ARAKAN ESARETİ ÜZERİNE DÜNYANIN ZULMÜ! (III)

 

Evet, sevgili okurlar.

“ARAKAN ESARETİ ÜZERİNE DÜNYANIN ZULMÜ” başlıklı yazı serimiz bugün de devam ediyor.

Gerçekten gerek yazının başlığı olsun, gerek içeriği olsun, siz değerli okurlarımızın birçok yönüyle dikkatini çekmiştir..

Ki sitemizi tıklayan takriben 60 bin okur var.

Hiç kuşkusuz ki…

Myanmar olsun, Arakan olsun, Filistin olsun, Cezayir olsun, Afganistan olsun, her neresi olursa olsun.

Dünyanın en ücra köşesine kadar yayılan bir ümmetin varlığı söz konusudur.

Bu ümmete yapılan mezalim, tarih boyu unutulmamış ve bundan sonra da unutulmayacaktır.

Bu küfür sistemlerinin edepsizliği; tek hedefe odaklıdır.

O da, İslam düşmanlığıdır.

Rantiyecilik olsun, ırkçılık olsun, kültür emperyalizmi ciheti olsun…

Her ne olursa olsun, her zaman ifade ettiğimiz gibi ortak payda; İslam düşmanlığıdır.

Ve dolayısıyla İslam’ı temsil eden ümmetin bireyleridir ve aileleridir.

Tabi bugüne kadar bu düşmanlık tümüyle kendini açığa vermemiştir…

Gizliden gizliye yoğrulan hamurun içinde zehirli bir bölücü ırkçılık mayası atılmıştır.

Ki bugün, ekşime ve tam teşekküllü maya tutmamış gibi görünüyorsa da, zaman zaman "istenilen" hedefe ulaşılmıştır…

Ama bundan sonra sanmıyorum ki; "meydan" bulsunlar, istedikleri gibi; "at koşturabilsinler."

Çünkü halk uyanmıştır…

Ortadoğu milletlerinin ve Türkiye’nin hep birlikte ümit kaynağı durumuna gelen Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın etrafında kenetlenmektedir.

Nitekim "düşmanın" da bugün odak noktası, Erdoğan'dır…

Ona saldırıyorlar.

Tuzak kuruyorlar.

Yeni yeni yetmeleri figüran olarak, kullanıp tuzak, hazırlıyorlar.

İşte bu gerçekler, Erdoğan'ın da, Milletin de gözünden kaçmamaktadır.

Zira “Su uyur, düşman uyumaz…”

İşte bu hakikatin ışığında yola çıkarsak, haçlı, Siyonist, müşrik, Budist ve masonik kafalar müştereken ve müteselsilen aynı yolu takip, İslam'a karşı düşmanca davranıyorlar.

Karşılarında, ümmeti temsilen o yolun başında duran Erdoğan’ı gördükleri içindir ki, hep hedeflerindedir...

Nitekim Erdoğan’ın BM toplantısında defalarca “Dünya 5’ten büyüktür” sloganını dile getirmesi, onların kalbi derinliklerinde düğümlenmiş, sökülüp atılamayacak bir ukde haline gelmiştir.

Gece uyuyorlarsa da Erdoğan’ı sayıklıyorlar.

Zira Erdoğan’ı çok iyi biliyorlar.

Onların adeta korkulu rüyası olmuştur.

Onlar ve aba ecdatları, yüce İslam dinine karşı hep teyakkuzdadır.

Erdoğan da yüce İslam dininin yetkili bir savunucusu olarak, bu teyakkuzlarına karşı dik duruşuyla elbette ki rahatsız ediyor.

Bu gizli münafık tıynetli düşman, kendi sonunu gördüğü içindir ki, Erdoğan gelmesin diye zırhtan duvar örüyorlar.

Ne yaparlarsa yapsınlar.

Erdoğan geliyor, hem de büyük ordularıyla beraber geliyor.

Sultan Alparslan’ın ruhuyla yaşayarak geliyor Erdoğan.

Bu itibarla dünya neyi besliyorsa beslesin, neleri düşünüyorsa düşünsün, Erdoğan’ı yolundan alıkoyamazlar.

Yolunu kesemezler.

Onu boşa çıkaramazlar.

* * *

Erdoğan dün Ankara’da AK Parti İl Başkanları toplantısına katıldı.

Uzun uzadıya bir konuşma yaptı…

Çok önemli mesajlar verdi.

Özellikle de uyarılarda bulundu.

Her zaman burada ifade ettiğimiz gibi; gerek dış dünyadaki bize ve İslam dünyasına diş bileyenler olsun, gerek içteki piyon medya dâhil olmak üzere muhalefetin zigzaglı politikaları olsun, Erdoğan’ın varlığını içlerine sindiremiyorlar.

Allah-ü Teâla başta olmak üzere hiç unutmayalım ki; Erdoğan’ın savunucusu millettir.

Millet, kesinlikle Erdoğan’ın yanındadır…

Etrafına örülen zırhlı duvar gibi; dimdik ayaktadır.

Ancak şunu da belirtmeden geçemiyoruz.

Zaten kendileri de hemen hemen her toplantıda bunu dile getiriyor, ifade ediyor.

Dün de “Bize hesabi değil, hasbi olanlar lazım” dedi.

İşte bu noktada her zaman ifade ettiğimiz gibi parti içerisinde ranta dayalı, yamuk anlayışların varlığı unutulmamalıdır.

Çok iyi teşhis koymak lazım…

Ve süratle onları partiden uzaklaştırmak gerekir.

En azından, hiç yapmasa bile “otur oturduğun yerde” misaliyle topluma karşı herhangi bir aktiflik vermesin, çalışma stilini biraz ıskartaya çevirip, kenara çekmesi lazım.

Yoksa tahribat çok büyük olur.

Korkarız ki bir gün gelir telafisi mümkün olmayan bazı sonuçları doğurur…

Ki parti yakın gelecek seçimlerde yenik düşebilme tehlikesiyle de karşı karşıya kalabilir.

Zaten Erdoğan da bunu hissetmiş ki dile getiriyor.

***

Bilindiği gibi…

Söz Gazetemizin yazarı ve Genel Koordinatörü Ömer Büyüktimur'un "Kalemin Dili" köşesinde dün yayımlanan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine yönelik, “ASFALT İHALESİNDEKİ PLAN!” başlıklı yazısı, tüm kamuoyuna birçok gerçeği okutmaktadır…

Elbette ki devletin zirvesinde bulunan Sayın Erdoğan’a da bir şeyleri ima etmiş durumdadır diye düşünüyoruz.

Büyüktimur’un eline sağlık, diline sağlık demekten başka bir diyeceğimiz yok.

Güneydoğunun nabzını tutmuş…

Diyarbakır’ımızdaki olup bitenlerin nabzını tutmuş Sayın Büyüktimur…

Aynı zamanda birçok okurumuzun da teveccühünü kazanmıştır.

Her ne kadar birileri tarafından benimsenmemişse de tabii ki dikkat çekicidir.

Büyüktimur, Büyükşehir Belediyesine dair şöyle bir yazı yazmıştır;

“Asfalt ihalesine dair; "hikâyenin!" gelişim evresi...

Yani ihale sürecinde dönen dolaplara dair…

Konuşulanlar şöyle…

Asfaltlama işi için…

İlk önce; 400 milyon liralık bir keşif hazırlanıyor…

Kentteki tüm asfaltlama işi için…

İhale "davetiye" usulü yapılmak isteniliyor…

Ki davetiye de çıkarılıyor…

Belli firmalara çağrılıyor…

Yani, "adrese" teslim bir plandan söz ediliyor…”

***

Evet, sevgili okurlar.

Sayın Büyüktimur’un Büyükşehir Belediyesiyle alakalı endişeleri yerli yerindedir.

Size de aktırdık…

Ki siz değerli okurlarımızda olup-bitene vakıf olsun, dikkatini çeksin.

Az ve öz yazmışsa da…

Bize göre daha detayıyla yazılmış olsaydı, çok büyük skandalları ortaya çıkaracaktı.

Aslında Sayın Cumhurbaşkanının inceden inceye düşündüklerinin bir mana ifadesini de dile getirmektedir...

Zaten Erdoğan bu hususta zaman zaman endişelerini dile getiriyor…

İnşallah bundan sonra, bugüne kadar bölgede ve Diyarbakır’ımızda, herkese kendini parti genel merkezine çok yakın gösterenlerin üzerine giderek, "partiye yönelik" tahribatlarına dur diyecektir.

Başta eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanları Mehdi Eker ve Faruk Çelik dönemlerinde yapılan yolsuzluk, usulsüzlük yarışını görmesi lazım…

Ümit ediyoruz ki görüyordur.

Bakanlıktaki uygulamalara da el koymuş durumda.

Hele hele HDP’den kalan Belediyeler…

Özellikle Diyarbakır’ın Büyükşehir Belediye Başkanvekilinin halka karşı beslediği tavır…

Sayın Büyüktimur’un da, Belediye'deki işleyişe ilişkin kaleme aldığı “İhale skandalı” her şeyi okutuyor ve paylaşıyor.

En derin saygı ve sevgilerimle…