Görüş Bildir

KADERDEN ÜSTÜN GÖKLERDEKİ KADERE İNANAN BİR PARTİYİZ!

 

Evet, sevgili okurlar.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde organize edilen 39. Muhtarlar Toplantısında, yine belagat, fesahat ve anlamlarla dopdolu hitabetini dün bir kez daha izledik.

Ki konuşması, canlı olarak ekranlara getirildi.

Değindiği tarihsel kültürel konular zaman açısından, büyük önem taşımaktadır.

Çünkü yerli yerinde olduğu gibi, tarihsel bir incelemesi de vardır…

İşte bu vasfıyla diyorum ki Erdoğan gerçekten tarihin en büyük devlet adamlarından birisidir…

Konuştuklarının hiçbirisi dayanaksız, tutarsız, anlamsız değil…

Hele ki.

Dünkü konuşmasına başlarken, kullandığı ifade.

"Kaderden üstün göklerdeki kadere inanan bir partiyiz."

İşte bu hitap ilme ve bilime dayalı olduğu gibi, milli ruhla paralellik arz etmektedir…

Bunca çaba, bunca hizmet, inşallah bugüne kadar boşa çıkmamış ve bundan sonra da boşa çıkacağına inanmıyoruz.

Zira Sayın Erdoğan’ın büyüleyici konuşmaları nedeniyle halk kendisine inanıyor ve ona bağlı kalmak istiyor…

Temennimiz odur ki; Yüce Allah çabasını, mücadelesini boşa çıkarmasın.

İnşallah bundan sonra da çıkarmayacaktır.

Dua ediyoruz.

***

Ancak bunu da öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızla, sonra kamuoyuyla paylaşmadan geçmek istemiyoruz.

Ve diyoruz ki;

Muhterem Cumhurbaşkanımız…

Bu millet her gün biraz daha size bağlılığını perçinleştiriyor.

Sizi seviyor, bağrına basıyor.

Ve hiç bir desteği, imkânı da esirgemiyor.

Zira ikna edici, çok tatlı konuşmalarınızla beraber, yalnız lafta değil uygulamaya geçirmiş olduğunuz hizmetler noktasında, daha fazlasıyla halk, bu devlet sadaretini ve yöneticiliğini sizlerle bütünleştirmektedir…

Sizden, iktidarı esirgemiyor.

Ve kimsenin de haddi değildir ki sizden bu iktidarı alabilsin.

Kesinlikle size alternatif olarak bugüne kadar hiç kimse, iktidar olabilme adına çıkamamıştır…

Bundan sonra da çıkacağına inanmıyoruz.

Ama biz Güneydoğu insanları olarak…

Yıllardan beri siyasetçilerin politikalarını, siyaset çabalarını takip ederken, hem de adım adım takip ederken, bugüne kadar sizin gibi hiçbir devlet adamı, Cumhurbaşkanı olsun veya Başbakan olsun ikna edici böylesi konuşmalar yapmamıştır.

Halktan da teveccüh görmemiştir…

İlla ki siz hariç.

***

Yalnız önemle zat-ı âlinizden istirhamımız vardır.

Ki bunu da kamuoyu adına söylüyoruz ve istiyoruz.

Sizin de zaman zaman dile getirmiş olduğunuz gibi; “Metal yorgunluğu” ve “Defolu anlayışların” artık Güneydoğu Anadolu’dan uzak tutulmaları gerekir.

Özellikle Diyarbakır’dan…

Ranta dayalı, aldatıcı politikalarıyla varlık gösteren siyasilere paydos denilmeli, artık halkın karşısına çıkarılmamalıdır.

Ve çıkmamalıdırlar.

Sizin emir ve direktiflerinizle gereken tedbirlerin alınmasıyla bu tür insanlar siyaset adına artık bu bölgede varlık gösteremezler…

Diyarbakır’da, Batman’da ve diğer illerimizde yıllardan beri denenmiş ve herhangi bir oy potansiyeli olmamakla beraber, siyaset platformunda da kayda değer bir hizmetleri olmayanların bu süreç içerisinde, AK Parti kervanından tasfiye edilmelidirler.

Ki bunların halk nezdinde, kıymet-i harbiyeleri yoktur…

Zerre-i miskal, siyasi getirileri yoktur.

Kendi köylerinde, ilçelerinde bile oy potansiyelleri "iki elin" sayısını bile geçmez…

Özellikle Mehdi Eker’in Bismil ilçesine bağlı Tepe Köyü orta yerdedir.

Ve onunla paralel adım atan meşhur siyasetçi-işadamı…

Devletin ve iktidarın nimetiyle palazlanmış, devleşmiş bir şahsiyet…

Seçmen karşısında, "getirileri" olmadığı gibi, Parti'ye oy noktasında hep itici ve yıkıcı olmuşlardır…

Diyarbakırlı olmadığı halde elini bir türlü Diyarbakır’ın yakasından çekmiyor…

Bu nedenle gerçekten metal yorgunluğuna düşmüş, hatta siyasetleriyle, politikalarıyla defolu bir hal almışlardır…

Onun için diyoruz ki…

Bu halk hiçbir zaman deneme tahtası olmamalıdır.

Partinize ve zat-ı âlinizin yüksek şahsiyet-i maneviyesine, layıkıyla sizi ve davanızı temsil eden insanları bu memlekette görevlendiriniz…

Onları partinizin kulvarına alın.

İl ve ilçe teşkilatlarınıza, "davanız davamızdır" diyen, samimi ve gerçek AK Partili siyasilerle kader birliği yapınız.

Ki PKK’nın artık bu yörede düdüğü çalınmasın.

HDP’nin halkı aldatan politika propagandaları görünmesin.

Zira bunu bertaraf edebilme şansına sahip olabilmenin tek çaresi ve yegâne gerçeği de zat-i âlinizdir…

Ve sizin gibi düşünen, halkla bütünleşmiş olan, şahsiyetlerle yol birliği yapmanızdır…

Kalben ve ruhen sizin davanıza inanmış, bu memleketin, bu ülkenin, bu coğrafyanın selameti için çalışanlara Partinizde yer veriniz…

Kozmopolitleşmiş…

Deyim yerindeyse gâh kâfir, gâh Müslüman, gâh münafık, gâh AK Partili, gâh HDP’li pozisyonlarına giren böylesi anlayışlara, artık yeter denmelidir…

Lütfen artık ön plana çıkmalarına izin vermemenizi istirham ediyoruz.

* * *

İnanın, bu yörede Mehdi Eker’in Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı esnasında arkasında bıraktığı tahribat, yıllar yılı düzeltilemez.

Düzeltilecek bir durumda da değildir.

Özellikle, “Toplulaştırma” adı altında yapılan kirli uygulamalar, ne yazık ki bu coğrafya insanlarının arasına nifak, şikak ve düşmanlık tohumlarının ekilmesine sebep olmuştur…

Peş peşe yaşanan cinayetler, aileler arasında oluşan kan davaların "sebebi de" Eker'dir.

Bu itibarla önümüzdeki kongrelerde ter-û taze, sade ruhlu, kişisel rantını düşünmeyen ve birilerinin baskısı ve güdümünde hareket etmeyen, paralelinde adım atmayan insanlar ön plana çıkarılsın...

Ki bu coğrafya ve bu ülke biraz rahat nefes alsın.

Terör odaklarından geri kalsın, uzak dursun.

Yoksa bu hal devam ederse, bu halk der demez kendini dün olduğu gibi yarın da terör politikasının kucağında görür…

Bugüne kadar siyaset hayatınızda atmış olduğunuz her adım, başarıyla sonuçlanmıştır…

Öylesine inanıyoruz ki, bu yöndeki adımlarınızda başarıyla noktalanacaktır…

Ki başaramadığınız herhangi bir siyasi hamle olmamıştır.

Zira halk size güvenmiştir, yarın da güvenecektir.

Ama bölge insanı ve Diyarbakır'da yaşayanlar olarak; beklentimiz "dava adamlarıyla" yol almanızdır…

Zafere, "onlarla" ulaşmanızdır…

Çünkü 2019 yılında yapılacak seçimler ülkemiz ve bölgemiz açısından "hayati öneme" sahiptir…

Göz ardı edilemez...

En derin saygı ve sevgilerimle.

 


Bu Makale 3647 kere okunmuştur.