BÜROKRASİ’DE METAL YORGUNLUĞU!

Evet, sevgili okurlar.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

O sorulardan en dikkat çekici olanı da, "bürokrasideki metal yorgunluğuna" vurgu yapması oldu…

Ki bu beyanı, kamuoyunun hayli dikkatini çekmiştir..

Gazatecilerin Erdoğan'a sorusu...

“AK Parti Genel Başkanı olarak, teşkilattaki metal yorgunluğu gerekçesiyle bazı değişiklikler yaptınız. Bürokraside de adım atmayı düşünüyor musunuz?”

Sayın Erdoğan 657 Devlet Memurları kanununu işaret ederek, bu soruya şöyle cevap veriyor;

“Bürokrasiye dediğiniz türden bir çekidüzen verebilmek, 657 ile bağlantılı.

Bu 657 var olduğu sürece, siz bürokraside arzu edilen türden köklü düzenlemeler yapamazsınız.

Sadece birini bir yerden alır, başka bir yere koyabilirsiniz.

Gerçek manada bir düzenleme, 657’nin tepeden tırnağa değiştirilmesiyle mümkün olabilir.

O da Anayasa değişikliği yapabilecek güçte olmakla mümkündür.

Temenni ederim ki parlamentoda Anayasa değişikliğini yapacak güce sahip oluruz, bu yönde gerekli adımları atabiliriz.”

Cumhurbaşkanımız, daha ne desin?

***

Demek ki devletin de hükümetlerin de milletin de elini kolunu bağlayan; "bayatlamış, yorulmuş, yorgunluk yatağına girmiş bir düzenin, bir sistemin yasaları artık nerdeyse fonksiyonunu yitirmiş olmasıdır."

Hiç kuşkusuz ki, metal yorgunluğuna yönelik; “bu kanun var olduğu müddetçe hiçbir şey yapamazsın, ancak onu bir yerden alır, başka yere verirsin” diyen Cumhurbaşkanı, elbette ki resmi bir ağızla bu tespitini ortaya koyuyor.

Yıllardan beri gerek İş Kanunu olsun, gerek bu 657 Devlet Memurları Kanunu olsun, TBMM salt çoğunlukla bu kanunları değiştirmediği müddetçe veyahut yeni bir düzen getirilmediği sürece, hiç kimse bir şey yapamaz.

Ve gerçekten 2019’daki seçimlere hazırlanan AK Parti bu haliyle bize göre çok büyük zorluklarla karşı karşıyadır.

Adeta Erdoğan’a rağmen, hala da kirli 17-25 Aralık ile 15 Temmuz başarısız darbe teşebbüsüne rağmen, devlet bünyesinde ister FETÖ olsun, ister METÖ olsun, her ne olursa olsun…

Çok gizli "kin, nefret ve hükmi bir isyan" vardır.

Cumhurbaşkanı, ne yapıp-edip, bir an önce yeni yasalarla, yeni kanunlarla bunları bertaraf etmelidir…

***

Çünkü, devlet dairelerinde bariz şekilde görülen yalnız "metal yorgunluğu" değil…

Kasıtlı olarak vatandaşı canından bezdirerek iş yapmayan "ucuz ve kişiliksiz bazı görevliler" vardır…

Devlete ve hükümete rağmen işi savsaklıyorlar.

Özellikle son dönemlerde Üniversitelere atanan gizli "Ergenekoncu ve FETÖ’cü, hatta PKK’lı nice memurlar" ki görevleri olduğu halde, görevini kötüye kullanarak masaları üzerinde bekleyen evraklara imza atmıyor…

Vatandaşları mağdur ediyorlar.

Nasıl olsa ne arayan var, ne soran var?

Mağdur olan yine devlet ve millet oluyor...

İşte böylesine hamiyetsiz, kişisel menfaate müptela olmuş insanlar "ne yazık ki ülkenin ve milletin" ayağına pranga olmuşlardır..

Ve kilit noktada da bulunuyorlar..

İş yapmama gayreti içindedirler..

Görevlerini yerine getirmeyecek kadar inatlaşmış tembel ruhlu insanlar, adeta bu devletin dibine "dinamit" koyuyorlar..

Devlet suçlansın..

Hükümet suçlansın…

Siyasi iktidar, güç kaybına uğrasın…

***

Bu durumda Cumhurbaşkanı ne yapsın?

Veya ne yapabilecek ki?

Adam bir kere o makamı işgal etmiştir…

Hasbelkader o makama gelmiş ama adam, kendini dev aynasında görüyor…

Zerre kadar ileriye yönelik devleti düşünmüyor.

Milleti önemsemiyor..

Vatandaşı, "kendi rantına" köle olarak görüyor..

Kişisel rant uğruna koltuk işgal ediyor.

“Vatandaş mağdur edilmiş, banane” dercesine koltuklarında oturup keyif çatıyorlar…

Rant bekliyorlar.

Bir resmi evraka imza atmak için, illa ki beklentilerini temine çalışıyorlar.

Vatandaş üç beş gün işini bitirmişse de çok mağduriyeti söz konusu olduğu halde, öbürü de evrakı almış büyük beklenti içerisinde “bana para ver, ben ona göre düşüneyim” gibi bir zihniyetle karşılaşan Türkiye insanı var..

Ne yazık ki yaygın bir halde…

Onun için…

AK Parti, 2019 seçimini ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın alnının akıyla dik durarak Başkan olabilme şansını yakalayabilmesi için…

“Gel keyfim, git keyfim” anlayışı taşıyan bu tür memurlara "operasyon" çekmelidir…

Önemli yerlerden alıp başka yerlerde görevlendirmelidir…

Bu yöndeki "kötü niyetlilere yenilmesinler" diye tavsiyede bulunuyoruz…

Aksi halde AK Parti, önümüzdeki seçimlerde beklediklerini kesinlikle, yakalayamaz ve elde edemez!…

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar..