ARTIK ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUNLAR!

Evet, sevgili okurlarımız.

Yeni Türkiye’nin gündemi bir hayli yoğun…

Güncel olaylar birbirini takip ediyor..

Tabiri caizse, ardı arkası kesilmiyor.

İşte Adnan Oktar..

Yazılı medyanın sürmanşetlerinden ve görsel medyanın da ekranlarından düşmüyor.

Çarşaf, çarşaf, boy boy..

31 suçlama ile kamuoyunu adeta derinden düşündürüyor.

Yargı tarafından 235 gözaltı kararı alındı.

Basılan villalar…

Operasyonda Oktar’a ait TV kanalındaki program nedeniyle “Kedicikler” olarak anılan çok sayıda kadın da gözaltına alındı.

Adnan Oktar’ın yıllardan beri ne kadar tehlikeli bir insan olduğunu bilmeyen yok…

Ki nursuz yüz hatlarından kendini ele veriyor.

Kur’an ayetlerini kendi istek ve arzuları paralelinde ve İsrail’in de hoşuna gidecek kadar batıl fikirlerle yorumlayan bir kişi…

İsrail adına elinden geleni arkasına koymuyordu.

O kadar haindiyki hep İslamla oynuyordu….

Baksanıza, basılan yerler ortaya çıkanlar, ele geçirilen uzun namlulu silahlar ve daha neler neler…

Tabii bunlar bize göre yıllardan beri işlene gelen kirli bir şebekenin yapılanmasıdır…

Ama bir türlü siyaset üzerine gidemiyordu.

Ebette ki bunun yaptığı deccaliyet aktifliğine karşı İslam’ın ve Müslüman dünyasının beklediği bir Mehdi olması lazımdı…

Bir Hz. İsa’nın gelişi lazımdı.

Ama öyle bir oldu ki, Başkan Recep Tayyip Erdoğan tepesine bindi…

Ve kahramanca bir adım attı.

Tabir-i caizse bu menfur deccalın oyunu, Hz. Mehdi’nin çıkışıyla alt üst oldu…

Bize göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı çağımızın Mehdi’si olarak görebiliriz..

İnanabiliriz de.

Zira büyük bir izan ve ferasetle böylesine dışa bağlı ajanları tespit ediyorsa ve üstelerinden gelebiyorsa buna hiç diyeceğimiz yoktur.

Tek kelimeyle mehdi-i zaman diyebiliriz.

Yani siyasetimizin Mehdisi diyebiliriz...

Çünkü yanlış, riyakarlığa dayalı dayatmalar ve İslam dışı oyunları "bir bir bertaraf" ediyor..

Onları deşifre ediyor…

Maskelerini düşürüyor..

Adnan Oktar ve yıllardır sergilediği tutum, İslam'a ve Müslümanlara karşı pervasızca hareketleri, hiçbir şekilde kabul edilemezdi?

Nihayet, Erdoğan neşteri attı...

Bundan dolayı Başkanımızı tebrik ediyoruz.

Sevgili okurlar...

Adnan Oktar’ı bir kaç satırla yazmak, ya da bir köşe yazısıyla yetinmek mümkün değil…

Gece-gündüz yazsak..

Gün değil, haftalar, hatta aylar yıllar bile yetmez…

Çünkü çok kirli bir "tarihe" sahip olduğu gibi pisliklerinin bini bir para…

Ne sayfalar, ne kalemlerin mürekepleri yetmez..

Tek kelimeyle özetlemek gerekirse "İsrail’in güvendiği ve beklediği, onların namı hesabına çalışıp, İslam dünyasından çıkan bir Yahudi deccalından başka bir şey değildir…"

Ülkenin en sıcak gündem başlıklarından biri bu…

* * *

Peki, ikinci gündem maddesi..

Hiç kuşkusuz ki; "NATO" zirvesi...

Son üç günden beri NATO zirvesinden yansıyan görüntüler ve buradan gelen beyanlar…

Pür dikkat çekici…

Hele hele Erdoğan’ın hem ABD Başkanı Donald Trump’a karşı hem de Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron’a karşı ve hem de NATO Genel sekreterine karşı ortaya koyduğu tavır ve vücüt dili…

Rahat, öz güvene sahip, bir tutum sergilemesi, takdire yaşandı..

Kameralara yansıyan görüntü…

Hiç bir şekilde hafızalardan silinemez...

Çünkü, artık Türkiye kem kümlerle değil, secdeye giden bir baş olarak dimdik ayaktadır…

Başı dik, alnı açık bir Devlet Başkanı var…

Türkiye’nin ve İslam dünyasının bir gururu…

Bu bir şeref ve haysiyetin uyanışına delalettir.

***

Üçüncü sıcak gündem ise; yeni kabine..

Erdoğan, yeni kabineyi anlatırken “Ellerini taşın altına koydular” diyor.

Yani kabine mensupları çok ağır şartlar içinde "bu görevi kabul" ettiler…

Başkan Erdoğan'ın özellikle, "özel bankalara faiz ve döviz mesajı" apayrı bir ümit vericiydi..

Tarihsel bir gelişmenin; ilk adımı idi..

Türkiye’nin ekonomisini yeniden canlandırıp, ter-û taze alın teriyle kazanılan bir ekonomiyi yaratmayı hedefliyor…

Faizle değil, üretimle gelişip-büyümek!…

Nitekim Başkan Erdoğan Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs dönüşünde gazetecilere yeni dönemde ekonomideki beklentilerini şöyle anlattı…

Tabi ki müjdelerini de sıralayarak, aktardı…

“FAİZ DÜŞECEK”

“Birileri bu işi tırmandırmaya çalışsa da bunun (döviz ve faizin) düştüğünü göreceksiniz.

Hazine ve Maliye Bakanımız elbette ne gerekiyorsa yapacaklardır.

Birçok enstrümanlarımız var.

Ben eminim, sadece devlet bankalarımız değil, özel bankalarımız da gerektiğinde taşın altına elini koyacaklardır ve koymalıdırlar.”

Erdoğan, bu anlatıma daha önemli konu ilave ederek;

“Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Berat Albayrak Bey’in finans sektörü ile pratik ve teorikte geçmişi var, deneyimli bir gencimizdir” dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin aydınlık geleceğinden çok emin...

Elbette ki gerçekleri gören, gerçeklere karşı gözünü kapamayan ilahi bir nur'a sahiptir…

Ne kadar bazı yarasa gözlüler, onun hakikat gözlerini kamaştırmaya kalkıyorsa da, nafiledir…

Çünkü, O'nun O nurlu bakışını, Allah’ın kudretinden başka hiçbir güç engelleyemez…

En derin saygı ve sevgilerimle.