…

Direniş ve diriliş vardır.

İnanıyoruz ki hiçbir zaman "Haçlılara ve Siyonistlere" inanmayacaktır..

Onların "istek ve arzuları" paralelinde, "devlet başkanı" olmayacaktır…

Başkan Erdoğan Türkiye’nin "reisi" olmakla beraber tüm İslam dünyasının da "reisi" durumundadır.

İmanıyla, inancıyla, dürüstlüğüyle….

Gençliğinden şimdiye kadar taşıdığı misyonunu hep "aksiyona" çeviren bir devlet büyüğüdür...

Bu itibarla her zaman halk onu lider olarak seçmiştir.

Hem de salt çoğunlukla…

***

Hiç kuşkusuz ki…

ABD, İsrail ve diğer haçlılar Erdoğan'ı bir türlü içlerine sindiremiyorlar…

Çünkü, onların emir-komuta zincirinde hareket etmiyor..

Gerçek bir lider..

İmanıyla..

Şuuruyla..

Taşıdığı misyonun, ilkeleriyle hareket ediyor..

Günlerdir konuşuluyor…

Ajan-casus olarak bilinen, FETÖ/PKK ile ilişkileri ortaya çıkan ABD'li rahip Brunson, Türkiye'de yaptığı kirli ve gizli işlerden dolayı yakalanmış, mahkeme kararıyla tutuklanmıştı.

Mahkeme kararı ne ise…

Türk hakimleri tamamıyla bağımsız, objektif karar veren bir yargılama usulünün mensuplarıdır.

Hiçbir zaman yanlış yapmazlar.

Hak etmiştir ki içerdedir…

Geçtiğimiz hafta Brunson şartlı olarak serbest bırakıldı..

Ev sahbinde ve yurtdışı yasağı var..

Ama ABD lideri, inanmamış bir lider olmakla beraber ikide bir Türkiye’ye baskı yapmak istiyor..

Ve diyor ki; “Rahip Brunson’u bırakın…”

Hatta ilaveten “Türkiye bu inanç adamından ne istiyor?”pişkinliği içerisinde tavır takınıyor..

Hurafelerle dopdolu batıl bir Hıristiyanlık dinine mensup bir inanç adamı ise…

Sormak lazım; niye ajanlık yapıyor?

Niye casusluk töhmetinden kendini kurtaramıyor?…

Çünkü birfil işin içinde..

Öyle inanıyoruz ki ABD çok sıkışmış durumda...

Onun için Başkan Recep Tayyip Erdoğan diyor ki…

“Yaptırımlarla Türkiye’ye geri adım attıramazsınız.

ABD bu tavrını değiştirmezse, Türkiye gibi güçlü bir ortağı kaybedeceğini unutmamalı.

Karara saygı duymaları gerekir.

Bize geri adım attıramazsınız.

Eğer siz böyle yanlış yaparsanız, uluslar arası tahkime gideriz…”

***

Sayın Başkan Erdoğan, yerden göğe kadar haklıdır.

“ABD, nerde ise artık çağdaş medeni bir dünyada olduğunu unutuyor.”

İslam dünyasına karşı, özellikle Türkiye’ye karşı nerdeyse "yol kesen eşkıya" gibi terör yağdırma gayreti içerisindedir…

Teröristlerin yapamadıklarını adeta ABD yapıyor?

Ama kendini de suret-i haktan gösteriyor.

Demokrasiden, hukuktan, çağdaşlıktan, medeniyetten dem vuruyor.

Hani diyorlar ya;

Sağ yapıyor sol gösteriyor, bukalemun gibi renk değiştiriyor.

Siz kimi kandırıyorsunuz?

İslam dünyasını temsil eden dünya çapında bir lider vardır karşınızda…

O da Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Bakınız, Erdoğan ne diyor;

“Brunson’u hiçbir zaman pazarlık konusu yapmadık.

Yargı Brunson hakkında hastalığını göz önüne alarak iyi niyetle ev hapsi vermiş.

Karara saygı durmak yerine Türkiye’ye yaptırım öngören teklifte bulunuyorlar.

Neymiş?
Kredi kuruluşlarının Türkiye’ye kredi vermesinin önünü kapatacaklarmış.

O kredi kuruluşlarıyla mı geldik biz buralara?

Bu yaptırımlarla Türkiye’ye geri adım attıramazsınız.

Biz göbeğimizden Amerika’ya bağlı değiliz...

Şimdi bizi bir yerden daha tehdit etmeye başladılar.

Neymiş?

F-35’leri vermeyebilirlermiş...

Vermezseniz, uluslar arası tahkime gideriz dedik.

İş o noktaya gelirse, onun da alternatifleri var...”

* * *

Evet, sevgili dostlar.

İşte dik duran ve imanıyla mevkini dolduran bir devlet büyüğü.

Türkiye, bu hususta çok şanslı…

Bu dünyaya ve ABD’ye seslenişi Zambiya’dan yapmıştır.

Bundandır ki Bediüzzaman Hazretleri diyor ki;

“İman, hem nurdur, hem kuvvettir.

Hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir.

İman, insanı insan eder.

Belki insanı sultan eder.

Küfür ise insanı esfelis-safiline, cehennemin dibine kadar yuvarlar…

En derin saygı ve sevgilerimle…

Mehmet Ali ALTINDAĞ