Görüş Bildir

EY EMPERYALİST GÜCÜN KÖLELERİ..!!

Evet sevgili okurlar!

Bir önceki günkü yazımızın başlığı olan “Emperyalizm ve Şurekâları” ifadesinin yerine bugün “Ey Emperyalist Gücün Köleleri!” ifadesini başlığa çıkarıyoruz...

Kamuoyu adına, değerli inançlı ümmet adına, ülke adına, siyaset cambazlarına seslenerek diyoruz ki;

“Ey emperyalist gücün köleleri ne yapıyorsunuz?

Nereye gidiyorsunuz?

Bu memleketi nereye götürüyorsunuz?”

Nerdeyse 150 yıldan beri vatan hainliği yaparak emperyalist dış güçlerle işbirliği yapan, ülke siyasetini nerdeyse tümüyle onların adına kullanan ve onların namı hesabına meşru hükümete, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kin ve nefret besleyenler, siz “kimin ve kimlerin” uşağısınız?...

Bu işi kimin adına yapıyorsunuz?

Eğer, Büyük Millet Meclisi’nde dış ülkelere asker gönderme tezkeresinin çıkarılmasına karşı çıkıyorsanız bal gibi vatan hainisiniz?.

Düne kadar, yani yakın tarihimizde bizim hudutlarımız içerisinde bulunan ve her biri bir vilayetimiz olan Suriye gibi, Libya gibi, Mısır gibi, Tunus gibi  eyaletlerimiz gaspçı emperyalist güçler tarafından elimizden alındı...

 O büyük bütünlüğü, birer küçücük devletçiklere böldüren İngiliz ve Fransız emperyalist güçlerin adına konuşup hareket ediyorsanız kesinlikle emperyalistlerin hesabına çalışan katıksız birer ajansınız ve siyasetiniz siyaset değil sefalettir, fesattır ve helakettir.

İşte bu hakikatler karşısında sesleniyor ve diyoruz ki;

“O yüce meclisimizin sefil, sarhoş kafalardan arındırılmış, inanmış sağlam kafalarla milleti temsil etme zamanı gelmiştir ve hatta geçmiştir.”

Zira Esed’i savunanlar varsa, ki vardır... Başta CHP’dir, HDP’dir ve onların şurekâsıdır (ortaklarıdır, yandaşlarıdır) bunların başını çeken de Kılıçdaroğlu’dur.

Bu manada diyoruz ki artık yeter, bu milletin sinesinden, yakasından elinizi çekin.

Yıllar yılı yemişsiniz, zıkkımlanmışsınız, dünkü gibi Meclis’te hep kavga görüntüsü vermişsiniz...

Akşamları gidip kafa çekiyorsunuz ve ben memleketi savunuyorum diyorsunuz.

Sizler, geçmişteki Lozan’a imza atan Mason kafa İsmet İnönü’nün uşaklarısınız.

Onlar, bu memlekete kırk yıl nasıl ihanet ettiyse, nasıl memleketin bin yıllık sermayesi olan İslam kültürünü erozyona uğrattılarsa, siz de hala o siyaseti millete yutturmaya çalışıyorsanız...

Ama nafile...

Çünkü, zamanınız geçmiştir, bitmiştir işiniz...

Zira karşınızda toplumun yüzde 50’den fazlasının oyunu alarak seçilen bir hükümet var, bir iktidar var, ordunun başında başkomutan durumunda olan bir Devlet Başkanı var, bir Recep Tayyip Erdoğan var.

Siz ne yaparsanız yapın bir şey elde edemezsiniz...

Sizin bu yapmış olduğunuz edepsizliktir, kimliksizliktir, fesattır, bozgunculuktur, makyajdır ve boyamadır.

Milletin karnı artık sizin bu palavralarınıza toktur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her şeyden evvel bir insandır, elbette ki insanlarda eksiklik, noksanlık veya yanlışlık olabilir.

Fakat iyiliklerin terazisi ağır basarsa o yanlışlıklar görünmez olur...

Erdoğan’ın terazisinde iyilik kefesi daha ağır basmıştır ve hala da ağır basmaktadır.

Siz ne yaparsanız yapın bu millet size riyaset ve başkanlık yetkilerini vermez, vermemiştir ve bundan sonra da vermeyecektir...

Boşuna çabalıyorsunuz,  boşuna yoruluyorsunuz.

Zira Kılıçdaroğlu’nun yaptığı her konuşma dayanaksızdır, kimliksizdir, ölçüsü yoktur, tartısı da hiç yok.

Rastgele konuşuyor..

Ki, milletin karnı bu boş dolmalara artık doymuştur.

Evet sevgili dostlar!..

Malumunuz üzere dünkü Meclis’te ortaya çıkan manzaranın ne kadar çirkin, ne kadar iğrenç olduğunu Türkiye kamuoyu gördü ve ibret aldı...

Kimlerin nasıl bizi temsil ettiğini, millet artık görmüştür.

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı sadece göstermelik bir manzaradan ibaret olup toplumun nefretini çekmek için bu tür ahlaksızlıkları oluşturabiliyor...

Bu millet artık bu insanlara “dur” demelidir.

AK Parti, artık dıştan daha fazlasıyla iç düşmanlarla mücadele etmesi gerekir...

İç meselelere, eğilmesi lazım...

Çünkü, masonik ve emperyalist kafaların uşakları, bu iç meseleleri büyük sorun haline getirmektedirler..

Artık devletin bütçelerini bunlara fazla çarçur etmemek gerekir.

Öyle inanıyoruz ki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan bu iç meseleleri bizden daha iyi biliyor...

Ancak sorunların çözümü ne hikmetse sağlanamıyor?..

Bilemiyoruz..

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eli bu kadar mı yetişiyor veyahut tenezzül mü etmiyor?

Her nedense zaman zaman bu tür olumsuzlukları Cumhuriyet Halk Parti tarafından millete seyrettiriyor olması da bize göre yanlıştır.

Zaman geçmeden hemen toparlamak lazım yoksa Kılıçdaroğlu bundan sonra her gün entrikalı bir havayla ülkede yeni yeni darbelerin ayak seslerinin gelmesine davetiye çıkarır.

Bu da, pusuda bekleyenlerin işine geliyor.

Bize göre Kılıçdaroğlu’nun artık ipini çekmek lazım, Meclis’ten kovmak lazım.

En derin saygı ve sevgilerimle…

 


Bu Makale 1260 kere okunmuştur.