Görüþ Bildir

GÜNÜN YORUMU

BÝRLEÞMÝÞ MÝLLETLER 74. GENEL KURUL TOPLANTISI..!?

Evet sevgili okurlar!

Bugünkü dersimizin baþlýðýný “Birleþmiþ Milletler 74. Genel Kurul Toplantýsý” olarak deðiþtirdik…

Gerçekten bu tür toplantýlar çok önemli toplantýlardýr.. Lakin önemli konularý da önemsemeyen toplantýlar olarak biliyoruz!.

Dünya hukuk literatürüne göre Birleþmiþ Milletler toplantýlarý, müstezaf, güçsüz milletlerin hakkýný arama toplantýlarý olarak görülür...

Diðer bir deyimle demokratik hukukun üstünlüðü güçsüz milletlerin güçlülerin yanýnda anýmsama, haklarýný arama, dile getirme hususudur...

Ki bu toplantýlarda "hakikatleri" ifade eden pek, nadirdir…

Ýþte o nadir, liderlerden biri de Cumharbaþkaný Sayýn Recep Tayyip Erdoðan'dýr…

Nitekim, ondan baþka samimiyetini gösteren, ciddiyetini ortaya koyan hatta zaman zaman konuþmalarýnda duygulanan herhangi bir lider, o toplantýda konuþmadýðý gibi, görülmüþte deðil…

Cumhurbaþkaný’nýn evvelki günkü Birleþmiþ Milletler Genel Kurul Toplantýsý’nda yapmýþ olduðu konuþmayý candan tebrik ediyorum.

Vicdaný, izaný, imaný yerinde olan herkes sayýn Baþkanýmýzýn yapmýþ olduðu konuþma doðrultusunda caný gönülden baðlýlýðýný bildirmeleri lazým..

Onu desteklemeleri lazým.

Zira dünya insan haklarý evrensel beyannamesine göre güçlü milletlerin, devletlerin güçsüz olan kimselere destek olma, sahip çýkma, güçlendirme hususu varken ama heyhat ne çare ki, zerresi iþlemiyor..

Yoksa, Cumhurbaþkaný sayýn Erdoðan, dünya liderlerine þehadet parmaðýný bir kez daha kaldýrarak “Evet dünya 5’ten büyüktür” demez di?...

Ýsrail’i “terör devleti” ilan etmezdi..

“Sisi’nin sofrasýn” protesto edip, katýlmazdý?

Takdir edilecek tavýrlardýr..

Erdoðan, Ýslam ülkelerinin liderleriyle de görüþtü.

Türkiye baþta olmak üzere tüm Ýslam ülkelerinin hakkýnýn hukukunun verilmesini; haykýrdý?

Ýslam dünyasýný tanýmalarýný istedi.

Ýslam dünyasýna karþý Birleþmiþ Milletlerin dostane karþýlamalarý gerekirken fakat Ýslam’ýn ve Türkiye’nin baþýna terör odaklarýnýn musallat olduðunu dile getirdi...

Ki kimseden de çýt ses çýkmadý.

Ülke liderleri, Kemal-i dikkatle cümlesi cümlesine dinlediler, izlediler, istemeye istemeye zaman zaman da alkýþlamak zorunda kaldýlar..

Evet!

Böyle bir Cumhurbaþkaný’nýn Türkiye’de bu zamanda var olmasý Dünya Ýslam ülkelerine bir umuttur, bir tesellidir ve bir beklentidir.

Bu zamanda yüce Ýslam dinine mensup olan Ýslam ülkeleri Erdoðan gibi böylesi liderleri yakalamýþlarsa Ýslam dünyasýnýn geleceðinin parlak olacaðýna ve büyük muzafferiyet kazanabileceðine kuþkusuz ki, umut verici iþaretlerdir.

Bundan dolayý Cumhurbaþkanýmýzý tebrik ediyoruz, kutluyoruz, alkýþlýyoruz ve Allah’a emanet ediyoruz.

Tabi ki, Baþkanýmýzýn dünya çapýnda adeta Türkiye’nin bir hukuk devleti  olduðuna dair zayýf ve güçsüz devletlerin yanýnda olmalarýný, gerek konuþmalarýyla gerek hal hareketleriyle göstermeleri Türkiye’nin geleceðinin da aydýnlýk olacaðýna dair, iþaretlerdir...

Ancak ne var ki; “hukuk devleti” olma halimize, ah ki ah diyoruz!

Cumhurbaþkaný olarak nerdeyse 4 yýlýný bitirmiþ durumda.. Ki beþinci yýlýna giriyoruz.

AK Parti’nin ömrü ise 18 yýl…

Yine kendisinin gerek Cumhurbaþkanlýðý gerek Baþbakanlýðý dönemlerini simgeleyen uzun bir süreç…

Ve her girdiði seçimlere de Cumhurbaþkaný her hususta daima kazanmýþtýr ve milletin teveccühüne kendini layýk kýlmýþtýr.

Gerçekten de layýktýr.

Ama ne var ki; buna raðmen hala da devletimizin bazý önemli kurum ve kuruluþlarýnýn bünyesindeki olup bitenler, yapýlan çok büyük yanlýþlýklar, hatalar, liyakatsiz adamlarýn var olmasý gerçekten endiþe vericidir.

Bir yaný terörist PKK, öbür yaný FETÖ, öbür yaný DHKPC, ulusalcý gibi maceracý görevlilerin var olduðu hiç kimsenin kuþkusu olmasýn.

Bunlarý tez elden ayýklayarak, hem partiyi hem kamu kurum ve kuruluþlarýný temiz tutmalarý gerekir.. Ki toplumun ve bizlerin istirhamlarýdýr... 

Huzurlarýna arz ediyoruz.

1924 yýlýndan beri artýk nerdeyse hukuksal ciddiyetini yitirmiþ bir anayasayla devletin yönetilmesi çok zor olduðu da zatý devletleri de çok iyi biliyor.

Hele hele 12 Eylül Anayasasý, 28 Þubat, Taksim Gezi olaylarý, 17 – 25 Aralýk ve 15 Temmuz gibi hain tuzaklarýn üstesinden gelmeleri yine Cumhurbaþkanýmýzýn sayesinde olmuþtur.

Ama devlet, özellikle çok önemli bazý bakanlýklarýn mahiyetinde olan bazý kamu kuruluþlarýndaki hukuk adýna hukuksuzluk yapýldýðýný kimse inkar edemez.

Özellikle Adalet Bakanlýðý bünyesindeki Ýþ ve Ýþçi kanunlarýnýn keyfiliðe ve kiþisel ranta çevirerek uygulamasý bize göre çaðdaþ bir ayýptýr.

Özellikle Ýþ davalarýndaki bazý rantiyeci avukatlarýn bir an evvel keselerini doldurup sebepsiz yere ve tez elden zengin olma peþinde olmalarýný Hindistan’daki Saðýr Sultan bile keþfetmiþtir.

Hukuk adýna hukuksuzluk adeta bir rant bilançosu, kliþeleþmiþ ifadelerin kullanýlmasý þablonlu dosyalarý hazýrlayýp mahkemelere sunmalarý, yalancý þahitlerin gerçek kanýtlayýcý resmi belgeleri ortadan kaldýrma biçimi çok aþikardýr.

Örneðin; bazý þirketlerin ortaklarý deðiþik olduðu halde, iþyerleri deðiþik olduðu halde, sicil defterleri, vergi tescil ünvanlarý, sigorta deðiþikliði olduðu halde, yani resmi gazete durumundaki Ticaret Sicil gazetelerinde ortaklarýn isimleri, soy isimleri hisse paylarý belirtilmiþ olduðu halde, unvan ve adres deðiþik olduðu halde yalandan uyduruk uyduruk þahitleri getirip yalan yerde yemin etmeleri her þeyi bitirmektedir.

Oysa ki dünya hukuk literatüründe hiçbir müspet ve kanýtlayýcý kesin bir delilin varlýðý baþka yöntemlerle yok etme salahiyetinde olmayan duruþma hakimleri maalesef Diyarbakýr Adliyesi’nin Ýþ Mahkemelerinde sýk sýk rastlanýlmaktadýr.

Bu iþ mahkemelerini, bu batýl ve münfesih (kendi kendini feshetmiþ durumda olan) yasalar karþýsýnda adeta keyfilik oynanýyor.

Adliye olmaktan daha fazla birer rant müessesesi olarak tanýmlanmaktadýr.

Bu itibarla diyoruz ki, gerek Adalet Bakanýmýz sayýn Abdülhamit Gül olsun, gerek Cumhurbaþkanýmýz sayýn Recep Tayyip Erdoðan olsun mutlaka buna bir çare aramalarýnýn gerektiðini düþünüyoruz ve kamuoyunun görüþleri de bu yöndedir...

Allah nasip ederse bu iþin peþini býrakmayacaðýz.

Yazý serimiz bu hususta devam edecektir.

Kanýtlayýcý müspet belgeler sayesinde nice yalancý þahitlerin birbirine yaptýðý þahitliðin ne kadar ciddiyetsiz olduðu herkesin malumudur.

Bu itibarla inþallah ümit ediyoruz ki, Cumhurbaþkanýmýz bu hususta harekete geçecektir, uygulamasýný tez elden gerçekleþtirecektir..

Ve bu kirlenmiþ insanlarý devlet makamýndan uzaklaþtýracaktýr..

En derin saygý ve sevgilerimle…

Hayýrlý Cumalar…